28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

“Tuzak Kuranlar” Kim?

“Kürt Muhribi” bir köşe yazarımız, “ya PKK ateş kesmezse ne olu?” diye hayıflanıyor. DPT’nin, tek taraflı, “”ateş kes çağrısını, PKK’ ya danışmadan yapamayacağını” söyledikten sonra, hemen aynı yazıda bu olayın danışıklı bir manevra olduğuna” inanmadığını söylüyor. Bu kadar çelişki, doğrusu akıllara seza! Bu “danışıklı barış oyun”, muhtemelen ABD’nin telkiniyle - hiç olmazsa bilgisi dâhilinde- , “müzakere” masasına çekmek manevrası! 

Türkiye’nin, kuyrukları birebirine değen ve –tetikçileri malûm” bir “çapraz ateş” altında olduğunu yazmıştım… Hürriyet Gazetesinde, Fatih Çekirge de, bu “çapraz ateşin”- dişleri açık “kapanının ” – tuzağının- ,şifrelerini çözmüştü ; .Şehit yakınlarını ve acılı ana, babaları kullanarak, toplumda bezginlik yaratmak, mücadele azmini kırmak! . 

Kendi içimizde de,”barış anneleri" , Güneydoğu’ya gidip, ancak pasaportlarında “Türk sayıldıklarını”,açıkça söyleyen, PKK’dan “uzaklaşamayacaklarını” itiraf eden DPT’lilerle halvet olan, sözde aydınlar var. Ve mesela MILLIYET köşe yazarı Ece Temelkuran gibi, “Bu savaş mecburi mi?” diye soran – meşru mücadelemize “tuzak kuranlar” var! 

SEVR “PARANOYASI”
Dünkü yazımın başlığı “İÇİMİZE GAFLET VE IHANET GİRMİŞ –DÜŞMANA NE HACET” idi. 1919 ve sonrasında da, aynı gaflet ve ihanet vardı. Ali Kemal’ler vb. hatta aslında yurtsever olan, fakat kurtuluşu Amerikan “Mandasında”, Amerika’nın himayesinde arıyorlardı. “Sevr Dayatmasına” boyun eğmek için ileri sürdükleri gerekçeler, bugün meşru mücadelemize tuzak kuranlarınki ile aynı idi… “Millet mücadeleden yoruldu ve bezdi, analar babalar artık “vatan sağ olsun” diyecek halde değil Sevr antlaşmasını kabul edıp, kurtulalım” Bugünkü “ahfatları” –“PKK ile İspanya’da ETA ve Katalanlarla yapılan “barış” antlaşmasına benzer bır uzlaşama yapalım” diyorlar!
Ama PKK’nın Bölücülerin istedikleri, sadece “akan kanların durması” .şehitlerin verilmemesi değil! . PKK medyasında açıkça sergiledikleri ve asla vazgeçmeyeceklerini söyledikleri talepler – hele ABD nin “Yeni Orta Doğu haritasıyla birlikte algılandığında -“Sevr koşullarını” hatırlatıyor. TSK de, silah bırakacak .. APO’yu da kapsayan genel af ilan edilecek. Bölücülerin temsilcilerine siyasi hakları verilecek, yani TBMM’ne girecekler… Türkiye’nin “iki uluslu”” yani “Kürt-Türk” devleti olması yeni Anayasayla tescil edilecek. Kürtçe, Türkçe ıle eşit olarak, ikinci resmi dil olacak! Kısacası “İkinci Cumhuriyet”- “ilelebet payidar olacağına” inandığımız , “üniter ulus-devletin”, Atatürk’ün -evet şehitler pahasına- kurduğu Cumhuriyetin sonu getirilecek. Bu kadar açık’!

Kurtuluş Savaşında, milletimiz. Analar babalar. “Bu savaş mecburi mi? Diye soran “tuzakkuranlara” cevabını vermişler. Şimdi, anaların babaların acılarını istismar eden bozgunculara da, aynı cevap, şamar gibi veriliyor. Evet, “tuzak kuran” hanımlar beyler “Bu Türkiye’yi bölme savaşını, Türkler başlatmadı, ama başarıya ulaştırmak için, Türkiye’nin, birlik ve bütünlüğü için ve sonunda, gene Anadolu’nun bir köşesine sıkıştırılmamamız için, “bu savaş, hem de çok mecburidir”! 

Ateş muhakkak, düştüğü bağırları yakar. Ancak , gerçek Türk anaları, babaları Kurtuluş Savaşındaki analar-babalarının yaptıkları gibi “vatan sağ olsun” diyorlar -vatanlarının, bu devletin birliği ve yaşaması için,oğulları görevlerini yaparken şehit düştükleri için gurur daduyuyorlar! Allah bn mıllı hasletten milletimizi mahrum etmesin! . 

Tuzak kuran hanım, kendisinse şikâyet ettiklerini, güya isyan ettiklerini söyleyen “bu analar Türkiye’de neyi titretirler ?” diye soruyor ve cevabını kendisi veriyor : “savaşı ve savaşın dilini”! . 

PKK organları itiraf ediyorlar “anaları kullanmamalıyız” ” diye ve maksatla, Tuzak kuran hamım gibileri kullanıyorlar.
Bu savaş mecburi mi? Evet “mecburi” bir ölüm kalım mücadelesiı! Bu barışçı. Vicdani retçi hanımlar. Beyler, maksatları başka değil de, hakikaten u savaşın bitmesini istiyorlarsa, hedefleri yanlış. Kızgınlıklarının asıl hedefi TSK değil bu mücadeleyi savsaklayanlar, gerektiği gibi bitirmeyenler olmalı!
Yayın Tarihi : 18 Eylül 2006 Pazartesi 12:16:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?