19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Yıkın Anıtkabiri de...


Fransa Kralı I. François Osmanlı Sultanı Kanuni’den yardım dilemişti. Şimdi TC Devletinim “izzetlu, basiretlu ve dirayetlu” Başbakanı Erdoğan , bir müzakere “tarihçiği” koparabilmek için , Fransa Başbakanı Jacques Chirac’ın huzuruna gitti . Alman Şansölyesinin “şartlı evet” uyarısından sonra, muhtemelen diğer Avrupa Başkentlerinde de cerre çıkacak...Başbakan bundan üç yıl önce ; bütün gazetelerde yayınlanan denecinde aynen “AB’nin asıl adı Katolik Hıristiyan Devletler Birliğidir... AB’ye girmeyeceğiz ..” diye meydan okumuştu.Ne değişti? RTE değişti! Şimdi ,bu “Birliğin kapılarında- üyelik bile değil, müzakere tarihi almak için dolaşıyor...Ve, Cumhurbaşkanı’na ,türbanlı eşini resmi davete çağırmadı diye infial duyan,türbanı yasaklayan Fransa’ya eşini götürmüyor. AB uğruna büyük fedakarlık doğrusu’!

Başbakan’la birlikte a diğer bakanlardan kurulu “ticaret ekibi var” Anlaşılan, özellikle Franzsılara uçak, silah vb. nükleer santral vb.ihalelerini ve Türkiye’de yatırım imkanlarını kullanarak baskı yapacaklar. Ticaret ,dış ilişkilerde koz ve baskı olatak kullanılır ama bu kadar açık,”ne kadar destek o kadar ticaret” baskısı bu kadar aleni yapılmamıştı. Fransa’nın ,daha dogrusu muhalefetin bu baskıya boyun eğecekleri kesin değil!

Hem Fransada etkili olan Ermenı Meselesı var. Bizin bır kısım Medya bu konuda da “verelim – yani kabul edelim- kurtulalım” eğlimine girdiler bıle; uluslaraıs bır bilim kurulunun “ermeni soykırımı” iddialarını bir hükme bağlamasını yani tarijimizin yargılanmasını ve netıcede “suçluyuz” dememizi istiyorlar. Belki , Fransa Hükümeti Ermenı konusunu ,şimdi açıkça mesele yapmaz ama o “ uzun süreceği ve çetin m olavağı” söylenen müzakere sürecinde Ermeni iddialarının, tazminat ve arazi taleplerinin de, kriter olmayan Kıbrıs meselesi gibi, önümüze koyulacağından emin olabilirsiniz!

Daha yola çıkmadan önce, Schroeder “şokunu” tevil etmeye çalıştı “Bir defa müzakere başlasın, ondan sonra uygulamaları yerine getirdiğimiz zaman Türkiye zaten AB’ne tam üye olacaktır” buyurdu! ş..Ama ne zaman? En erken 2020 yılında ve hangi “uyumlar ve uygulamalar “ pahasına? Hem, bıraktım 2020’ye kadar, dünyanın Avrupa’nın ne hal alacağını , AKP ve kendileri iktidarda kalacaklar mı? Yanı “benden- bizden sonra tufan “!

BÜYÜK ALDATMACA

Avrupa Birliği konusunda, İktidarın ve yalaka medyanın, inanılmaz bir aldatmacasıyla karşı karşıyayız. Olay, yıllardır öylesine pompalandı, kamuoyu öylesine aldatıldı ki. Önce AB’ üyeliğinim Türkiye’nin kadarı olduğuna inandırıldık ve her lafın her konunun başına Borsa -faiz endekslerine,AB süreci” takıldı. Bu nihayet AB’den müzakere tarihi almak sürüngenliğine dönüştü. Her şeyi daha iyi bilmesi gereken TSK Komutanları dahi “AB ‘ne taraftarız” demek zorunda kalıyorlar! – .

Aralık sonu yaklaştıkça, bu sürüngenlik- “ müzakere tarihi almak sürüngenliği” olarak devam ediyor ve Başbakan Erdoğan da,Schroederin “şartlı evet uyarını dahı tevil ediyor. Allah bilir, son cerrinden gene umutlarla ve bir şartlı evet’i de tevil etmenin gerekçeleriyle dönecek.

Artık bu aldatmacalarla ve oyalamalara son vermenin zamanı gelmiştir; milletin bir kısmını,bir süre-hatta hepsini uzun süre aldatabilirsiniz ama koca bir milleti devamlı olarak aldatamazsınız!

KEŞKE HAYIR DESELER

Aslında, AB’nin Aralık sonunda, hiç müzakere tarihi vermemesi, Türkiye’nin milli çıkarları açısından en hayırlı netice olur. Bu suretle artık bu işkenceden – ve belki de bu İktidardan da - kurtulur ,kendi yolumuza, kendi gayretlerimizle gideriz. Türk Tarihinde dibe vurmak ve duvara sıkıştırılmak daima – Ergenekon’dan beri, “milli” kurtuluşun yolu olmuştur. Ancak Avrupalılar, işte bunu yapmayalım diye “Hayır” diye kesip atmıyorlar ve Türkiye’yi “şartlı Evetlerle” oltalarının ucunda tutacaklar! r.Biz de ,bile bile kades, bu oyuna geliyoruz! Martta veya Temmuzda, şartlı ve şartsız, bir tarih verilmesi gerçekleri değiştirmeyecek ,aksine işkenceyi uzatacak, , bu yeni sürüngenlikte devletimiz , Ordumuz gıdım,gıdım- uyum-uyum ,uygulama uygulama,harcanacak. Operasyon başarılı olacak ama "hasta" -TC yok olacak! Bu kadar aşikar !

Aralıkta “Şartlı evet”le, “şartlı” bir tarih verilse dahi, bu ,AB üyeliğinin garantisi dağıl. Yeni müzakere sürüngenliğinde-Türkiye başka üyelere uygulanmayan çetin bir imtihandan geçirilecek. Bunu ben söylemiyorum Avrupalılar söylüyorlar,Medyadaki Karen Fogg çocukları da itiraf ediyorlar. Bu süreçte,Türkiye Cumhuriyeti Devletinin posası çıkarılacak: ...Daha şimdiden yeni kriterler,yeni dayatmalar başlıyor. Bu süreç,Erol Manisalı’nn dediği gibi,ancak AKP İktidarının işime yarar.Çünkü bugünkü iktidara açıkça başta TSK engelini kaldırmak,kendi amaçlarını Avrupalıların e Amerikalıların üzerimizdeki hesap ve projeleriyle birleştirmiş durumdadır.

YENİ DÜYUN-U UMUMIYE BINASI

Önceki gün, Birand’ın MANŞET’inde, Dışişleri Bakanlığı AB Genel Sekreteri değerli Büyük Elçi Murat Sungar vardı. Dehşete kapıldım; Hükümet şimdiden bu sürüngenliğe razı olmuş ve meğer ,başında, muhtemelen, Bakan payesinde bir “Baş Müzakeresi”nin bulunacağı kocaman bir Teşkilatın hazırlıkları yapılıyormuş. En az ,2020 yılına kadar görev yapacak ve kim bilir, o zaman zarfında kaç defa “Devlet Bakanı” değişecek?

Ama bu kocaman yeni teşkilata bir bina gerek! İstanbul’da olsaydı, Osmanlının son döneminde Bab-ı Alinin üzerine çöken şimdi İstanbul Lisesi olan ,fakat Düyun,-u Ummiye için özel olarak yapılan bina, uygun düşerdi. Ama Ankara’da, Devlete, Bakanlıklara, Türkiye Büyük Millet Meclisine, Anaysa Mahkemesine , Yargıtay’a ve de Genelkurmay Başkanlığına hakim,en yüksek tepe, ANITKABİR’İN bulunduğu Rasat Tepe... Zamanla ANITKABİRİ arkeolojik kalıntıya dönüştürmek isteyenler şimdiden O tepeye ,koskocaman, içine Düyunu Umum iye’nin, Kapitüulasyonların “modern” versiyonlarını alacak bir bina yapsınlar!

YIKIN ANITKABİRİ DE !

Şu sıralarda elden ele dolaşan bir şiir var ,Mustafa Kemal bu şiirde “ "Ey milletim, Ben, Mustafa Kemal’im...Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim...Hâlâ en hakiki mürşit, değilse ilim,..Kurusun damağım, dilim..Özür dilerim..Unutun tüm dediklerimi; Yıkın, diktiğiniz heykellerimi..”. diye haykırıyor. Herhalde ,“ Yıkın Anıtkabirimi de ,“yerine dikin AB binasını!” diye de, bağırırdı

KAMURAN GÜRÜN

Dostum emeklı Büyük elçi ve tarihçi
Değerli Kamuran Gürün’ü kaybettik. Allahtan rahmet ,Eşı sevgıl Gencay’a ve aılesıne başsaglıgı dilerim.
Yayın Tarihi : 21 Temmuz 2004 Çarşamba 14:42:01
Güncelleme :22 Temmuz 2004 Perşembe 13:22:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
melıh nıla IP: 85.103.205.xxx Tarih : 23.02.2006 14:57:19
bu yazıyı cok guzel buldum ve odevım vardı bu konuda cok ısıme yaradı bu yazıyı yazdıgınız ıcın saolun