18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Ulusa Tersleniş

Başbakan, konuşmayı, iktidarın başarılarını her önüne sürülen mikrofondan, bindirilmiş kıtalarına anlatmayı, yönetmenin bir işaretiyle, başlayan, ”Konserve edilmiş” alkışları çok seviyor! Bu abartılmış sözde “başarıları” çok seviyor… ”Başarılar” doğru da olsa bu Cumhuriyet elden gitmiş neye yarar! Tabii 2.Cumhuriyete yarar ve bazılarına da rant sağlar!

Erdoğan yeni “seslenişinde”, Savunma sanayindeki başarılarını anlattı… Bir defa, başarı onun başarısı mı? Fakat asıl, bu başarılar, ne kadar umut ve iftihar vesilesi olursa olsun bu silahlar, bu gemiler Türk Ordusunun, Deniz Kuvvetlerinin her gün yıpratılmakta olan itibarını geriye getirecek mi? Türk Ordusu geleneksel manevi gücünü muhafaza edecek mi?

Recep Tayyip Erdoğan, Türk Hava Yolları'nın filosuna, yeni katılan uçaklarının teslim töreninde: "Uçağa binenlerin sayısı katlandı. Uçağa binmek bir imtiyaz olmaktan çıkacak- artık herkes uçağa binecek” müjdesini vermiş… Çocuk kandırır gibi! Belki öyle de bu Erdoğan’ın ve iktidarının başarısı mı, yoksa dünya gerçeği mi? Herhalde, kendini bilen hiç bir dünya Başkanı veya Başbakanı “uçağa binenleri arttırdık” diye övünmez!...

Gidişata bakarak, çok yakında “Bedelli Askerliği getirdik” ve sonra da “Askerlerin elinden arsaları, Orduevlerini aldık, ranta spekülasyona, açtık” diye de nutuklar atar, “başarının” sınırı yok!

KEMALİZM

Bir süredir Atatürk’e ve Atatürkçüğe saldırmaya henüz cesaret edemeyenler dolaylı yoldan atağa geçtiler… Mesela “Atatürkçülüğe” aşağılayıcı anlamda “Kemalizm” derler! Malumlardan biri, malum gazetelerden birinde aklınca Kemalizmi alaya alıyor; kendi kelimeleriyle: “İsme bağlı ideoloji tarif etmeye çalışanların enzâr-ı dikkatine arz ediyor”. Der ki: “(Mustafa Kemal’in) İkinci adı Kemâl değil de Şükrü olsaydı bugün Şükristlerimiz olacaktı; Şükrist, Sadullahist, Kâmilist Atılım hareketi vb!

Bu adamlara hatırlatalım: Atatürk sağken rejimine “izm” takmayı “Kemalizm” demeyi öneren solda Kadroculara, sağda Recep Peker’e şiddetle karşı çıkmış “O zaman donar kalırız” demişti. Ama şimdi bizler “Atatürkçülüğe” medyan okuyanlara karşı “evet biz Kemalistleriz, ama onun ilkelerini derin dondurucuya koymadan yaşatmaya azm ettik! Aynı adam gene meşrebine göre Atatürk’ü tarife kalkışmış… Bu alanı onlara bırakamayız; cevabını muhakkak vereceğiz ama bu herif-i na şerifin bir son cümlesi var ki ağzının payını hemen vermemi gerektiriyor. Bu kişi aklınca dokundurmuş: “(Mustafa Kemal) Orta halli bir esnaf çocuğu olarak Selanik'te doğmuştu; Dolmabahçe Sarayı'nda Türkiye'nin en vâriyetli adamı olarak son nefesini verdi”.

Adam “varlıklı” diyememiş mecelle ağzıyla “variyetli” demiş: Ama herhalde bir isim yanlışlığı var: “Erdoğan” demek istemiş olacak; Mustafa Kemal varlığını pazarlamacılık yaparak ülkenin mamelikini yabancılara da satarak- yakınlarına rant sağlayarak kazanmadı- ne varsa milletine aziz hatırasıyla bıraktı…***

Yayın Tarihi : 2 Kasım 2010 Salı 00:29:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
timucinceyhun IP: 95.8.209.xxx Tarih : 2.11.2010 15:44:08

Sayın Altemur Bey'in yazılarını hergün çok dikkatli bir şekilde okuyorum.Mustafa Kemal'in açtığı çağdaş yoldan ilerlemek isteyen,ülkesini seven bütün herkesin, vatanseverlerin"özellikle gençlerin" yazılanları okumasını şiddetle öneririm.