19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Vatanseverleri Hainlerden Ayıran Rapor


TÜRKIYE CUMHURİYETİ – evet TC – Başbakanlığının İnsan Hakları Danışma Kurulu’nun –bazılarına göre “cesur”, bana göre “ihanet” raporu hususundaki belirsizlik üzerine odaklanan tartışmalar devam ediyor. Bu Rapor ve üzerindeki tartışmalar vatansever milliyetçileri, TC’ne karşı ihanet içinde olanlardan ayırmakta!


Bu raporu yazanlar ve imzalayanlar kimdir? 78 kişilik Kurul’un sadece 24 üyesi imzalamışsa , bu rapor Çalışma Gurubunun, Başkanı Profesör Baskın Oran’ın iddia ettiği gibi geçerli midir? Yoksa sadece bir azınlık görüşü müdür? . Bu azınlıkta, hangi üniversite ve devlet kurumlarını i temsil eden, kimler var? Mesela İçişleri Bakanlığını temsil eden Kurmay Albay bu görüşleri kabul etmiş midir? Hükümetin- Başbakanlığın şemsiyesi altında, “komik” değil utanç verici bir keşmekeş,,hatta kaos var:


BAŞBAKANLIK


Rapordaki görüşler “Türk” değil,” Türkiyeli” olduğunu söylemiş, milleti ve milliyetçiliği değil ,ümmet ve ümmetçiliği , referans kabul etmiş Başbakanın görüşleriyle ve de, daha önceleri, “Kemalizm’e” – Atatürkçülüğe karşı çıkmış olan ,Avrupalıların Amerikalıların, düşünceleriyle örtüşüyor. Gerçi bu raporda açıkça ifade edilmiyor ama raporun tezi, AB İlerleme Raporunda azınlıklar konusundaki tavsiyelere paralel… Bunun için de AB’den bir tarihçik alabilmek için Avrupa’da cerre çıkan Sayın Erdoğan’ın bu raporu yadırgamayacağı hatta Avrupa’da kullanacağı söylenebilir. Ne var ki, başka hallerde yaptıkları gibi kamuoyunu sınamak istemişlerdir; . Eğer direnç fazla olursa , , “ bu rapor bizim görüşümüz değil , danışmaların tavsiyeleridir “derler. Ama ortam müsait olursa kabullenir ve AB sürüngenliğinde TC Devletini kökünden –“ruhu ve lafzıyla” değiştirecek bu tavsiyeleri kabullenirler. Zaten Medyadakı liboş yalakaları da şimdi köşelerinden ,bu yağlama ve alıştırmaları yapmaktalar! :


Ancak, herhalde , üst başlığında Başbakanlığın adını bulunduğu üstü örtülemeyecek bir gerçek. Bu raporda Anayasanın değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek “ TC Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün “ ve Devletin dilimin Türkçe” olduğunun açıkça, değiştirilmek istenmesinden Başbakanlık kendisini soyutlayamaz. Böylesine bır raporun Başbakanlık adına ortaya çıkarılması “şüyuu vukuundan beter” bır olaydır. Hoca fıkrasında olduğu gibi, TC’ni kemirmekte olan “fare” sakalın üzerinden geçmiştir bir defa!


Başbakanın, Başbakanın bu rapor ve kimliği hususuna acilen açık seçik bir açıklama yapması gerekiyor.


İHANET BELGESİ .


Raporda –herkesin kabul edebileceği ,fakat acı zehiri şekerle örten cümleler de var. Ancak asıl tehlikeli tavsiyeler çok daha baskın “Ağaçları” irdelerken “ “Ormanın” bütününü . Bu bütün ,Raporu kalem alan Profesör Baskın Oran’ın laf ebeliğine rağmen, şudur; Atatürk’ün kurduğu ve ilelebet payidar olması için gençliğe emanet ettiği “Üniter milli ve milliyetçi devlet “ yok edilmek isteniyor. Hem de O’nun Muasır Medeniyet düzeyine ulaşmak” direktifi gerekçe gösterilerek ve de bu hedefin AB üyeliği olduğu iddiasıyla!. Böyle bir ihanet görülmemiştir.
Baskın Oran’ın dil konusundaki demagojisi de ilginç; “ Devletin dili olur mu” diyor..Tabii olur ve bu dil tekil milli devletin temalıdır. Fransa da, Amerika’da , Almanya’da ve İngiltere’de devletin dili Fransızca, İngilizce ve Almancadır:: Biz de tek dilin Türkçe olması gerekir. Bunun için de bu ilke Anayasanın 3. Maddesinde , özellikle tescil edilmiştir. ..Vatandaşların kendi ana dillerini konuşabilmeleri, başka şey , bu başka bir şeydir. Ancak, maalesef AB ne “Uyum yasalarıyla” yerel dillerde Kürtçe vb dillerde eğitime , Radyo TV yayınlarına izin verilmesiyle “ TC’nin tek dilimin altı oyulmaya başlanmıştı. ..Ama Kürtler kendi Tek dillerini oluşturmaya devam ettiler.


TURNISOL KAĞIDI


Liboş başlarından Cüneyt Ülsever, rapor bır turnmasol kağıdıdır. diyor. Ama siz çelişkisine bir bakın; can-ı gönülden tasvip ettiği raporda yer alan Türkiyelilik” kavramına karşı imiş”…Atol; a raporun bütün maksadı ve ruhu “ Türk olmak yerine Türkiyeli olmayı kabul ettirmek.
Ülsever’e göre bu raporu tartılırken buna karşı çıkanlar statüko zaptiyeleri faşistler, raporu savunanlar da, ülkenin değiştirilmesi ve artık Atatürk’ten- Kemalizm’den, Sevr paranoyasından kurtulmak gerektiğini düşünen “ilericiler”! Bir bakıma çok haklı; bu rapor üzerindeki tartışmalar, kimlerin hain ,kimlerin Atatürkçü ve vatansever ve de milliyetçi olduklarını gösterecek. Hainler şimdiden besbelli. Baskın Oran rapora karşı çıkanlara meydan okuyor “Öyleyse bizi mahkemeye verin” diyor. Doğru; onları İstiklal Mahkemesinde yargılamak gerek!
Tekrar ediyorum Bugün Cumhuriyetin 81. Yıldönümü arifesinde ,0tehlıkede olan sadece Laiklik değil ; l.TC Üniter milli devletinin kuyusu kazılıyor; uyanmazsak yarın çok geç olacak! Ben bu milletin üzerine ölü toprağının serildiğine inanmak istemiyorum!

Yayın Tarihi : 21 Ekim 2004 Perşembe 16:34:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?