18
Mayıs
2024
Cumartesi
TURİZM

MAURİTİUS'TA HER MEVSİM YAZ

Sizleri bu hafta, bu adanın renk cümbüşüne götürmek istiyorum.

Hint Okyanusu’ndaki 1860 kilometrekarelik egzotik ada Mauritius, tam anlamıyla kirlenmemiş denilebilecek yeryüzü cennetlerinden biri. Sizleri bu hafta, bu adanın renk cümbüşüne götürmek istiyorum.

Biz bahara yeni girdik sayılır ama Mauritius’un da aralarında bulunduğu Hint Okyanusu’ndaki adalarda birkaç gün tatil, insana “Cennette miyim?” diye sorduruyor. Mauritius’ta hava sıcaklığı Nisan’a kadar 35 derece civarındayken şimdi 25-30 derece düzeyinde. Deniz suyu sıcaklığı, hep 25 derece olduğundan her mevsim girilebiliyor.

Volkanik bir ada olan Mauritius’ta uçaktan indiğimde ilk izlenimim, dünyanın herhangi bir yerinde asla böyle bir renk cümbüşünün bir daha karşıma çıkmayacağı oldu. Maviler, kırmızılar, sarılar, yeşiller ve daha sayamayacağım kadar çok renk gözümü alıyordu. Siyahi kadınlar gerçekten giysileriyle rengarenkti.

AdayI mercanlar çevrelemİŞ

Başımı nereye çevirirsem çevireyim ya yeşil ya da turkuvaz mavi ile karşılaştım. Bir de volkandan püskürmüş lavların oluşturduğu siyahlık vardı yer yer. Ama hepsi o kadar uyumlu görünüyordu ki, zevkten sarhoş olmuş bir adam olarak otele ulaştım. Otelim Sugar Beach Resort’un kapısında karşıladılar beni. Ağaçlar arasında gizlenmiş otel, sanki şekerden yapılmış gibi görünüyordu. Odama yerleştim ve şortumu giyip kendimi dışarı attım. Epeyce bir yürüdükten sonra ulaştım sahile. “Gözlerime inanmakta güçlük çektim” diyebilirim rahatlıkla, çünkü inanılmaz bir okyanus manzarası vardı karşımda. Bembeyaz kumsallar, önümde uzanan turkuvaz renkte kocaman bir akvaryum duruyordu. Akvaryum diyorum çünkü okyanusun azgın dalgaları ve daha bir çok şeyden adayı koruyan mercan kayalıkları adayı çevreliyordu. Mauritius tam anlamıyla kirlenmemiş denilebilecek yeryüzü cennetlerinden biri. Lagünler ve plajlar, dünyanın en iyileri arasında. Sahilde biraz yürüdüm ve sonra kendimi okyanusun kucağına bıraktım. Döndüğümde tropik meyvelerden oluşan bir salata tabağı yedim, bu beni akşama dek idare etti.

Ve gece ve Sega dans

Akşam yemeği yine güleryüzlü Mauritiusluların hizmet ettiği harika bir atmosferde geçti. Yemeğin sonuna doğru piste çıkan Sega dansçıları adanın gerçek renk ve müziğinin ne olduğunu anlattılar. Adaya özgü bitkilerin baygınlık veren tuhaf kokuları, sega dansçılarının müziği ve uyumu beni sarhoş etmişti bile. Gündüzler rengarenk ama geceler ağırlıklı renk kırmızıydı Mauritius’ta.

Gezilecek yerler

Dünyanın üçüncü büyük botanik parkı Sir Seewoosagur Ramgoolam Botanik Bahçesi, Mauritius’un en gözde yerlerinden. Dev nilüferler, papatyalar, devasa ağaçlar arasında yapılan gezi saatlerce sürüyor. Başkent Port Louis’in pazarı Madagaskar esintilerinin tüm izlerinin bulunabileceği bir mekan. Tekstili oldukça gelişmiş olan Mauritius’ta örtüler, elbiseler, bluzlar Madagaskar desenleri ile bezeli. Mercan takılar da muhteşem.

Benden söylemesi!

* Adada Fransızca, İngilizce ve yerel diller konuşuluyor. Hintçeye de rastlanıyor.

* Denizci kimliği çok güçlü olduğundan harika tekne modelleri satın alınabiliyor.

* Mauritius’da alışveriş merkezleri, oteller ve restoranlarda kredi kartı geçerli.

* Beş yıldızlı otellerin neredeyse tümünün pencereleri Hint Okyanusu’na bakıyor.

* Adayı gerçekten keşfetmek isterseniz mutlaka helikopter turlarını yapın.

* Alışveriş için pazar yeri dışında küçük shoplar var ama oteller de rağbet görüyor.

Nasıl gidilir?

Mauritius’a gitmek için Travel Club’ı arayabilirsiniz. Travel Club P 0212 292 88 88 www.travelclub.com.tr

Süha Derbent - Vatan
Yayın Tarihi : 28 Mart 2010 Pazar 19:27:30
Güncelleme :29 Mart 2010 Pazartesi 11:42:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?