17
Haziran
2025
Salı
ANASAYFA

Zap-Suyunun Son kullanım Tarihi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kürt kökenli, AKP’li - danışmanı gayrı-resmi “ baş danışmanı”, kerameti, herhalde “şeyhi” Yasin El Kadı’dan menkul, Cüneyt Zapsu’nun “suyu” kaynadı gibi!–Esas işi fındıkçılık olan bu zatın kırdığı “fındıklar” çoğaldı! 

Son olarak, Anakara’da, bir rivayete göre kendi inisiyatifiyle, kendisine göre ise, “patronunun talimatıyla bazı Büyük Elçiler arasında mekik diplomasisi yapması en hafif deyimiyle “garip” ama aslında nahoş bir skandal. Dışişleri Bakanın ve Bakanlığın bu görevden ve temaslardan haberleri yok. Bazı bakanlarında haberi yok. Başbakandan, henüz çıt yok. Ama önce “talimatı vermedim” deyip, sonra da, ”verdimse, verdim” derse, şaşmamalı. Herhalde, şu bağlamda, Başbakanın resmi olmasa da başdanışmanı ve sırdaşı kişinin, Büyükelçilerle konuşmasında söylenenlerin, resmi kayıtlara geçmemesi, kural dışıdır ve yanlıştır. Ama ilk defa da olmuyor… AKP iktidarı böyle devletin resmi temsilcileri dışındakileri ilk defa kullanıyor- tehlikeli bir çığır açıldı! 

Zapsu neler söyledi, ne yanıtlar aldı –belki hiçbir zaman bilinmeyecek. Washington’da yaptığı gibi, Erdoğan’ın ,” atık su deliğine süpürülmeyip kullanılmasının” doğru olacağını mı söyledi? Başkan Bush’un ve ABD’nin, PKK ve sıcak takıp konusunda yardımcı olmasının, “kullanıma” yarayacağını ABD Büyükelçisine telkin mi etti? Meçhul.

Hem. Asıl işi ticaret- fındıkçılık- pazarlamacılık olan bu zatın iyi İngilizce bilse de, bu kadar ince diplomatik temasları yürütmek konusundaki beceri ve uzmanlığı da şaibeli! 

McCarthy’cilik yapmak, bir kişiyi akraba ve dostları yüzünden suçlamak, istemem, ama yakın şeceresi Kürt Teali Cemiyeti kurucuları, Şeyh Sait’, ve de güncel bölücülerle “mahmul” Zapsu’nun, Kürt Sorunu ve PKK konusunda gönlünün ne tarafta olduğu, en azından şaibeli! 

Şaibeli ve hala açıklığa kavuşturulmayan bır tarafı da Yasin El Kadı bağlantısı! Babasına bile kefil olmayan Başbakan bu zata kefil oldu ama resmi kayıtlar BM Amerikan ve Avrupa kayıtları duruyor. Danıştay 10. Dairesinin kararı, dikkatle okunacak olursa, El Kadı'yı aklamıyor ve aslında Onun aklanması için, belki de, kasten yapılan bürokratik ihmalleri, hukuk diliyle, belirtiyor ve “kanunlar göre elimizde bunlar olmadan, karar vermemiz mümkün değildir” deniyor. Kısacası Yasin El kadı ve dolayısıyla ilişkileri aklanmış, açıklığa kavuşturulmuş değil! Yasin El Kadı’nın Zapsu ve dolayısıyla Erdoğan’la e ilişkileri hala istifhamlarla dolu… Derim ki. Artık “son kullanım tarihi-miyadı” dolan Cüneyt Zapsu’nun suyu kaynamış ve atık su deliğinden aşağılara süpürülmesi si zamanı gelmiştir, Eğer bu yapılmazsa sorular ve sorunlar çoğalacaktır! 

OTUZ AĞUSTOS ÖNCESİ
Orgeneral Hilmi Özkök’ün yerine, Genelkurmay Başkanlığına Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’in geçeceği, teamüllere –söylenenlere göre, muhakkak gibi. Ama bu arada Büyükanıt Paşanın önünü kesmek için yapılan tertipler var. Şemdinli iddianamesi, Paşanın mal varlığının araştırılması, Kemerburgaz’daki muhayyel villası, Harp okulu eski Komutanı Tümgeneral Reha Taşkesen olayı bu oyunun parçalarıydı. … Van Savcısını Ferhat Sarıkaya iddianamesinin usulsüzlüğü ve yakışıksızlığı sebebiyle meslekten ihraç edildi, ama Van Ağır Ceza Mahkemesi, bu iddianameye dayanarak, iki astsubayı ağır cezalara çarptırdı – 1984 ‘de ilk kalleşçe PKK baskının “kahramanı”, ve hala PKK bağlantılı Seferı Yılmaz mağdur oldu. Ama yetmedi¸, Mahkemenin 144 sayfalık kararında, “astsubayların bu tıp eylemi, rütbe olarak kendilerinden yüksek görevlilerin himaye ve katılımı olmadan işleyemeyeceklerine göre, bu kişilerin de bulunup, cezalandırılmaları” talep ediliyor. Aynı talebi, AB’li Ollıe Rehn ve Jost Lagemdjık de yapmışlardı. 

“Malûmlardan” bir köşe yazarı da soruyor; “Bu iddianame görünmezden mi gelinecek., Jandarma Genel Komutanlığı başını kuma mı gömecek… Genelkurmay Başkanlığı soruşturma açmayacak mı, TBMM ve Devlet ne yapacak? Diye… Hedef kim-besbelli! 

Aslında, Genelkurmay Başkanını Milli Savunma Bakanının- –herhalde, teamülleri gereği, YAŞ’ın telkinlerine göre teklif edeceği Orgeneralin adını Hükümete teklif eder… Bakanlar Kurulda bütün Bakanların imzalarıyla tayini yapar ve Cumhurbaşkanını onayına arz eder… En büyük güvence de Ahmet Necdet Sezer’in mevcudiyeti. Ama şu sırada, spekülasyonları, komploları ve bır “hızlı tren kazasını” önlemek için, bu sürecin hemen işletilmesinde sakınca yok sayısız faydalar var!
Yayın Tarihi : 24 Temmuz 2006 Pazartesi 15:27:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?