Umudumuz Talabani!

UMUDUMUZ TALABANİ !
ALTEMUR KILIÇ
Bir zamanlar sadece kendi kaderimizi değil, bölgemizin kaderini tayin edecek güçte ve konumda iken, bugün kaderimiz , bir zamanlar kırmızı pasaportlarını ve peşmergelerinin postallarını verdiğimiz Talabani’ye ve Barzani’ye – ikisi arasındaki dengelere bağlı! Ne acı tecellidir ki , sadece Irak’ta, Kuzey Irak’ta değil, milletimizin ve devletimizin ,bölünmemesi gereken birliği hususundaki kırmızı çizgileriniz yok edilmekle kalmadı ,, kaderimiz Celal Talabani’ye ve yeni Kürt Devletinin Cumhurbaşkanı olmasına, endekslendi..İpin ucu da onların iplerini elinde tutan ABD’nin elinde!

“Vasıl olduğumuz bu netice”, tarih şuuru olmayan – kaderini ve amaçlarını,yabacıların amaçlarıyla “tevhit etmiş” –birleştirirmiş, gözleri,gönlü ve aklı- geleneksel milli çıkarlardan ziyade, ekonomik tablolarda olan , AB hayali uğruna, devletin temellerine uyum yasalarıyla saatli bombalar konulmasına razı olmuş bir iktidarın politikaları neticesidir. “Öyle” yapılınca , bunun “böyle” olması kaçınılmazdı.

Bir defa, medyamızın da gözünden kaçan veya kaçmadığı halde önemsenmeyen bir incelik, büyük bir yanlış var; Talabani,Irak’ta veya Orta Doğu’da ilk defa Cumhurbaşkanı olan Kürt kökenli biri değil ; önce Kürt olan fakat bunu şimdi gizlemeyi başaran biri…Göreceksiniz , çok geçmeden gerçek kimliği “ Kürt mintanı” veya “Şerafettin Elçi modeli” - “yakasından, yeninden” seğirtecektir. Türkiye’de “Ne Mutlu Türküm Diyene” anlayışı Kürt kökenlilerin Türk olarak Cumhurbaşkanı.Başbakan ve Bakan olmalarını sağlamıştı. Zaten Irak’ın daha başından beri,Üniter bır devlet olamamasının ve bundan sonra da olamayacağının asıl sebebi orada bu anlayışı yerleştiren bir Mustafa Kemal’in bulunmamasıdır.

KERKÜK VE TÜRKMENLER

Hükümetimiz Talabani’nin Cumhurbaşkanı olmasından memnun görünüyor…diplomatik söylemlerle ,böyle görünmeye de mecbur bır yerde! Ama,ya reel politikada Celal Talabani’ye e güvenmek mümkün müdür.? Türk hükümeti hakikaten güveniyor mu? Onun ve Kürtlerin egemen olduğu bır ülkede- bıraktım Kerkük’ün geleceğini Türkmen kardeşlerimizin canları,malları güvende olabilir mi? Yoksa anlaşılan hükümetimizin buna karşı düşünebildiği çare, onların öz yurtlarını bırakıp Türkiye’ye göçmeleri mi olacak?

TALABANI VE APO

Barzani gene de dobra dobra amaçlarını açıkça ifade ediyor ama ya Talabani ? O -Kurnaz,içinden pazarlıklı bir Orta Doğu politikacısı. Onun APO ’ya ne kadar yakın olduğu Güneri Cıvaoğlu’nun bantlarında sabittir, Onun da bütün Kürtler gibi nihai amacı, Gündüz Aktan’ın yazdığı gibi.”gözleri kararmış” şekilde “Büyük Kürdistan” dır;

Bazı safdiller Kürt Talabani Irak’ın Cumhurbaşkanı olunca bu emele gerek kalmayacağına inanıyorlar..Bu da AB sayesinde Kürt Devletinin kurulmasına gerek kalmayacağı savı kadar yanlış – daha doğrusu, “Doğru”! Kürdistan bu şemsiyeler altında daha kolay kurulacak.
Birinci dünya Harbinden sonra, bugünkü Irak Fransız Picot ve İngiliz Sykes tarafından masa başında, “ yapay" olarak kurulmuştu. Bugün ABD tarafından oluşturulmaya çalışılan Yeni Irak ise “sanal” . .Talabani Irak’ın Kürt Cumhurbaşkanı olarak bu sureci Amerikan himayesi altında sürdürecek, bu, kırılgan zemin üzerinde;. ve Irak – Kerkük, Büyük Kürdistan’ın nüvesi, çekirdeği olacak ve alt yapısını oluşturacaktır.

Talabani için,n Türk taraftarı ve Türkiye’ye yakın olduğu da iddialar arasında…. Geçin bunları bir kalem; gerçekler böyle romantik hayallerle bağdaşmıyor.!

ŞERLERIN EHVENI OLUR MU?

Bazıları da Talabani’nin Irak Cumhurbaşkanı seçilmesini “ ehveni şer “olarak görüyorlar... Mustafa Kemal ne demiş; “Ehveni şer, şerlerin en kötüsüdür” Bekleyin göreceksiniz; Talabani, neticede özellikle Türkiye için, “ehven” değil “pahalı” bir seçenek olacaktır. .