25
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Ülkemizin Tapusu ve İstiklâl Marşımız

Kulaklarıma gözlerime inanamadım, havsalam almadı; Bir Alman meslek birliğinin (GEMA), 2007 yılında 'kamulaştırma yapılmadığı' gerekçesiyle Almanya'daki Türk okullarından İstiklal Marşı'nın okunması karşılığında telif ücreti istemiş… Şimdi hükumet Marşı “kamulaştırmak” için harekete geçmiş… Hukuki taraflarını bilmem, ama “gerekçe” kabul edilir gibi değil. “İstiklal Marşımız” şeklen “kamulaştırılmamış” olsa da, olmasa da, milletimizin, öz malı, onuru değil mi? Hükûmetin, şimdi bu edepsiz talep karşısında harekete geçmeleri, bu münasebetsiz adamlara, münasip bir işaret yapmaları ve bu “abesle” hiç iştigal etmemesi gerekir. Sıkıyorsa, milli marşımızın, insanlar tarafından, her yerde, her fırsatta dünyada söylenmesine, isterlerse, polis gücüyle mani olsunlar… Bu marş Kurtuluş Savaşımızın en zor, umutsuz günlerinde, milletin bağrından, Mehmet Akif’in dizeleriyle çıkmış, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, heyecanla, alkışlarla kabul edilmişti. Sonra, Zeki Üngör tarafından bestelendi ve o günden bu yana, her yerde, her toplantıda, her milli karşılaşmada ve savaşta, ülkemizin tehdit altında olduğu zamanlarda aynı heyecanla söyleniyor ve söylenecek. Sıkıysa engellesinler!

Eğer bu olay ukalalık değilse, muhakkak, birilerinin oyunudur!… Malumlar, bölücüler, gericiler, bu marşın sözlerinden çok rahatsızdırlar ve son zamanlarda bunu açıkça, ifade ediyorlar... Bazı,”entel ukalalar” da, okullarda öğrencilerin ant içerken, bu marşı söylemelerine karşılar. Bir analarımızın “nikâh kâğıtlarını” istemedikleri kaldı, ülkemizin “tapusunu” istemeden önce. Onu da isterler yakında!

Ukalalık parayla, pulla değil; bir adam, Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Mütevelli Heyeti başkanı Mehmet Doğan, “fırsattan istifade” “Marşın bestesini değiştirelim”… Çünkü “İstiklal Marşı’nın metniyle uyuşmuyor” demiş ve “Büyük bir ‘İstiklal Marşı Besteleme Yarışması’ açabiliriz.” Demiş…

Mehmet Doğan Bey ve şürekâsı: İstiklal Marşımızın sözleri ve bestesi “yarışma sonucu” kabul edilmedi, “Prozidisi” bozuk olsa, güfteyle sözleri uyuşmasa kılını ve ruhuna dokunulamaz.

Köklü devletlerin, milli marşları, hep o milletlerin tarihlerindeki, önemli anlarda yazılmıştır… Amerikalıların, “The Star Spangled e Banner” marşı, Fransızların, La Marseillaise (Marseyez ) marşları, Almanların”Deutscland Überalles”, İngilizlerin “God Save the Kıng”( Allah Kralı korusun) marşları da öyle. Bu marş, ancak hükümdar kadın olursa, “Allah Kraliçeyi Korusun” olarak değiştirilir! Kimsenin aklına bu marşların söz ve bestelerini değiştirmek gelmez! Bu milli marşlar “kamulaştırılmış” mıdır? Telif hakları ödenmiş midir?

Türk milleti de herhalde İstiklal Marşının değiştirilmesini istemez… Çoğu müzik ve sanat otoriteleri de değişikliğin aleyhinde… Sevgili Fazıl Say, “İstiklal Marşı bence değişmemeli... Ruhu olan bir müzik. Ve dönemin ruhunu hissettiren bir heyecanı var. Prozodi sorunlarına da biz alıştık. Böyle kalmalı.” Diyor.

Eğer, İstiklal Marşının bestesine dokunulursa, arkasından, sözlerinin de değiştirilmesini isterler. Çünkü Marştaki “ırkıma” kelimesi, bazılarının bir yerlerine dokunur. Fakat burada unuttukları bir husus var: “Benki Arnavutum" diyen Mehmet Akif, “ırkım” demekle, Türk milletinin “Türklük” içinde birleştiğini, anlamlı bir şekilde ifade etmişti. O sözlerdeki ”ırkım”, ırkçılık anlamında değildir!***

Yayın Tarihi : 9 Aralık 2010 Perşembe 01:00:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?