24
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Türk Ordusundan 'Rest'

Genelkurmay 2.Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, “ Terörle Mücadele Sürecini” medyaya değerlendirmesini bir tek kelimeyle ifade etmek gerekirse , bunun şeklen Irak hükümeti ile fakat aslında bu hükümeti etkisi ve kontrolü altında tutan ABD ile bir “restleşme” olduğu ortada.
Orgeneral İlker Başbuğ – dikkatli üslubu ve ifadeleriyle birçok hükümet yetkililerine örnek olabilecek bir kişiliğe sahip; söylemek istediklerini ,Özellıkle muhataplarının ve ilgililerin anlayabilecekleri şekilde ve hiçbir kuşkuya mahal bırakmadan ifade ediyor. Terörle Mücadele konusundaki mesajı – kim üzerine alırsa, şu; “PKK teröristlerinin Türkiye’yi vurmasına ve şehitler vermemize karşı siz kendi sınırlarımız içinde engel olamazsanız., PKK ile mücadeleyi savsaklarsanız , bizim BM kararlarına göre de, meşru savunma hakkımız doğar ..Ve bunu e .yapacak güçteyiz. Bu, bence, General Myers in söylediklerine ve son olarak, bir ABD sözcüsünün “sınır ötesi hareket iyi seçenek değil” değerlendirmesine en anlamı cevap. Başbuğ Myers’ in . “gere TSK hudut ötesi harekete girişirse Irak hükümetinin de söyleyecek çok şeyleri olur” şeklindeki ifadelerine de “bunun anlamını anlayamadığını ,ve “şeklen” asıl muhatap Irak hükümetine de söyleyeceğimiz çok şeyler olabileceği şeklinde cevap vermiş oluyor.
Bekleyelim göreceğiz. Irak İçişleri Bakanı TSK'ne nasıl cevap verecek? Irak'ın sözde Parlamentosu nasıl bir karar alabilecek ve bu karar Kuzey Irak ta egemen olan Kürt-Barzani yönetimine nasıl tatbik ettirilebilecek?.
Orgeneral Başbuğ -PKK kuvvetlerinin esas bölümünün, artık Kandil dağlarında olmadığını , ı orada ancak 600 kişilik bir gurup kalmasına karşın Türkiye içinde 1900 kişi, ve fakat 2200 -2450 teröristin 384 km2lik Türkiye-Irak sınırı boyunca mevzilenmiş olduğunu söyledi. Bu noktada sorulması gereken şey ,bu büyüklükteki PKK birliklerinin, ABD’nin muhakkak casus uçakları vb. izlediği ve kontrol ettiği ve Baranının peşmergelerin egemen bulunduğu bölgeden serbestçe geçip hudutlarımıza ve hudutlarımızın hemen ötesinde nasıl mevzilendirilmiş olduklarıdır. .
Bır de dıkkat edin ABD nın elebaşlarını yakalamak "niyeti" varmış ama henüz" "kararı" yokmuş! . Hem eğer asıl güç ve kontrol Kürt yönetimde Irak hükümetinde ise bu karar nasıl verilecek ve uygulanacak. Aslında Başbuğ Paşanın söylediklerinin satırları arasında çok anlamlı mesajlar var.

TERÖRİSTLERLE VE TERÖRİZMLE MÜCADELE

Başbuğ Paşa çok doğru söylüyor ; Teröristlerle mücadele, hele artık PKK eskı yöntemlerle değil, yüz yüze mücadeleyi göze alamadığı için, uzaktan kumandalı , mayınlı eylemlere başvurduğu için, TSK ileri teknolojik gücüyle sonunda muhakkak başarılı olacaktır, ama terörizmle mücadelenin başka boyutu ıle mücadele, terörizmin mümbit zeminini kurutmak, ekonomi , sosyal ve ağıtım tedbirleriyle hükümete düşecektir. Ayrıca terörle mücadelenin en önemli boyutu olan istihbarat ve iletişim yollarını kesmek hususunda, MGK’nın “silileştirilmesi” ,Olağanüstü halin kaldırılmasıyla hasıl olan boşluğu dolduracak kurumsal tedbirleri almak ve terör yasasını da,yeniden düzenlemek de Hükümete düşecek. Bu arada Başbuğ Paşa ifade etmekten, özenle kaçındı ama ,AB uğruna uyun yasalarıyla, eskı Terör yasasının değiştirmenin , acaba iyi mı olduğunu da düşünmek, “ yurda dönüş affının” da ne kadar faydalı olduğunu da sorgulamak gerek.
Başbuğ Paşa, Ordunun, bazılarının ve de PKK ve bölücülerin istedikleri gibi “genel af” çıkarılmasını istedikleri söylentisini de yalanladı ve buna , kesinlikle karşı olduklarını söyledi. . Örgüt kadrosunun %40'ını teşkil eden, elleri henüz kana bulaşmamış gençlerin, “kazanılması” ihtimalinden bır soru üzerine,bence mecburen söz etti. Burada ben kendi kanaatimi söyleyim; bazı gençleri, tabii teröristlerden kurtarıp kazanmak için mümkün olan yapılmalı ama ne var kı, korkarım bun ların ellerine henüz kan bulaşmamış olsa bile bölücülük ve APO mikrobu ve bulaşmıştır.
Başbuğ Paşanın “ Kürt Aydınları” kavramına tepkisini de candan alkışlıyorum ve bu tepkiden ,“ Türk aydınlarına” karşı kullanıp etnik bölücülüğe prim veren bazı yazarların da ders alacaklarını . TSK ordusu sanki PKK, ile eşit düzeyde imiş gibi diyalog ve silahları bırakma çağrıları yapan “biz aşanda imzaları olan” sözde aydınların da bu sözlerden nasiplerini almaları gerekir.
Nihayet çok sevdiğim ve saydığım 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in şu sırada, “TSK’nin ,Türkiye’nin Irak'a girmesi, artık bugün mümkün olamaz.. Orada devlet Irak devleti vardır…Başka türlü halletmek lazımdır ” diyerek Başbuğ Paşanın. TSK’nin “restine” adeta limon sıkarcasına,önleyici vuruş yapmasını doğrusu yadırgadım. .Acaba Sayın Demirel ,bu sözleri de Türban konusunda yaptığı gibi, işi kızıştırmak için mi yaptı, diye düşünüyorum. .
Son tahlilde TSK'nin teröristleri gene yeneceğinden kuşku yok.Ancak , Sayın Orgeneral Hilmi Özkök’ün daha evvel söylediği gibi, TC'nin bütünlüğünü- birliğini asıl tehdit eden tehlike, Irak'ta yeni Anayasa ile, federasyon veya konfederasyon oluşmasıyla ,Kuzey Irak'ta fiilen Kürdistan'ın kurulmasıdır. Ve bunun suçluları, sorumluları da a buna göz yumanlardır.
Nihayet gene “İyi ki TSK var, Başbuğ Paşa gibi feraset ve basiretleriyle sivil idarecilere örnek olacak komutanlarımız u var” diyorum.

Yayın Tarihi : 29 Temmuz 2005 Cuma 14:29:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?