Rehn'den basın vurgusu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın basına yönelik boykot çağrısı yaptığı dönemde sessiz kalmayı tercih eden ve Avrupa Birliği’nin temel ilkeleri arasında yer alan basın özgürlüğünün korunması yönünde mesaj vermekten kaçınan Komisyon, sonunda sessizliğini bozdu.

Avrupa Parlamentosu’nda, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin temelini oluşturan Ankara Anlaşması’nın imzalanmasının 45. yılı nedeniyle düzenlenen bir konferansta konuşan Komisyon’un genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, basın özgürlüğünün reform öncelikleri arasında yer almasını isterken “basına yönelik olumsuz atmosferi” eleştirdi.

‘Kapatma, enerji emdi’

AKP’ye yönelik kapatma davasının reformlar için kullanılabilecek değerli zaman ve enerjiyi emdiğini söyleyen Rehn, Türkiye’nin bu durumdan ders çıkarması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin öncelikli ihtiyacının geniş tabanlı bir diyalog olduğunu belirten Olli Rehn, “Bu, ülkenin istikrarı ve katılım sürecinde ilerleme sağlanması açısından çok önemli” dedi.
“AB’ye girecek olan sadece bir parti, bir bölge ya da toplumun sadece bir kesimi değil tüm Türkiye” mesajını veren Rehn, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin genişletilmesini sağlamak amacıyla yargı ve anayasa reformu yapılması gerektiğini ifade etti.
Rehn, “İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü de bir başka önemli reform önceliği olmalı” dedi.

İnternet yasakları

Bugün yayımlanacak olan İlerleme Raporu’nda, ifade özgürlüğünün korunması alanında, özellikle de Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinin değiştirilmesiyle, bazı çabalar sarf edildiğinin altını çizeceklerini kaydeden Olli Rehn, “Bununla birlikte hâlâ bazı yasal kısıtlamalar mevcut ve bir an önce bunların üzerine gidilmesi gerekiyor. Örnek olarak, giderek ciddi bir endişe kaynağı haline gelen, basına yönelik olumsuz atmosferi ya da internet sitelerine uygulanan yasakları düşünüyorum” diye konuştu.
“Türkiye’nin, baştan sona ve kararlılıkla Avrupa yolculuğuna odaklandığını görmek istiyoruz” söylemiyle bu odaklanmanın tam olarak gerçekleşmediği mesajını da veren Rehn, Türkiye’nin tam üyeliği hedefiyle mevcut durumu daha ileriye götürmek istediklerini belirterek “Müzakere süreci çeşitli aksamalara rağmen ilerliyor” dedi.

Hız vurgusu

Reformlar alanında kaydedilen ilerlemenin hızının müzakerelerin hızını da belirleyeceği vurgusunu yapan Olli Rehn, “Bu nedenle reformlara devam edilmesi çok önemli” dedi. Türk ekonomisiyle Avrupa Birliği (AB) ekonomisinin birbirine bağımlı hale geldiğini ifade eden Rehn, İlerleme Raporu’nda, Kopenhag kriterleri arasında yer alan ve üyelik için olmazsa olmaz niteliğindeki “işleyen bir piyasa ekonomisi” vurgusunun Türkiye için ilk kez kullanılacağını söyledi.