26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Yumruklar Konuşuyor

Kayseri’de, şehit Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Levent Çetinkaya için yapılan cenaze töreninde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, yumruklu saldırıya uğradı.

Kaba kuvvetle, hiçbir alanda ve hiç bir şekilde hiçbir sorun çözülemez... Bunun için, ne Ahmet (neden-nasıl) Türk’e ne de özellikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanına atılan yumruğu tasvip etmek mümkün değildir!

ASIL MESELE

Ancak asıl sorun, ülkemizde ortamın -siyasi ortamın- hatta TBMM’de bile, “yumruklaşmak” raddesine gelmiş olmasıdır... Ağız dalaşlarından, bilek güreşinden, yağlı güreşten ve grekoromenden sonra; “boks”! Ve değişmeceli manada, nasıl bir “boks”? Boks oyunundaki “Queensberry” yani belden aşağı vurmamak kuralı da artık hiç bir alanda ve özellikle, siyasette uygulanmıyor!

Türkiye tümüyle bir barut fıçısı; ufacık bir kıvılcım, yeni bir kahpe terör saldırısı, bir “yumruk”, büyük bir patlamaya sebep olacak!

Bu tehlikeli ortamın sorumlusu, sorumluları kim? Tabii, önce PKK taşeronları ve siyasetteki temsilcilerinin eylemleri tahrik edici söz ve hareketleri... Fakat eğer bu ülkenin Başbakanı her gün, her bulduğu kürsüye çıkıp eline verilen her mikrofonla, herkese karşı öfke saçıyorsa ve TC’yi kökünden değiştirecek “Anayasa paketini” alelacele, “ben yaptım oldu” mantığıyla geçirmeye, millete kendi deyimiyle “hapı”, yutturmaya kalkıyorsa, daha öteye gitmeye ne hacet!

Açık söyleyeyim; tasvip etmesem de Samsun ve Kayseri’deki yumruklar, Türk milletinin kendisine zorla yutturulmak istenen “acı haplara”, PKK terörü devam ederken “Kürt açılımına” ve Ermeniler kendi iddialarında ısrar ederken, ticari gelirler için ve AB/ABD istiyor diye sürdürülen “Ermeni açılımına” karşı tepkileridir. Bu gerçeği, ne “sözde” Türk’e atılan yumruğun maksadıyla, ne Samsun’daki gencin, ne de Kayseri’de yumruk atan Şahin Şimşek’in kişiliklerini, psikolojilerini öne çıkararak, sulandırmamak ve asıl gerçeği örtmemek gerekiyor. Tabii Kayseri’de, o sırada, orada iktidarı temsil ettiği için bulunan ve yumruğu yiyen Bakan Taner Yıldız, masum ve mağdur! Asıl ona yürekten “geçmiş olsun” diyorum.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

“İktidar ifsat eder, mutlak iktidar mutlaka ifsat eder”... Erdoğan da “devlet de benim” anlayışıyla, güçlendikçe pervasızlaşıyor.

Herkesin dikkati bugün başlayacak Anayasa değişikliği maratonundayken Başbakan Tayyip Erdoğan, patlamaya müheyya barut fıçısına bir kepçe daha “barut” attı... “Başkanlık Sistemi açılımını” da başlattı... Bu sırada bu tartışmayı açmasına gerekçe olarak da yargı üzerinde nihai denetimin olmamasını gösterdi. Böylelikle yüksek mahkeme üyelerinin Başkan tarafından atandığı ABD’de olduğu gibi Başkanlık, ya da Fransa’daki gibi, “yarı başkanlık” sistemlerini tercih ettiğini gösterdi.

Bu yeni öneri, aslında Türkiye Cumhuriyetine yeni bir yumruk. Herhalde çok tartışılacak, hap gibi kolay ve acele yutturulamayacak!

Bu öneri benim aklıma, acaba Başbakan “Başkanlık sistemiyle” Türkiye’de de ABD’de olduğu gibi “eyalet ve federasyon sisteminin” kapsını da açmak mı istiyor, sorusunu getiriyor! Öyleyse, böylelikle, Atatürk’ün Cumhuriyetine, son yumruk atılmış olur.

Söz yumruktan açılmışken; yeni bir “yumruğun” peşrevi başladı. Güya “Halktan gelen istekler üzerine, bedelli askerlik” gösterime sokuldu... Benim bildiğime göre Genelkurmay buna karşı, ama Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül söyledi; nihai kararı “devlet benim” diyen Recep Tayyip Erdoğan verecek! Devlet o ya! Bu konunun seçim -oy- malzemesi yapılması başka bir büyük acı!

KKTC’DE ZAFER

Bütün kötü haberler arasında mutlu bir gelişme; KKTC’de kritik seçimi Derviş Eroğlu kazandı. UBP lideri, yüzde 50.38 oy alıp ilk turda cumhurbaşkanı seçildi ve işbirlikçi Mehmet Ali Talat hak ettiği yumruğu yedi. Bu “yumruk” onu destekleyen AKP Hükümetine de bir darbedir. Bu mutlu gelişme konusunda, ayrıca yazmak hakkım baki... Umarım, Derviş Eroğlu sözünün eri çıkar ve KKTC’nin değişmez, değiştirilemez Başkanı Rauf Denktaş’ın izinden ayrılmaz.***

Yayın Tarihi : 21 Nisan 2010 Çarşamba 12:14:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Dr. S. IP: 88.231.81.xxx Tarih : 22.04.2010 00:28:08

"Nus ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdil ile uslanmayanın hakı kötektir" özdeyişi, yakın tarihimizde geçirmiş olduğumuz  ve bugüne uyan olaylarla bağdaşmaktadır. Batı emperyalistlerinin uşağı konumuna gelen ve bu vatanı bölmeyi amaç edinen Vahideddin ile, onun yandaşı İstanbul Hükümetlerine uyarılarda bulunan Mustafa Kemal Atatürk, bunlardan bir sonuç alamayacağını farkettikten sonra, BATI EMPERYALİSTİ YANLISI SİYASİLERE VE İŞGALCİLERE GEREKEN YUMRUĞU VURMUŞTUR. Atatürk Milliyetçileri ve Türkiye Cumhuriyetçileri "YUMRUK SİMGESİNİ " DEVAM ETTİRECEKLERDİR !, ve ben de, bir Türk Milliyetçisi olarak "bu simgenin" ardında olacağım.