25
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Umudumuz Apo (3) “Müsait Ortam”

Çifte “Abdullahların”- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile eşkıya başı Abdullah Öcalan’ın, Güneydoğu –Kürt Sorunu –PKK konusundaki “açılımları” hususunda, “Durum –Ortam hiç bu kadar müsait olmamıştı- fırsatı kaçırmayalım” deniyor… Umudumuzun, artık APO olduğunu dün yazmıştım. “Fırsata” gelince, bu eyyamcı –fırsatçı politikacılara göre mi “fırsat “ ? Yoksa vizyon sahibi Devlet adamlarının, milli çıkarları sağlamaları ve korumaları için mi “fırsat”?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sözünü ettiği “iyi şeyler” ülkemiz için ”iyi şeyler” mi? Zira kural olarak, düşmanlarımızın ”iyi şeyler” dedikleri, Türk Milleti için “iyi şeyler” olmamıştır! Yabancıların, Türkiye için “iyi şeyler” istemeleri ve yapmaları, eşyanın tabiatına aykırıdır.

TARİH

APO, “yol haritasını” - manidar olarak, 15 Ağustos’ta açıklayacakmış. “15 Ağustos” APO’nun “silahlı propaganda gerillaları” dediği PKK eşkıyasının, 1984 yılında, Siirt’in Eruh ilçesindeki bir karakolumuzu basmasının ve askerlerimizi alçakça, şehit etmesinin, yeni Kürt İsyanının 25. yıldönümü. O tarihten bugüne kadar süren “asimetrik savaş” başladı!

APO, o zaman, “bir avuç gerilladan büyük bir ordu çıkaracağız” demişti. Buna karşılık, zamanın Cumhurbaşkanı Turgut Özal tatil evinde, “bir avuç çapulcunun işi” diye bu olaya hiç önem vermemişti. APO’nun kehaneti gerçekleşirken, 25 yıl sonra, hükümetlerin dizi gafletleri ve unutmayalım AB’nin de dayatmalarıyla, bugünlere geldik… Şimdi Ve “umudumuz APO”!

Gaflet öylesine ki, APO’nun ve “ordusunun” cinayetleri, 30.000’den fazla kadın, bebeği, çocuğu öldürdüğü unutuldu… Şimdi, PKK vahşetine karşı mücadele edenlerin izleri sürülüyor, kahramanlar yargılanıyor ve bundan sonra da, yeni ihbarlar üzerine, sivil mahkemelerde yargılanacaklar. Ve APO, bugün TC Devletini muhatap alıyor ve Hükümet kıvırsa da, Güneydoğu sorunun çözülmesi için onu zımnen muhatap kabul ediyor… Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “çözüm İmralı’dan başka zeminde olmalı” diyor, ama bu iyi şeyler açılımın öncüsü APO sözde “çözüm” sonunda onun yol haritasına göre olacak! APO’nun, sonunda barış meleği ”Mandela” olarak çıkması, hatta kurulmasını İmralıya tıkıldıktan sonra önerdiği “Türk-Kürt Demokratik Cumhuriyetinin” eş başkanı olması mümkün! Olamaz demeyin; “bir avuç çapulcudan” nerelere geldik! Yıllarca Türklere ve Türk devletine dağlardan ateş saçan ve yazılarıyla, kin kusan APO, Hegel’i vb. okuduğu için, değişti mi sanırsız? Yoksa davasına bilimsel –felsefi mesnetler mi arıyor? Sonraki yazılarımda, APO’nun kim olduğunu, belgeleriyle hatırlatacağım ki, açıkça veya zımnen muhatap alınan adamın, aslında kim olduğu bilinsin!

Güneydoğu’daki savaş bitirilmesine kim karşı çıkabilir? Fakat tarihi gerçekler ve “muhatabın” kim olduğu bilisin ki, gene oyuna gelmeyelim!

ORTAM

Ortam, bazılarına göre “müsait”! Önce psikolojik bakımdan, “toplum psikolojisi” açısından, halkımız bu sonu kasten getirilmeyen savaştan bıktı! Eskiden her şehit cenazesinde, mücadele azmi bilenirdi- şimdi, “defitizm”-“yenilmişlik” duygusu hakim oluyor… “Akacak kan yerde kalmamalı” derdik- şimdi adeta “bu kanlar beyhude dökülüyor” anlayışı hakim oluyor. Hatta “verelim kurtulalım” diyenler bile var… Tabii, bu oluşumda, bir kısım, "malum" medyanın büyük katkısı var! En son kanıt, Ertuğrul Özkök’ün, “APO Barışının” maşası

Bu “Ortamda” “Ergenekon süreci” ülkeyi, kafaları karıştırmış, düşmanlar karışsında mecalsiz bırakmış. TSK de sindirilmiş! –Subayların, ast subayların, mücadele azimleri kırılmış… Komutanlar, bu havada – uğruna bunca mücadele ve şehit verdiği halde, “barıştan yana olmamakla” suçlanıyorlar! Ve bugünkü “müsait” ortamda, PKK dağlarda kentlerde terör eylemlerine devam ediyor. İstanbul’da, PKK bayrakları dalgalanıyor. “Biji APO sesleri yükseliyor”. Bu gösteriler “barış” için mi, yoksa sözde “barışlarını” zorlamak için, tehdit ve güç gösterileri mi?

Şu sırada, PKK’nın TBMM’deki “vekilleri” APO’yu onursal liderleri bilen DTP’liler – hatta AKP içindeki yandaşları- “Türkiye eyaletlere bölünsün” vb. diye ültimatomlar veriyorlar.  Ve gene bu sırada, Irak Devleti bölünürken ve Barzani’nin, yerel yönetimi, ayrılıp bağımsız devlet oluyor. “Büyük Kürdistan” hayali gerçek oluyor! Evet- “ortam çok müsait” …Ama kimin için müsait? “Barış” ama ne pahasına? APO “umut” ama kimlerin “umudu”? ***

Yayın Tarihi : 23 Temmuz 2009 Perşembe 00:19:57


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ihsan saglik IP: 75.37.199.xxx Tarih : 24.07.2009 08:15:24

Bu  ulkeyi  Turkler  kurdu,,,ancak  Turkler  yikar,,,ne  mollalar  nede  Kurtler,,