19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Yandan çark etmek!

“Yandan çark etmek” diye bir gemicilik deyimi vardır! AB’nin müktesebatı haline gelmiş olan, “ limanları ve hava alanlarını Rumlara açmak ve Rum yönetimini tanımak” koşulunu, 2004 Aralık ayında, Brüksel’de, “Müzakere tarihi ” almak “zaferi” uğruma, görmezlikten gelen, AKP İktidarının başı, müzakerelerin durdurulacağı veya askıya alınacağı tehdidi karşısında, “durursa duru” diye celallendikten sonra, şimdi işin ciddi olduğunu anlayınca, ” yandan çark etmenin” manevralarını yapıyor. AB’nin genişlemeden sorumlu Komiseri Olli Rehn’e, İspanyol gazetesi aracılığıyla teminat veriyor: ”Sayın Rehn emin olsunlar, istenilenler gerçekleştirilecektir” Anlamı : “merak etmesin ıstediklerşini vereceğiz!” Verirler ve verecekler de; bu “yandan çarklı” dış politikamızın gereğidir!"

Milli çıkarlara ve artık sözde kalan “kırmızı çizgilere” rağmen, AB yörüngesinden kurtulamazlar. Çünkü, AKP’nin emelleri, AB’nin maksatlarıyla, birleşmiştir… AB de, Türkiye’yi oltasının ucundan kaçıramaz,- masada tutup- ve sonunda bir ”ortaklık statüsü” verip, kendi çıkarlarına göre istediklerini yaptıracağı için, yakamızı bırakamaz! AKP iktidarı , AB’nin kuyruğunu bırakamaz çünkü bu yandan çarklı politikasının iflası demek olur. L- çünkü bu politikasının iflası demek olur! 

İktidarın yalaka yazarları, Brüksel sevdalıları da, şimdi, Bu yandan çarketme manevralarına yardımcı oluyorlar… Mesela Taha Akyol. ve diğer AKP kalemşorları,” yaniı Kıbrıs uğruna AB süreci dursun mu?” diye yandan çark etmenin ayollarını arıyorlar. Bu süreç durur. Veya - müzakereler askıya alınırsa, a kolaylıkla askıdan inmeyeceğine göre, Türkiye'nin uğrayacağı felaketleri anlatıyorlar. Taha Akyol, medrese mantığıyla, hem nalına hem mıhına –iyi haber –kötü haber diye. Sonunda ne olursa olsun –ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye’nin AB yolundan ayrılamayacağını yazıyor… Türkiye Kıbrıs konusunda geri adım atmayacaktır. KKTC üzerindeki ambargo kalkmadan, hiç bır demokratik hükümet hava alanlarını ve limanlarını Rumlara açamaz” diyor… Açamaz da Babacan’ın çıtlattığı takkiye yollarını arar ve arıyor. Yanı açmaz görünüp, açar. Veya “Canım limanları, alanları açmakla ne olur*” 

Kıbrıs uğruna, değer mi AB'nin rantlarını kaybetmeye” diye bir yandan çark etme manevrası daha yapılır! Cengiz Çavdar’a göre, bir “milli çıkarlar” vb. “retorik" yanı palavra, – “gerçekler” ise başkadır! Ama Ankara’daki YENİÇAĞ panelinde ortaya çıktığı gibi, taşmış olması “retorik” değil gerçek… Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı söz konusu iken Kıbrıs’ı AB uğruna “verip kurtulmayı” göze alabilir mi? . Velhasıl Tarzan güç durumda! 

Tabii. bu aradaAB ye de gözdağı veriliyor: Müzakerelerin durması veya askıya alınması Avrupa için de kötü olurmuş… AB Avrupalılar anlamalı imişler! . L İpler koparsa Avrupa da zarar görürmüş… Sanki umurlundaymış gibi! Hem ipin ucu çoktandır onların elinde! . Avrupalılar, AKP’nin n sonunda ipleri koparamayacağını çok iyi bilmenin rahatlığı içindeler ve onun için de pervasızca şantaj yapabiliyorlar! . Bizimle oynuyorlar. 

Olli Rehn ve Kretschmner gibilere, “siz kim oluyorsunuz da Türkiye’yi ve hükümetini, imtihana ve cezalandırmaya kalkıyorsunuz?” diyerek hakikaten celallenecek iktidar nerede? 

FORMALAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı ve muhtemel adaylar konusunda önemli işaretlere vermekte. Bence, kendi adaylığından vazgeçemedi, ama “başka biri de olabilir” demekle Partisi içindeki iştahları kabarttı. Çünkü yeni Cumhurbaşkanını AKP’nin, seçeceğini, açıkça belirtti. AKP çoğunluğunu herhalde, Erdoğan’ın işareti ve tasvibiyle seçeceği Cumhurbaşkanı, ülke için ideal hatta Erdoğan’ın be Gül’ün tariflerine uyan bir, Cumhurbaşkanı olur mu? Erdoğan, bu kişinin, kafasındaki formayı da değiştirmesi gerekeceğini söylemiş. Yani. Hesapça, AKP formasını çıkarması ve milli takım formasını giymesi ve kafasının içindekileri de değiştirmesi gerekecek! .Eğri oturup, doğru konuşalım; eğer Erdoğan seçilirse veya başka bır AKP'li seçilirse, bu, kolay olur mu? Çünkü iş “forma “ meselesi değil kafa yapısı meselesi…”Değiştim,-kafamın içindekini değiştirdim” demekle, formayı değiştirmekle olmuyor; gömleğin ve kafanın içindeki “ kırmızı mintan”, ya yakasından ya yeninden seğirtir!
Yayın Tarihi : 2 Temmuz 2006 Pazar 14:23:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?