Bugün Türkiye'nin,Türk milletinin odaklandığı iki konu TSK ve PKK... Bu konulardaki gelişmeler, milletin ve bu Cumhuriyetin kaderini tayin edecek... TSK'ya yapılan saldırılar, yorumlar; "ihanet", PKK ile mücadele, "Kürt sorununun" çözümü konusunda ileri sürülen öneriler ve iktidarın yaklaşımı "gaflet ve aczin" yansımaları.
Aymazlığın son örneği, medyada "İmralı'da Kürtçe yasaklandı" diye hayıflananlar var... Olur muymuş, "barışçı çözümün dili" kesilir miymiş?!!
Aslında, "Kürt sorununu" PKK çetesiyle Türkiye'nin başına belâ eden eşkıya başı Apo'nun dili, sonsuza kadar konuşmasın diye kökünden kesilmeli... Ama neredeyse, Başbakan bile bu eşkıya ile masaya oturacak... Türkçe mi konuşurlar, tercüman vasıtasıyla mı konuşurlar; bilinmez...
Hükümetin Bakanı, Apo'nun yoldaşı Burkay'la aynı masada konuştuktan sonra gafletin ucu açık... "Neler yapmadık barış için; kimimiz şehit oldu, kimimiz gazi"!!!
Kandil eşkıyası Karayılan, İran'da yakalandı iddiası var... Yakalansa ne çıkar?.. Onun gibi kaç yılan daha var Kandil'de ve ülkemizde!.. Kuyrukları kesilse de yeniden çıkıyorlar! Biz kendi Ordumuzu vururken!.. Yılanlar Komutanların "yakalanmasından" keyiflenmezler, cesaret almazlar mı?..
***
Ve bu sırada PKK'dan 15 Ağustos 1984'teki "Eruh-Şemdinli baskınının yıldönümünde" zehir zemberek yeni bir "ültimatom"... Aynen: "Değil toplu bir yönelim ve saldırı, dünyanın dört bir yanında tek bir Kürt'e yönelik herhangi bir saldırı dahi bundan sonra kesinlikle cevapsız kalmayacaktır...
Bildiride bir de şunlar var: Öcalan'ın çabalarını dikkate almadığı için Ankara'nın "dayatmalarına Devrimci Halk Savaşı ile karşılık verilecek"... Örgüt açıklamasına göre "Apo'ya özgür bir yaşamın önü açılmadığı müddetçe" Devrimci Halk Savaşı'yla dünya, "sömürgecilere ve işbirlikçilere" zehir edilecekmiş!
Gördünüz mü "kanlarının yerde kalmadığını" ve "terörle bir yere varılamayacağını"!!! İstedikleri yere vardılar... Elimizde bir beyaz teslim bayrağı eksik!..
***
Fikret Bila, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Şükrü Elekdağ'a söylediklerini açıklamıştı. TC Devletinin yapması gereken, Türk Ordusunun, gerekirse "Özel Harekâtçıların" desteğiyle “Kandil”i bütün elebaşlarıyla birlikte yok etmesi gerektir. TSK, Komutanları "içeride" de olsa, "Özel Harekâtçılar" olmasa da bunu yapmaya kadirdir...
Fakat anlaşılıyor ki iktidar bunu yapmayacak... Apo'yu susturmayacak ve onunla, adamlarıyla pazarlığa devam edecektir... Kısacası; Siyasi irade boşluğu var... Aymazlık var!..
***
Zaman gazetesinde TSK yerine Nizâm-ı Cedîd kurulmasını öneren Mümtaz'er Türköne, İlker Başbuğ'a şiddetle itiraz ediyor... Adamın özrü, kabahatinden büyük... Utanmadan diyor ki: "Niyetim uzun süre generalleri eleştirmemekti. Düşene vurulmaz. Lakin, yeni kuşak kurmayların ufkuna katkıda bulunmayı ihmal edemeyiz... Generallerimizin stratejik konseptleri, çağı anlama ve yorumlama yeteneği, ordumuzun organizasyon modeli kadar arkaik. Emekli olan generaller konuşmamalı ve yazmamalı. Onlar yazıp konuştukça, TSK'ya kumanda eden heyetin yetenekleri ve ufku konusunda da endişeye düşmemek mümkün değil."
"Yeni Kuşak Kurmayları", yani genç subayları, ihanetine destek yapmaya yeltenmesi bir yana,"Kürt sorunu askerlere bırakılmayacak kadar önemli... Çözülmesi iktidara, siyasi otoriteye bırakılmalı" diyor... Kısacası Apo ve Barzani'yle ve diğer yılanlarla pazarlık konusu da, "Büyük Kürdistan”ın sınırlarının tespiti de...
Düzeltme: Geçen yazımda, "3. Cumhuriyeti" ilan eden Ali Bulaç'ın Yeni Şafak yazarı olduğunu yazmışım, düzeltirim: Kendileri Zaman yazarıdırlar!
Isin icinde bir bit yenigi yoksa,ister tsk. ister memleketimin herhangi bir kurum ve kuruluslarinda yanlisliklar suclar varsa mevkiye kisiye kuruma bakmadan ayricalik olmadan nasilki bir simit calanin bir baklava calanin üstüne gidiliyorsa aynen gidilmelidir. Suclu ise cezasini bulmali sucsuz ise sucsuzlugunu ispat etmeli Maalesef bizdeki baslar Alikoparan bas koparan sözünü dogurmustur bu söz cürüme zamani gelmistir onun icin bu iste iyi kötü bir baslangic baslamistir. bu baslangicta bazi rahatsizliklar olmaktadir her isimizi yarim birakma huyuda bizde vardir insallah bu istede hayirli bir neticeye varilir yarim birakilmaz baslarimiz alikoparan bas koparan olmaz islerinin adami olur islerine hizmetini verir hak ettinide alir. hic bir kurum kurulusta kisilerin gitmesi önemli degil kural prensiplerini islemesi kurumun kendisi önemlidir. TSK ve PKK ayri ayri islenmesinde fayda vardir kanisindayim bir kac kisi tutuklu diye bu kurum ortadan yok olmamistir gerkirse on basi bu isi götürür örnek. Karayilan yakalandi dendi arkadan koca laf dendi diger karayilanlar bitmeden bu is bitmez dendi bilmem anlatabildimmi yada yaniliyormuyum!!
"BİRİNCİ" VEYA "İKİNCİ" CUMHURİYET MEVHUMLARINI KULLANMAKSIZIN, TEK CUMHURİYETE SAHİP OLDUĞUMUZ ÜLKEMİZDE TSK İLE pekakayı BİRBİRİYLE KARŞILAŞTIRMAK (veya mukayese etmek) KADAR ABES BİRŞEY OLAMAZ ! BUNU YAPANLAR (veya yapmaya çalışanlar), ANCAK VE ANCAK BİLDİK MALUMLARA ÖZGÜDÜR !