20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Türkiye’nin Psikanalizi


Geçen akşam, ART Televizyonunda Dilşat … ”Satırlar arası” Programında, Psikolog Doçent Dr. Kemal Sayar’ı dinledim… Hocanın söyledikleri ülkenin, şu sisli, zulmetli havasında, bir “aydınlıktı”…

“Aydınlık” dedim; gerçek “aydınlık” …Dr. Sayar, alıştığımız, bugünkü “aydınlar” gibi konuşmuyor – laflarını dolandırmıyor. Açık seçik hepimizin anlayabileceği gibi açık seçik konuşuyor… Bu programı, herkes, hele şu bağlamda, dinleyebilseydi! Zira toplum olarak, bir psikanalize, ihtiyacımız var! Keşke, ART, bu programı bir defa daha tekrarlasa!

KÖKÜ DIŞARDA DEĞİL

Doktor Sayar’ın ayrıcalığı, bence bu ülkenin gerçek bir “vatanseveri” olması ve toplumu tanıması. Kendisine, “milliyetçi” dersem, acaba yadırgar mı? Zira “milliyetçi” olmak adeta mahcubiyet konusu oldu!

Önce bu konuda Dr Sayar’ın bir tespitini aktarmaya çalışayım: Diyor ki, “Birçok kavramlar gibi , “ sol –sağ” vb. “Milliyetçilik” kavramının da, dışarıdan “ithal” olması yanlıştır.” Bu sözlerin “mefhumu muhalifinden”, Sayın Doktorun öz “Türk Milliyetçisi ve vatanseveri" olduğunu anlıyoruz.

Dr. Sayar ülkenin birçok güncel sorunlarını, mesela “yolsuzluklar” sendromunu da psikolog –psikiyatr gözüyle, inceledi. Bundan başka, Çocukların, gençlerin, ruh sağlıklarını bozan, Internet –TV ve filmlere dokundu… Bunların, şiddet telkin ettiğini ve heveslendirdiğini ve küçük yaştaki çocukların “sanal” âlemle gerçek dünyayı karıştırmalarından doğan, bazı sonuçlarını ortaya koydu! Çocuklar Internet oyunlarını, gerçek sanarak, kendilerini ve arkadaşlarını öldürmeye kadar varabiliyorlar… “Uçabileceklerini” sanarak kendileri “Süpermen” gibi, balkonlardan aşağıya atabiliyorlar… Bir dostumuzun oğlu, aynen, böyle yaptı.

Dr. Sayar iç politikayı olduğu gibi, dünya siyasetini de, psikanalizden geçirdi. Velhasıl onu muhakkak dinlemek gerek. Hepimizin, özellikle politikacıların, Onun psikanaliz koltuğuna yatmaları ne kadar faydalı olur!

ÇIPLAKLAR BELDESİ

Halen yaşadığım güzel Alanya’da, dünya medyasına da yansıyan, bir tartışma var; Çoğunlukla yabancı turistlerin, sokaklarda, lokantalarda, ,marketlerde, yarı çıplak gezmeleri tartışılıyor. Belediye Meclisinde, tartışma konusu! Hala karara bağlanamadı!.. Bir taraf -plajlar dışında, bunun yanlış olduğunu, diğer taraf ise, yasaklanmasının Turistleri kaçıracağını ve Turizme darbe vuracağını iddia ediyorlar… Hatta bu tartışmanın bile, Alanya’yı dünyaya, “rezil ettiğini” iddia ediyorlar! Bir defa, güzel Alanya’mız, öyle kolay “rezil” olamaz; Beldemiz için asıl ters olan şey, Alanya’nın adının “Çıplaklar Beldesi”ne çıkması! Kim bilir, böyle olması, belki Turist cezp eder, ama ne pahasına?

Konuyu çarpıtan bir husus da, bazı kesimlerin, Turistlerin vb. yarı çıplak dolaşmalarına, “inançları” gereği, karşı çıkmaları… Onlar, kadınları başlarını açmalarına ve “tesettürsüz” giyimlerine de karşıdırlar! Dünyada yabancılar için “garip –fotoğraflık” olan manzara, erkeklerin, kadınların, kızların, denize acayip kılıklarla girmeleri ve güya, güneşlenmeleri! Müftüye sormuşlar: “Bu çıplakla bakmak orucu bozar mı?” diye. Elcevap: “Eğer hemen gözünüzü başka yöne çevirirseniz, oruç bozulmazmış!” Güzelleri gördükten sonra, başı öte tarafa çevirmek, kuvvetli irade ister! Ben “orucun ve inancın” böyle kolay bozulabileceğine inanmam!... Bir Pakistan gazetesinde bir karikatür görmüştüm: Bir yobaz başı açık bir kadına ,”Çadırın (çarşafın), peçen nerede?” diye soruyor. Kadının cevabı; “O peçenin, asıl senin gözlerinde olması gerek.”

Velhasıl, benim, sokaklardaki vb. çıplaklığa itirazım, bu yönden değil… Bu manzaralar uygun ,”şık” olmuyor, Alanya’ya yakışmıyor. Gerçi bazı çıplaklar, ihtiyar gözlerime ,“ziyafet” (bazıları da eziyet) ama gene de sokaklardaki aşırı, erkek kadın çıplaklığına karşıyım… Tabii, açık da olsa “münasip” kıyafetlere değil… Ne var ki, çoğu Turistler - ve onlara bakarak, yerleşikler ve yerliler, adeta, çırılçıplak, erkekler de bellerinden yukarısı çıplak, marketlere ve lokantalara, pervasıca, giriyorlar… “Ama olmaz ki böyle de dolaşılmaz ki” diyesim geliyor!

Dünyanın birçok sayfiye -plaj kentlerinde; Miami’de, Rio’da, Cannes’da Sentropez’de, bulundum. Plajlar dışında, sokaklarda böyle dolaşılması yasaktır. Plajlarda kadınlar üstleri, tamamen açık dolaşsalar da, kaldırımın karşı tarafına aynı kıyafetle geçemezler. Öteki kaldırımda, sigara yasağı ve yol ihtarlarında olduğu gibi, bir çıplak kadın şekili üzerine çapraz çizilmiş “yasak” ihtarları vardır! Bu ihtara aldırmayanlara para cezası verilir! Bu benin naçizane görüşüm! Ama Alanya'nın sevgili çalışkan, çok başarılı Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, gene da Alanya için en doğrusunu bilir: “ ÇIPLAK ALANYA” imajı eğer Turist ve Para getirecekse – Marketler ve lokantalar için faydalı olacaksa –“kapatma-kapanma" Turist kaçıracaksa – diyeceğim yok! Yaşlı, yorgun gözlerime ziyafet çekmeye, büyük keyifle, devam ederim! ***

Yayın Tarihi : 19 Eylül 2008 Cuma 12:42:20
Güncelleme :19 Eylül 2008 Cuma 14:20:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?