19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Tom Amcanın Kulübesinden Beyaz Saraya...


Barack Hussein Obama ABD’nin 44’cü, Cumhurbaşkanı! Adı bile, bir zamanlar “Beyaz – Anglosakson ve Protestan” olmakla övünen ülkeye yabancı. Galiba, bir tek Protestan oluşu var. Ama Babası Hussein’in Müslüman olduğu söyleniyor! Müthiş bir “macera”; hem Obama için hem Amerika hem de dünya için!

Tom Amcanın Kulübesi” Harrıet Beecher Stowe adlı bir Protestan vaizin 1826’da yazdığı çok satan bir kitaptı. Zenci Tom Amcanın Amerika’nın Güneyinde yaşadıklarını köle zencilerin korkunç durumunu anlatıyordu. Bu kitap – Afrika’dan getirilen siyah köleleri pamuk tarımının ve ticaretinin esası olarak muhafaza etmek isteyen Güneylilerle bu ayıbı kaldırmak isteyen Kuzeydeki beyazlar arasındaki mücadeleyi ve 1861-1865’de Kuzey devletleri ve orduları arasında dört yıl süren kanlı iç savaşı- kardeş kavgasını ateşleyenlerden biri oldu. Sonunda Kuzey kazandı. Güney mağlup oldu ve Başkan Abraham Lincoln’un “Kölelere özgürlük beyannamesi” yürürlüğe girdi… Girdi ama travması devam etti – siyah beyaz ayrımcılığı son yıllara kadar Güney’de devam etti! Ve de mücadele devam etti..

1954’de Washington’a ilk gittiğimde bana “bir gün, bir zenci Beyaz Saraya geçecek deselerdi, alay ediyorlar derdim. O yıl Washington İstasyonunda tren beklerken oradaki bir kahveye girmiştim. Bürün orada oturanların zenci olduklarını fark etmedim bile… Hepsi teker teker bana geldiler ve ellerimi sıkarak teşekkür ettiler. Meğer Zenciler Beyazların mekânlarına kesinlikle alınmazken, bir beyazın siyahlara mahsus yerlere girmeleri yadırganır ve zenciler tarafından şükranla karşılanırmış…

Evet, şimdi “Siyah” Obama – Beyaz evde – Ama Beyaz Ev, Siyah Ev olmadı. Bu mücadele üstü kapalı olarak devam edecek yeni tehlike ve acılarıyla! Aşırı ayırımcılar bu değişimi kolay kabul etmeyecekler!

Obama bir süredir Amerika’da uygulanan “pozitif ayırımcılığın” ürünü. Bu Ayırımcılıkla siyahlara eğitimde, iş alanlarında ve devlet kurumlarına özel imtiyazlar verilmiş hatta Beyazlardan fazla terfi ettirilmişti.

Bizim liboşlar Türkiye için de bundan ders çıkarmaya çalışacaklar. Ne var ki bu pozitif uygulama adı konmasa bile Osmanlıda ve Türkiye’de her zaman vardı. Kürt asıllı Cumhurbaşkanları Başbakanlar Bakanlar ve Generaller vardı ve bu hiçbir zam yadırganmadı. Ta ki Kürtlere negatif ayrımcılık yapılana kadar!

Tayfun Talipoğlu kardeşim bana bir şey anlattı. Manisa’da sakinleri tamamen siyah olan bir köy varmış. Osmanlı döneminde buraya gelen Sudanlılar kurmuşlar. Bu köyün Muhtarı Talipoğlu’na “Aynaya bakmasam zenci olduğumu fark etmeyeceğim” demiş…

Bizde şimdi insanlar adeta zorla “aynalara” baktırılıyorlar!

Obama’yla ABD politikaları değişir mi? Türkiye siyaseti değişir mi? Bana göre Obama şimdi Türkiye hakkında, PKK ile mücadele hususunda pozitif şeyler söylese de. Üslup ve taktikler değişse de esas siyaseti - milli ve evrensel siyaseti de kolay değişmez. Çünkü orası Türkiye değil!***


ART’nin BASKINLA İMTİHANI

11. Dalgada Anıtkabir’in tam karşısındaki – Atatürk Milliyetçisi – tam bağımsız ART’nin (Avrasya Televizyonunun) binası da basıldı. Sunucu kızım yayında “Basıldık” diye bunu duyurdu… Polislerin araştırmaları saatlerce sürdü! Ama yayın durmadı ART’ciler binanın içinden ve dışından yayını, sözlerini esirgemeden, cesaretle devam ettirdiler. Bu, böyle basılmadıkları halde korkan ve sinen yalakalara ders olmalı. ART yöneticilerini, sunucularını, yorum yapanları candan kutlarım.. Bir çizgiyi hatırladım: ANITKABİR’in önünde iki kara gözlüklü polis ellerindeki telefonla “Amirim –henüz çıkmadı, çıkınca alıp getireceğiz”! Kara - acı mizah!

 

Yayın Tarihi : 22 Ocak 2009 Perşembe 14:50:33
Güncelleme :23 Ocak 2009 Cuma 15:26:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Bir Türk Vatandaşı IP: 88.252.161.xxx Tarih : 22.01.2009 23:48:34

Yetmişbeş yıl önce doğduğumda gözlerimi Türkiye Cumhuriyetinde açtım. Bugün gözlerimi, Türkiye Cumhuriyetinin çöküşüyle mi kapatacağım?!.. Heyhat!..benden sonra gelecek nesillerim, 4 bin yıllık Anadolu sahipliğini, Türkiye Cumhuriyeti adına Türklüklerini muhafaza edeceklerdir.


osman altmışdört IP: 85.108.177.xxx Tarih : 23.01.2009 14:21:23

ilkönce bu ülkenin mozaik olduğu topluma kabul ettirilmeye çalışıldı halbuki bu ülkede insanlar yüzyıllardır beraber yaşıyor. ülkeyi birleştitrici unsuru olan din ve dil birliği var. özellikle ırkçı bakış açısına sahip bölücüler bunu israrla tersini savunuyorlar. suni oluşturulan pkk harekatı onların en büyük kozu argumanı hale getirilmiş durumda halbuki geçmşte ve günümüzde bizim insanımızın hoşgörüsü toplumun birleştirici mayası olmuş ,geçmişte Türk olmak gurur vesilesi olmuş Avrupalı Müslüman olmayı Türk olmakla eş tutarak kapsayıcı dışlayıcı olmayan hoşgörü ortamını tastik etmişlerdir. Kendinde özenti promlemi olan sözde aydınlar bu anlayışı günümüzde de yıkmak için uğraşmaktadırlar. Atatürk'ün "Ne mutlu Türküm diyene" vecizesi bu anlamda önemli ve günceldir.