14
Haziran
2025
Cumartesi
TURİZM

İYİ İNSANLAR AĞUSTOSTA SZİGET'E

İyi insanlar ağustosta Sziget'e

Yaz ayları, özellikle de ağustos, Budapeşte'ye gitmek için en ideal zaman: Konserler, Macaristan'ın doğum günü kutlamaları ve tüm dünyadan yüzbinlerin katıldığı Sziget Festivali...
"Tek dilli ve tek kültürlü bir ülke hem güçsüz, hem de fakirdir. Bu yüzden ülkene yeni gelenlere değer vermeni ve onlara iyi davranmanı emrediyorum!" Macaristan'ın kurucusu Kral Istvan, oğlu Emeric'e bıraktığı 'iyi liderlik kılavuzu'nda böyle buyurmuş. Bundan yaklaşık 1000 yıl kadar önce... Birkaç gün önce (20 Ağustos'ta) 1009. yaşını kutlayan ülke, Istvan'ın vasiyetini en azından festivalleriyle yerine getiriyor. Macaristan salamıyla, şarabıyla ve Osmanlı'dan kalma hamamlarıyla olduğu kadar festivalleriyle de ünlü bir ülke. Özellikle yaz aylarında her şehirde, aynı anda onlarca farklı etkinlik oluyor. Avrupa'nın dört bir yanından gençlerin yakından takip ettiği çok kültürlü festival ise, başkent Budapeşte'de yapılan ve her yıl 500 bin kişinin katıldığı, Sziget.

60 FARKLI SAHNE, 1000'İN ÜZERİNDE KONSER
Sziget (Ziget diye okunuyor) Budapeşte'nin ortasından geçen ve şehri Buda ile Peşte olarak ikiye ayıran Tuna Nehri'nin üzerindeki Obudai Adası'nda gerçekleşiyor. Sziget de zaten, Macar dilinde 'ada' anlamına geliyor. Festival, Avrupa'nın en büyüklerinden biri sayılıyor. Sadece koca bir adaya yayılan alan veya katılımcı sayısı değil Sziget'i devasa kılan. Sziget'e Avrupa'nın Woodstock'ı denmesinin bir nedeni de 60 farklı sahne ve bu sahnelerde 5 gün boyunca gerçekleşen 1000'in üzerindeki konser. Istvan'ın vasiyeti de tam bu noktada yerine getiriliyor. Çünkü 60 kadar sahnenin her birinde farklı bir kültür, farklı bir renk var. 'En baba' sanatçı ve grupların çıktığı ana sahne zaten başlı başına bir festival gibi. Ama diğer yanda bir Roma Sahnesi var; Roman şarkıları çalınıyor. Bir diğer sahnede reggae ile coşuluyor. Katalan Bahçesi'nden çıkarken yandaki sahneden tasavvuf müziği duyuluyor. Caz sahnesi kesmezse, dinlenmek için akordeon çalınan çadıra geçip elinize kitabınızı alıp yastıklara yayılıyorsunuz. Heavy metal sahnesine doğru yürürken yolda Macar Halk Dansları grubuna rastlayıp bir şov izlemeniz olası.

SEMAZEN GÖSTERİSİ BİLE VARDI '
Kültür mozaiği' bunlarla da bitmiyor. Macar şehri Pecs'in 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmasından dolayı, özel bir sahne daha kurulmuş. Biz İstanbul etkinliklerinden hâlâ bihaberken adamlar bütün kültür başkentlerini kucaklayan bir program hazırlamış bile. Beş gün boyunca hem Pecs, hem Essen hem de İstanbul'u içeren etkinliklerin bizi ilgilendiren tarafı, sema gösterisiydi. Zaten koca festivalde Türkiye'yi temsil eden bir semazenler, bir de DJ sahnesinde çalan Fuchs ile Cervus vardı. Sziget sadece müzikseverleri kucaklayan bir festival de değil. Tiyatrolar, dans şovları, sirk gösterileri, oyunlar, müzeler, sanat galerileri; hepsi yerini almış. İnsanlar 'edepli' içki içiyor. İngiliz festivallerinde rastlanan azıtık tipler yok burada. O yüzden de zaten bir sürü müziksever bebeğini, çocuğunu kapıp geliyor. Tuvaletler, bizim alışık olduğumuz (!) tuvaletlere benzemiyor. Beş günün sonunda bile tertemizler; tuvalet kâğıdı bitmiyor, koku zaten hiç olmamış! İçki ve yemek kuyrukları çileden çıkarmıyor. Neredeyse her detay düşünülmüş Sziget'te. Bütün sahnelerde engelli girişi var. Bırakın asfaltı; hava sıcaklığı 30'u geçtiği anda çimler sulanmaya başlıyor. Etrafta çamur yok, bir Hollanda televizyonunun şaşırdığı gibi, toz bile yok! Bir yandan sanatçıları, diğer yandan insanları izlerken gün bitiyor zaten. Bu kadar güzel kız ve bu kadar yakışıklı erkeğin bir araya toplanmasına, herkesin çok yardımsever ve güleryüzlü olmasına, Pendulum'un vokalistinin cep telefonu da dahil olmak üzere kaybolan birçok şeyin bulunmasına şaşırarak ayrılıyoruz festivalden. Evet hâlâ iyi insanlar var dünyada. Ve ağustos aylarında, belli ki Sziget'te toplanıyorlar.

ŞEHRİN EN HİP ALIŞVERİŞ DURAKLARI
Tisza, komünist Macaristan'dan yâdigar bir spor ayakkabı markası. 90'larda düşüşe geçen marka, şu aralar gençlerin yeni favorisi. Ne yapın edin, Tisza mağazasına uğramaya çalışın.

Eclectick'te genç Macar modacıların farklı aksesuarları var. (www.eclectick.hu)

Her ay bir başka tasarımcının koleksiyonunun sergilendiği Mono'da karşınıza her an her şey çıkabilir! (www.monofashion.hu)

Öltözö, genç Macar tasarımcıların koleksiyonlarının bulunduğu bir butik. (Opera binasının yanında)

Sokak kültürüne ve modasına yön veren markaların yeni ve ikinci el örnekleri, Alterego'da. (www.alteregoshop.hu)

Şehrin en trendy mağazalarından biri, Subvibe. (www.subvibeshop.hu)

Biraz trendy, biraz retro, biraz da vintage ürünlerin satıldığı Retrock, modanın alternatif takipçilerine göre.

Insitu'da sadece Macar tasarımcıların koleksiyonları satılıyor. (www.insitu.hu)

BUNLARI YAPMADAN DÖNMEK OLMAZ!
Gülleri Macaristan'a getirdiği söylenen Gül Baba'nın türbesini ziyaret edin. Daha sonra da Gül Baba Café'de buzlu kahve için.

Bir Türk hamamında, termal kaplıcalarda; mümkünse Rudas veya Kiraly'de rahatlayın.

Macar El Sanatları Festivali'ne katılın. (www.nesz.hu)

Budafest Yaz Müzik Festivali'nde operaya ve Roman müziğine doyun. (www.budafest.hu)

Şehri ikiye bölen Tuna Nehri'nin üzerindeki Margaret Adası'nda bisiklete binin, yürüyüş yapın.

'Görünmez Sergi'ye katılın; Görme engellilerin hayatını daha iyi anlamak için onlarla beraber karanlıkta yemek yiyin. (www.lathatatlan.hu)

Macaristan'daki 'art nouveau' akımının örneklerini görün. (www.magyarszecessziohaza.hu)

Şehirde hazine avı oynayın. (www.uniquebudapest.com)

Memento Park'ta komünist dönemin Marx gibi, Lenin gibi ünlü isimlerinin dev heykellerini görün. (www.mementopark.hu)

Soğuk savaştan kalma nükleer sığınağı ve 2. Dünya Savaşı'ndan kalan gizli askeri hastaneyi ziyaret edin. (www.hospitalintherock.hu)

Terör Müzesi'ne uğrayın. Naziler ve komünist dönemle ilgili sergileri gezin.

Macar çağdaş sanat örneklerini görün. (www.mucsarnok.hu)

Huszar diye bilinen Macar süvarilerinin pikniğine katılın. (www.piknikhuszar.com)

Marzipan Müzesi'nde fıstık, badem ezmesi ve çikolata yapmayı öğrenin. (www.szamosmarcipan.hu)

Seyahatiniz ağustos sonuna denk gelirse, şehre 26 km uzaklıktaki Etyek'teki şarap festivaline katılın. (www.junibor.hu)

Ve salam, gulaş yemeden, palinka içmeden dönmeyin!
 

Yaprak A. Şahinbaş-Sabah
Yayın Tarihi : 23 Ağustos 2009 Pazar 21:13:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?