29
Mayıs
2024
Çarşamba
TURİZM

TURİZMDE DAĞINIK DÜZEN


Deniziyle, kumuyla, doğasıyla, dağıyla ve tarihiyle ünlü Side-Manavgat’ın turistik merkezlerindeki düzensiz ve uyumsuz görüntüler, yıllardır giderilememiş. Turizmci ve işadamları “Bu işi beceremiyoruz” kaygısı içindeler

Side kıyısındaki Apollon Tapınağı’nın beton aksamları dökülmüş, küflü demirler ortaya çıkmış. Kötü bir görüntü oluşturan tapınağa acilen onarım yapılması gerekiyor. Çevre düzenleme, yol bakımı, çiçeklendirme gibi ‘güzelleştirme’ çalışması yok. Ormanlık alanda yön tabelalarının eksikliğinden bahsediliyor. Tatilcilerin oteli dışında mutlu ve hoş zaman geçirebileceği bir mekanın olmayışı önemli bir eksik olarak nitelendiriliyor.

Giritli Rasim Sakarya’nın ot mezelerini tattığımız lokantası, Side limanı’nın hemen arkasındaydı. Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şükrü Vural, Belediye Başkanı Delikkulak’ı görünce, “Yollardaki tümsekler var ya. Allah aşkına onları yok et” diye yakındı. Vural bize döndü, “Turizm cennetine yakışmıyor. Başka bir önlem alınabilir. Ama tümsekler yakışmıyor. Çok eksiğimiz var bu konuda” dedi.

Başkan Şükrü Vural’ın çok söyleyeceği vardı; “Beceremiyoruz arkadaş” dedi ve devam etti: “Beceremiyoruz işte. Turistik merkezlerimizi güzelleştiremiyoruz. Çok ciddi bir şekilde ele alınıp rotüşlemeli, güzelleştirilmeli. Derme çatmalıktan kurtarılmalı.”

Turizm ve esnafın durumunu da şöyle özetledi Vural: “Rezervasyonlar iyi. Döviz kurları sıkıntılıydı, ama şimdilerde esnaf biraz mutlu.” Sonra taklit mal satan dükkanların bolluğundan yakındı. Çok satış noktası olunca esnafın kazanamayacağını anımsattı. “Sınırlama gerekli” dedi Başkan Vural. Doktorların işyeri açması için Tabip Odası’ndan nasıl izin isteniyorsa, her iş yeri için açıp açamayacağına dair izin alınması gerektiğini savundu; “Çünkü herkes batıyor. Sezon sonu borç takıp kaçıyorlar” dedi.

TARİHE YAKIŞMIYOR

Arkeolog Prof.Dr. Jale İnan’ın çalışma ve destekleriyle yapılan ve Side’nin simgesi haline gelen Apollon Tapınağı, Side’ye tatile gelenlerin en merak ettikleri ve uğramadan geçmedikleri bir mekan. Şu anki halinden daha güzel ve bakımlı hale getirilebilir. Çevre düzenlemesi hiç yok. Ama asıl önemlisi tanıpanağın birçok köşesinde beton malzeme çürümüş ve kopmuş, altından demirleri görünüyor. Tarihi bir görsel yapıya bu ayıp yakışmıyor.

Belediye Başkanı Osman Delikkulak, tarihi bir yerde belediye başkanı olmanın zorluklarını anlattı; “Çivi çakamıyoruz, en küçük bir olayda mahkemeye gönderiliyoruz” diye yakındı. “Tekrar aday mısınız” şeklindeki sorumuza “Ben düşünmüyorum, Sideliler düşünsün. Ne yapıyorsak her şey Sideliler için” diye yanıt verdi.

Elinde oltası, poşeti ve başında şapkasıyla Şaban Sırcan, batı sahilinden balık avlamaktan dönüyordu. Sırcan, “Balık yok denizde, kesat” dedi. “Neden” diye sorunca, “Bilmem.. Başka yere göçtü balıklar galiba. İklimler değişiyor, denizlerdeki durumda değişiyor” karşılığını verdi şakayla karışık.

Rasim Sakarya, Giritli oldukları için ot mezeleri ve yemeklerini severek sunduklarını söyledi. Tiryakisi olmuş yabancı müşterilerin bulunduğunu gözleri parlayarak anlattı Sakarya. Çok rağbet gören ot isimlerini öğrenmek istedim, sıraladı: Radika, kenger, turpotu, ebegümeci, fava, ısırgan.

TURİST ZAMAN GEÇİREMİYOR

Hemera Hotel İşletme Müdürü Nuri İnce’ye kumarhaneler ile ilgili ne düşündüğü sordum; “Olabilir, ama...” dedi, devam etti: “Ama eskisi gibi açılacaksa açılmasın elbette. Belçika’da, İspanya’da nsıl yapılıyorsa öyle olmalı. Gümrüksüz alan olabilir mesela. Kumarhaneyi turizm çeşidi olarak düşünüyorum. Özellikle zengin turistin zaman geçireceği yer olarak görüyorum. Turizm merkezlerimizde bu sıkıntı var ne yazık ki.”

Nuri İnce, “Yanlış anlaşılmasın” diyerek kılık kıyafetten zorunluluğundan, kimlerin girip giremeyeceğine kadar her şeyin kurala bağlanmasını da istedi. Golf oynamak için bile kuralların bulunduğunu anımsattı, “Herkes golf oynuyor mu mesela” dedi.

BİSİKLET BEREKETİ

Her ne kadar çevresel anlamda eksikler olsada, geçtiğimiz haftayapılan Dağ Bisikleti Maratonu Dünya Kupası 1. Ayak yarışı Side ve Manavgat’ı hayli hareketlendirmişti. Esnaf sezonun en az 15 gün öne çekildiğini söylüyor. Side-Manavgat Turizm Derneği (Side-TUDER) Başkanı Cengiz Haydar Barut, kış turizmini canlandırmak için yapılacak çok şeylerin olduğunu sık sık vurguluyordu. Turizm fuarlarında yapacakları tanıtımlarla kış aylarında Güney Kıbrıs, İtalya, İspanya'nın Mayorka ve Malta adalarındaki bisiklet tutkunlarını Manavgat'a getirmeyi hedefliyor. Bisiklet Maratonu ile katılımcıların gönlünü fethedeceklerini söyledi.

Ve heyecanla anlatmaya devam etti Cengiz Haydar Barut: “Bisiklet turizmciyi kurtarır. Bir kere yatırım istemiyor, çevre ve doğa sever, tam bir spor olan turizm biçimi. Jeep safari gibi bisiklet safari düzenleyen iş yerleri açılacaktır. Kayakcılar için Alp dağları nasıl önemliyse, 5-10 yıl sonra Manavgat-Side bisiklet parkuru da öyle olacak. Parkur içinde yer alan Oymapınar baraj göllerinin dünyanın en önemli bölgesi olacağına yürekten inanıyorum.”

Barut, sadece yarış zamanında değil bütün bir sezonda Side’ye gelen misafirlerin aileleri ile birlikte bu parkurda, kiralayacakları bisikletlerle dolaşabileceklerini anlattı. Hazırlanacak haritalarla ‘Mavi Parkur, Kırmızı Parkur, Yeşil Parkur veya Sarı Parkur’ güzergahları belirlenecek. Zorluk derecelerine göre kullanılabilecek. Cengiz Barut, “Binlerce insan gelecek. Kış aylarında Manavgat dolup taşacak. Side adından çok bahsettirecek. Dünya bilecek. Avrupa Birliği ülkelerinde 2 milyon bisiklet tutkunu insan var” dedi heyecanla.

HARİTATÜR

Side-TUDER Başkanı Cengiz Haydar Barut, Arkeolog Ressam Rıdvan Aydın’ın çizdiği haritayı gösterip, “Görüyor musun, şuralar cıvıl cıvıl bisiklet binenlerle dolacak. Harita üzerinden bile şu manzaraya bir bak. Dünyada bir eşi yok” diyordu. Birkaç dakika sonra harita çizeri Rıdvan Aydın ile karşılaştık. Yaptığı çalışmasına “Vedüt-karikatür çalışması” diyor. Yani karikatürize edilmiş turizm tanıtım haritaları. Kısa ismiyle Haritatur.

Ressam Arkeolog Aydın, merakımızı gidermek isterken “Karikatür haritalar bölge tanıtımında neden önemli biliyor musunuz” diye sordu ve yanıtını yine kendisi verdi: “Sıradan bir harita düşünün.Teknik bilgi içerikli, adres bulmaya çalışırken hepimiz zorlanmışızdır. Oysa bu tür haritalarda detayların gerçeğe uygun yerlerinde sembolize edilmiştir. Öncelikle turizmin yaşandığı bir yerleşim merkezinde turistin aradığı ilk şey bulunduğu belde ve bölgesi hakkında bilgi edinme ihtiyacıdır. Her ne kadar gezip göreceği yerler hakkında birçok kaynağa sahip olsada oralara nasıl gidileceğini en basit ve sempatik bir tarzda gösteren ve bilgi içeren bir haritaya herzaman ihtiyaç duyuluyor.”

Bülent Ecevit/ Kenthaber
Yayın Tarihi : 25 Mart 2008 Salı 15:34:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?