24
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Yapar Gibi Yapmak…

“Yapar gibi yapmak”. Ama sonunda hiçbir şey yapmamak… Dilimizde, ne güzel, anlamlı deyimler var: havanda su dövmek, “lafı güzaf”, “abesle iştigal” ,”eyyamcılık” ve “dostlar alışverişte görsün” gibi…

Kendinizi aldatsanız, bazılarını bazen aldatsanız da, bütün milleti, sonuna kadar, aldatamazsınız… Gerçekler inatçıdır; bir gün ortaya çıkarlar! Recep Bey, artık bunu; milleti artık kandıramayacağını ve bu geminin lafla-palavralarla yürümeyeceğini, artık anlamalıdır…

Erdoğan’ın, Muhalefet liderleriyle, görüşmesinden, -özellikle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşmasından- terörle mücadele hususunda, somut bir netice- ortak bir “açılım” çıkacağını, düşünmek bile abes… Seviyeler referanslar – frekanslar ayrı! Bir Başbakan, Eger Kılıçdaroğlu’nun selefi Deniz Baykal! “tokalaşmadılar” diye fail addediyorsa, CHP Genel Başkanı, aynı seviyeye iner,“meful” arar mı?

Asıl mühimi, Erdoğan, fiyasko olduğu her gün biraz daha anlaşılan “açılımda” ısrar ederken ve Türkiye’nin kimyasını, rejimini değiştirmeyi amaçlayan “Anaysa Ambalajını” diretirken, hiç bir konu da – ve özellikle “terörle mücadele yönteminde” uzlaşma –” mümkün mü?

Kılıçdaroğlu, bir netice çıkmayacağını bildiği halde, bu görüşmeyi kabul etmekle, iyi niyetini göstermiştir, ama kaçınılmaz sonuç çıkınca, bu hatası ve zaafı olarak, kabul edilebilir! Diğer Partilerin sırtlarında yumurta küfesi yok. Erdoğan’la görüşseler ne yazar- görüşmeseler ne yazar!

MHP DURUŞU

Sayın Bahçeli ile yıldızlarımız hiç barışmadı. Fakat “yiğide” vurmuş olsam da, şimdi hakkını vermem lazım; Bahçeli, bu konuda, terör konusunda ve de Anayasa Paketi- referandum konusunda, en sağlam ve tutarlı duruşu gösteriyor! Bahçeli- PKK Terör ve Güneydogu konusunu, ülkemizin maruz kaldığı tehlikeleri, rahmetli Türkeş gibi “kökünden” biliyor ve doğru teşhis ediyor… Bahçeli son konuşmalarıyla, kitleleri çok etkiliyor, özellikle kendi mensuplarını motive ediyor! Erdoğan, MHP’lilerin “evet” diyecekleri hayâli içinde; bu partinin felsefesini ve milliyetçiliği, anlaşılan hiç anlamamış…”Milliyetçi Hareketi” , kendi Partisi ve tabanı gibi “tramvayda” devşirme-toplama sanıyor!

Yazın bir kenara; şu sıra, AKP’ye karşı ortak bir cephe lazım ama böyle giderse MHP tek başına iktidar olabilir!

BAHÇELİ’DEN RİCAM

Erdoğan Bahçeli’ye vurmak için, APO’nun idam edilmemesi ve bu olayda -Bahçeli’nin rolünü- ihmalini - dile getiriyor. Geçenlerde yazmıştım: bu bağlamda, MHP Genel Başkanına düşen görev, Ecevit Koalisyonunda Başbakan yardımcısı iken, APO hakkındaki idam hükmünün infaz edilmeyip, rafa kaldırılmasına neden razı olduğunu açıklamaktır. APO başımıza bela, boynumuzda, değirmen taşı gibi asılı kaldıkça, bu, artık farz oldu. Ben inanıyorum ki, bu büyük hatanın altında, AB uyum yasları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları gibi, bahanelerden başka sebepler, hesaplar vardı… Ve bunların şifreleri açıklanırsa, bugün terör ve Kürt Sorunu konusunda vasıl olan neticeye de, ışık tutacaktır! Ve Sayın Bahçeli’ye sadece politikacı olarak değil, “devlet adamı” olarak, çok şey kazandıracaktır!

HEMEN ŞİMDİ

İktidar,“Terörle Mücadele” konusunda da, havanda su dövüyor… Hala ABD’den AB’den, Barzani'den ve hatta APO’dan medet umuyor… Bu sırada bütün ülkede- kent sokaklarında PKK azdıkça azıyor. Erdogan’ın “güllük güneşlik dediği” ülke manzarası işte bu!

Umudumuz daha doğrusu, İktidarın umudu, ABD-AB ve Barzani, “üçlü mekanizması” idi… Bunun için Mesut “abi” Türkiye’de, “Kürdistan Başkanı” olarak karşılandı… Netice; Kuzey Irak’taki Peşmerge Bakanlığı sözcüsü Cabbar Yaver, Türkiye’nin iadesini talep ettiği PKK’nın önde gelen 248 yöneticisinin “resmi olarak” bölgede olmadığını iddia etti… Dedi ki: “Onlar Türkiye’de yaşıyor ve suç kapsamında bulunan faaliyette bulunuyorlar. Türkiye’nin bizden böyle talepte bulunmaya hakkı yok… Sorunun barışçı şekilde çözülmesi gerekir! Bu Türk hükümetinin bir sorunu, çünkü PKK eylemlerini bu ülke sınırları içinde yapıyor”. Yaver, Kürt bölgesinde PKK’ya operasyon yapmak için ABD, Irak ve Türkiye arasında anlaşma yapıldığı haberlerini de yalanladı.

Aldınız mı “açılımın” bu boyutunun da cevabını. Adamlar TC ile hükümetiyle adeta alay ediyorlar… Kandil Dağı nerede? Yoksa Türkiye’de de, biz yanlış mı biliyoruz!...

Ama haklılar bu sorun, Türkiye’nin, Türk Milletinin ve öncelikle AKP hükümetinin sorunudur. Başkalarına ihale edilemez. Havanda su dövmekle çözülemez!

Bu, bu mücadele artık “sözün bittiği" yerde bitirilmeli! Başka seçenek yok!***
 

Yayın Tarihi : 15 Temmuz 2010 Perşembe 11:33:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?