3
Mayıs
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Türban-Frak Vs...


İngiltere ( resmi adıyla “United Kıngdom”- “Birleşik Krallık”) - Kraliçesi 2. Elizabeth 37 yıl sonra, Türkiye’yi ziyaret ediyor.

82 yaşındaki Kraliçe Elizabeth’in, başka ülkelerin devlet başlarından, Krallarından çok büyük farkla, 46 yıldır tahtta kalması – hatta dünyadaki bütün hükümdarlıklar tasfiye edilmişken, İngilterede, Krallık İdaresinin –geleneklerinin devam etmesi, dikkate şayan, siyaset bilimcilerin değerlendirecekleri bir olay. Bu bence, öncelikle Elizabeth’in kişiliğinden kaynaklanıyor! Onun yerinde bır başka kişi olsaydı ne olurdu ve ondan sonra ne olacak? Kısacası, “Saltanatı” o, zarafet, tevazu ve adabı ile Elizabeth ayakta tutuyor!

YAKINDAN GÖZLEM

Ben, Elizabeth’in 37 yıl önceki ziyaretinde, bir hafta kadar, çevresinde - tabir caizse, maiyetinde bulundum, Kraliçenin hasletlerine yakından tanık oldum. ! Şimdi televizyonda görüyorum ki Elizabeth, ilerlemiş yaşına rağmen değişmemiş, aynı "Elizabeth".

Kraliçenin, 82 yaşında, Anıtkabir’in uzun “Aslanlı Yolunda” , elinde baston olmadan, hatta kimse kolundan tutmadan, yürümesi, azimli karakterini gösterdi. Televizyonda seyrederken, ben yoruldum- “aman düşmesin” diye nefesimi tuttum- O yorulmadı; daha doğrusu muhakkak yorulduysa da belli etmedi, sendelemedi!

Daha önce, Türkiye’ye gelen Arap şeyhleri, anlamlı bir şekilde, ANITKABİR’ e gitmediler –herhalde Atatürk’ün ölüsünden bile korktular! Fakat TC Başkanı ve Hükümet Başkanı, onların huzuruna indiler…

Elizabeth gitti ve Anıtkabir defterine şunu yazdı: “Birleşik Krallığın büyük değer verdiği bir dostu ve modern tarihin en büyük şahsiyetlerinden biri olan Mustafa Kemal Atatürk’e saygılarımı sunmak, benim için büyük bir onurdur."

İşte Arap sulatmalarının ısrarla Atatürk’ün huzuruna çıkmaktan kaçmalarının sebebi de Kraliçe’nin muhakkak içtenlikle yazdığı bu satırlarda! Arap Şeylerinin ve” bedel, hediye” mukabili yalakalarının, Türkiye’yi, Çağdaş Uygarlık düzeyine götüren Atatürk’ü ve devrimlerini takdir etmeleri, eşyanın ve kendilerinin “tabiatına aykırıdır. Onun yolundan ve Devrimlerinden, hala, korkuyorlar –“kötü” misal olur diye!

FRAK FARKI

Atatürk’ün Çankaya’sını çocukluğumdan hatırlayan ve de Kraliçenin, 37 yıl önceki ziyaretine yakından tanık olan, ben ve eşim için, o gün yaşadıklarımızla bugün olanlar ve o zaman devlet ve hükümetin başında olanlarla bugünküler arasındaki derin farkı - ! Cumhurbaşkanının ve eşinim –Başbakan ve Eşinin bazı davetlilerin halleri, 37 yılda ne kadar geriye gitmiş olduğumuzu gösterdi. Majesteleri ve Prens, herhalde, bu değişikliği fark etmişlerdir!

Düşünün; 37 yıl sonra, TC Cumhurbaşkanın kıyafeti ,”frak” giymemesi, naçar “smokin” giymeye “mecbur” olması, bir zihniyetin göstergesi!

Cumhurbaşkanı acaba neden “frak” giymemekte direnir ve “smokini ”de, zoraki giyer? Ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da yemeğe, neden Ramsey, koyu renk “Takım elbiseyle ” gelir.

Yemekte kadehler şerefe kaldırırken Cumhurbaşkanı kadehini, su bile içmeden, boş kaldırdı. İnancı dolayısıyla, şampanya içmemesini, anlayışla karşılamalı. Amma “frak” giymemekte ısrar “inanç” meselesi mi?

Sorunun cevabı aşikâr… Başbakanın itirafıyla Türban nasıl “siyasi simge” ise - bana göre karşı devrimin simgesi ise, “ Frak” da Atatürk devrimlerinin “ çağdaş uygarlık düzeyinin simgesidir!... Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı olduktan, devrimlerini başlattıktan sonra, hep modern elbise, resmi davetlerde de, bilhassa, “frak” giymiş, ”frakla”, başlar açık hanımlara vals yapmıştı. . Fraklı” fotoğrafları da, bilhassa, devlet dairelerinin duvarlarını süsledi! Kısacası,” frak” devrimin, çağdaş Türkiye’nin simgesi idi!

Kraliçenin ziyareti, bana bütün bunları ve daha fazlasını düşündürüyor! Aradaki derin farkı algılamak, belki hayırlara vesile olur!...

YORUM FARKI

NTV Televizyonunda Emre Kongar’ın bir tartışma programı var. Daha önce karşısında Mehmet Barlas vardı. Kongar’la Barlas arasında görüş, düşünce ve yorum farkları vardı. Barlas’ın, çok kitap okumuşluğuna rağmen Kongar’la arasında bilgi farkı da vardı- sert tartışmalar yaparlardı. Ancak terbiye, adap görgü farkı yoktu! Barlas kızsa bile, terbiyesini bozmadı!

Şimdi Barlas’ın yerine Cengiz Çandar geçti. Kongar hocanın Kitapları, eserleri, eğitim düzeyi belli! …Ama eski Terörist ve şimdi AKP- AB yalakası Cengiz Çandar'la aralarındaki, seviye ve nezaket farkı, hemen belli oldu! Önceki günkü programda, Çandar’ın hem “terbiyesi”(!) hem de zihniyeti ,“kırmızı mintan” gibi, ortaya çıktı… Aman hoca, ona kızıp, sakın ola ki bu programı kesmeye kalkmayın; Kızmak, bana ilaç gibi iyi geliyor! *****

Yayın Tarihi : 14 Mayıs 2008 Çarşamba 14:50:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?