16
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Uşaklar- Ulaklar

UŞAKLAR – ULAKLAR

HÜRRİYET Başyazarı, Oktay Ekşi, eski dostum, çoğu yazılarını beğenir, onu telefonla arar, “Nur-u aynım” diye tebrik ederim, Kızınca da “hasa-ı canım” diye takılırım; .bu aramızda bır nevi parola olmuştu. Son zamanlarda, ona, bazı mesleki konularda, takıldım ve hasm-ı canım” diye serzeniş ettim! O da, bunu, büyük olgunlukla karşıladı, beni “nur-u aynım" diye aramak lütfünde bulundu. Zaten Atatürkçülüğünden –“Atatürk milliyetçiliğinden” -hiç şüphem olmamıştı!

Ekşi’yi, 28 Ekim Pazar günkü… Yazışsından dolayı, gene, “ nur-u aynım” diye tebrik edecektim –Fakat bır “ihanet sacayağının - – şeytan üçgeni’nin, küçük bacağı –“ 2. Cumhuriyetçi”, AB ve ABD uşağı - haydi adını da vereyim - Mehmet Altan, bana kendisi ve hempalarına karşı, öfkemi ifade etmem için fırsat verdi. Oktay Ekşi’ye, yazısından dolayı, “Andıç Ulağı”” diye, aklı sıra, çatıyor! . Oktay, evelallah, kendi işini kendisi yapar, ama bilemem, bu adama cevap vermeye tenezzül eder mi? 


ÜÇ TOKAT ANDI
Birkaç yıl evvel, ona ve sacayağının diğer bacaklarının fesatları karşısında, rahmetli Babamın, Kurtuluş Savaşı ve devrimler döneminde İstiklal Mahkemesinde, aynı ihanet ve fesat erbabı önlerine geldiğinde dediğine atıfta bulunarak “ “Gel de asma Alı Bey” ,diye yazmıştım ve onlara ,” Atatürk ve Cumhuriyeti, Türk Ordusu ve kendi adıma üç tokat atmak” andım olsun demiştim. ! Bugün karşıma çıksalar: bu yaşımda, on lara, bu üç tokadı atmayı çok isterim!

Sevgili koğuş arkadaşım “Hamido” Fendoğlu, nur, içinde yatsın! Ne demek istediğimi onlar anlarlar!
Bunlar Atatürk’e, Cumhuriyetine ve Türk ordusuna açıkça düşmandırlar. Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşındaki hizmetlerini de inkâr edemeyeceklerinden, O’na, “Atatürk” demekten özenle kaçınırlar, adeta, kerhen, “Gazi” derler!
Cumhuriyetin faziletlerini ve altın yıllarını ve hatta kendilerine , “profesör”, “büyük usta” ün anlarıyla fesat karıştırtmak, imkânını veren “aydınlamam devrini”, tümüyle, inkâr eder, Cumhuriyeti tümüyle kötülerler.

Acı olan bu adamların bu profesörün köşe ve kürsülerden, gençlerin akıllarını karıştırmaları!

Komutanlar – kendi deyimleriyle ”omuzları kalabalık militerler”- “Statüko Zaptiyeleri”dir!

1. Mehmet Altan “"Türkiye'de cumhuriyet, Osmanlı Hanedanı'nın iktidarını yıkıyor ama egemenliği halka devretmiyor” diyor. Oysa nasıl olmuş ki, Onun gibiler” böyle “bi perva” peydahlamış ve türemişler? !Oktay Ekşi “tek” Cumhuriyetin, 84.Yıldönümünde, bu “2.Cumhuriyet asilerine” hak ettikleri cevabı verdi; Cumhuriyetin, nimet ve imkânlarından yararlanarak a yazan ve konuşan bu adamların çelişkilerini ortaya koydu. Okumak lazım! Ekşi soruyor: “Durum kötü ise bu, Cumhuriyet'in ilk 27 senesinin yani Kemalizmlin mi yoksa ülkeyi son senelerde yöneten ve Kemalizm’e karşı olduğu bilinenlerin mi suçudur?(Asıl) sorun bunların "ulusal değer" diye bir kavramı tanımamalarıdır. Cumhuriyet'i sevmemelerinin asıl nedeni de budur!”. Oktay Ekşi ve bizler, Ordumuza bağlı olmakla ve  gerektiğinde onlara tercüman olmakla, “ulaklık” yapmakla -iftihar ederiz. Ya onlar; Avrupa Birliğinin, ABD’nin, APO’nun - şimdi de Barzani ve Talabani'nin, gönüllü "ulakları ve uşaklarıdırlar!".

Bakın bunlardan biri –kendi Ordusunun evine bomba atmaktan ancak mensubu olduğu Terör örgütünün som dakika talimatıyla “önlenen” Hasan Cemal, Barzani ve Talabani’nin, hem ulağı hem de uşağı: ama onlara içtenlikle hizmet ediyor!**

Diğer “ ulakların- uşaklarının adlarını da vereyim mi?

Ben, bir post- modern “Ali Kemaller –“Yüzellilikler” listesi hazırlıyorum: okuyucularımın da önerilerini beklerim!
****

Yayın Tarihi : 5 Kasım 2007 Pazartesi 11:55:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Türk oglu IP: 80.219.112.xxx Tarih : 5.11.2007 18:44:11

Sokrates öncesi düsünürler demistirki, 'Demokrasi gelecegin yönetimi konusunda kararlidir ve elverislidir ama ona karsi olanlar demokrasinin kanatlarinin altina ve arkasina saklanarak demokrasiye karsi tehlike olusturacaklardir ve nimetlerinden yararlanarak kendi ideolojileri icin zemin hazirlayacaklardir...'. Saygilarimla