18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Türkiye üzerinde - ve üzerinden- oyunlar!

Türkiye ve Türk milleti üzerinde –ve üzerinden- “oyunlar”, özellikle 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun, duraklama ve çöküş dönemlerinde, hep oynanmıştır; Büyük Harp Osmanlı Devletinin katıldığı Merkez Devletler İttifakının yenilgisiyle sona erince, Batı devletlerinin, yıllardır sürdürdükleri entrikalarının semerelerini, Türklüğü bir daha ayağa kalkamamak üzere, yere sermek için “Sevr”, diktası ile almak üzerelerken, “Çılgın Türklerin ” Mustafa Kemal ve arkadaşlarının liderliğinde direnmeleri karşısında, hüsrana uğramışlar ve “Büyük Oyun”un Türk cephesi, “bir süre için” çökmüştü.

Ancak şimdi, ”Büyük Oyun”, globalleşen dünyada, çok boyutlu, bir satranç oyunu olarak Türkiye üzerinde ve üzerinden gene oynanmakta! . Bu ölümcül “satrançta”a Türkiye piyon mu? Yoksa vezir mi? Talihsizliğimiz o ki, bugün Türkiye’yi yönetenler devlet adamlığından tarih bilincinden ve vizyondan mahrumdurlar . “Kırmızı Çizgiler” terimini artık kullanmamak isterdim, çünkü artık alay konusu oldu, ama hep hadiselerin önünden itildiğimiz veya arkasından sürüklendiğimiz ortada!

Son günlerde, bu “Oyunun” bir perdesi, Irak’ta, Kuzey Irak’ta Avrasya’da oynanıyor ve orada olacaklar Türkiye’nin kaderi ile sıkı sıkıya bağlı. Gene, şu son günlerde, Washington’la ilişkilerin sıklaşması, FBI Başkanı Robert Muller’in ve CIA Başkanı Porter Goss’un Ankara'yı ziyaretleri, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın ABD ziyaretleri bir yerde son gelişme ve ihtimallerle, biri birleriyle, irtibatlı veya irtibatlandırılacak olaylar.

Kim söylemişse çok doğru söylemiş; Amerikalı yetkililer , şu sırada ülkemize bize bir şeyler vermek için değil bizden bir şeyler koparmak için gelirler.

Eğer, bu temaslar ve ziyaretler sonunda, l Mart tezkeresiyle kopan veya soğuyan bağlar, tamir edilecekse çok iyi; ne ABD Türkiye’den vazgeçebilir, ne de Türkiye Amerika’dan; ama şart ki aramızda stratejik bir ittifak olduğu veya kurulabileceği umutlarına kapılmayalım ve karşılığında “bir şeyler” sağlam garantiler, almadan, “vermeyelim”!

İran, hele yeni yönetimiyle Türkiye ve dünya için de tehlikeli, Suriye de bize yakın ve potansiyel dost değil ama ABD’nin BOP piyonu durumuna da düşmeyelim.
Bir oyuna daha düşmemeliyiz; Uzun vadede, AKP iktidarına güvenemeyen Washington’un gene son tahlilde en kalıcı ve önemli kurum olduğunu herhalde idrak ettiği TSK’ni “kullanmak” teşebbüslerine karşı da dikkatli olmak gerek!

ABD ve istihbarat örgütleriyle teröre karşı hem PKK hem El Kaide hem de diğer terör örgütleri hususunda işbirliği yapılması doğru ve gereklidir ama bu konuda da Amerikalıların, ancak istedikleri ve kendileri için gerektiği kadarını vereceklerini ve yapacaklarını bilmek kaydıyla!

KÜRT KARTI

Kayıtlar geçsin diye söyleyim; ABD’nin “Kürt kartından” vazgeçmesini beklemeyelim… Bu konuda verecekleri bütün vaatlere, hatta APO’yu, PKK’yı harcamak gösterilerine rağmen. PKK, bir şekilde bertaraf edilse bile, Amerika için elde tutulacak bir kozdur… Barzani ve Talabani ise ABD için daha önemli ve kalıcıdırlar. ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesinin, Irak politikaların vazgeçilemez temel taşlarıdırlar.

ABD’nin-Bush’un Irak’a saldırı gerekçelerinin hiçbiri, ne kitle imha silahlarının bulunması, ne Saddam’ın El Kaide ile işbirliği tahakkuk etmedi. Ortada tek gerçek gerekçe kaldı; Petrol. Bu kuyu ve çıkarların en güvenilir bekçileri de Kürtler! Irak faciasından tek kazanan da onlar oldu; Çünkü “alavere dalavere” Kürt Devleti gerçekleşmekte!

BARIŞÇI, APO’LU ÇÖZÜM

Ankara ile Washington arasındaki, bu, çok boyutlu temasların arkasında veya içinde, PKK konusunun, “barışçı çözümle” , Barzani ve Talabani’nin yardımlarıyla halledilmesi teşebbüslerinin de olduğu ima ediliyor. Bu düşünce bu iki Kürt Lideri “gerçeğinin” artık kabul edilmesi, düşüncesine dayanabilir ve MİT’in onlarla, hatta APO ile temasları manidardır. Ancak bu düşüncelerin, ne kadar sakat ve yanlış olduğu, Barzani’nin, Kürt partilerinin asıl hedeflerinin, Türkiye’nin Güneydoğusu’nu da içine alacak, kapsayacak BÜYÜK KÜRDİSTAN olduğunu, daha dün, açıkça ifade etmelerinden belli. Vaatlere ve konjonktürel taktiklere kapılarak kendimizi uzun vadede aldatmayalım.

Bir büyük tehlike de ABD’nin PKK ile mücadelede ABD istihbaratçılarının son Ankara temaslarında, hudutlarımızı terörist sızmalarına karşı “BAT BLANKET” yani “Yarasa Battaniyesi” elektronik engelleme ve gözetleme sistemiyle korumak önerileri… ABD’nin, Meksika ve Kanada ile hudutlarını kaçak işçi, uyuşturucu kaçakçılığına karşı korumak için kullandığı ve fakat pek de başarılı olmayan bu “sistemin” Güneydoğu hudutlarımızda kurulması, acaba asıl kimin işine yarar? Öncelikle, ABD istihbarat elemanlarının işine yarar. ABD, böylelikle birinci teskerenin ret edilmesi üzerine elde edemediği , Güneydoğu’da yerleşme ve orayı içerden kontrol imkanına kavuşmuş olur! Velhasıl bu çok boyutlu, ölümcül satranç oyunun her hamlesine karşı çok dikkatli olmak gerekiyor!

Yayın Tarihi : 14 Aralık 2005 Çarşamba 13:20:54
Güncelleme :14 Aralık 2005 Çarşamba 13:25:58


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
jemov IP: 85.96.238.xxx Tarih : 14.12.2005 16:34:46
TEK BİR KASABA DÜŞÜNÜN TÜM İHTİYAÇLARINI DIŞARDAN KARŞILIYOR. KENDİ ÜRETTİĞİ ÜÇ BEŞ ÜRÜNÜN DIŞARI ÇIKIŞ FİYATINI İKİ ÜÇTANE DIŞARININ PARA İLE SATIN ALDIĞI İNSANLAR YAPIYOR.. YANİ NETİCE BİZ SÖMÜRGE ÜLKESİYİZ. YABANCI YATIRIM DİYENLER GELECEKTE GÖRSÜNLER YABANCI YATIRIMI Kİ ASLINDA ÇOKTAN GÖZÜKMEYE BAŞLADI.