20
Mayıs
2024
Pazertesi
TURİZM

ONLARI CİDDİYE ALAN YOK

‘Sokakta Mayo yasaklansın’ diyerek Alanya imajına olumsuz katkı yapan Belediye Meclis üyesi Demokrat Partili Hilmi Arıkan ile ona destek veren AKP’li Şükrü Sadullahoğlu ve Anavatan partili Murat Koçak’ı ciddiye alan yok.

Ünlü Cuma Pazarı esnafı “Böyle bir sorun yok ki” derken tatilciler, “Saçma bir öneri. Burası tatil yöresi. Çarşı, pazar, oteller, eğlence mekanları ve plaj iç içe. İsteyen gitsin gezsin ne karışıyorlar. Böyle gericiliğe hiç gerek yok” diye tepki gösterdiler.
Bazı tatilci, esnaf ve turizmciler de plajda plaj kıyafeti dışarıda da normal giysilerin kullanılması karşılıklı saygının gereği olduğunu savundu, bunun dışındaki her türlü kıyafetin rahatsız edebileceğini öne sürdüler.

Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, meclis gündeminde bu konuda resmen bir önerinin olmadığını söyledi. Sipahioğlu, “1955 yılından beri 53 yıldır Alanya’da turizm yapılıyor. Bu dönemde böyle bir tartışma olur mu. Niyetleri başka” diye kızgınlığını dile getirdi. 

‘Oteller, turisti çarşıya bırakmıyor ki para harcasınlar, alış veriş yapsınlar’ gibi esnafın ve yerel yönetimlerin sık sık dile getirdiği yakınmaya karşın, ‘turistin sokağa çıkacağı kılık kıyafetin’ tartışılıyor olmasının turizme zarar vermesinden korkuluyor.

Kleopatra sahili, Damlataş plajı, Alanya Kalesi ve Cuma Pazarı, bu tatil cenneti Alanya’nın simgelerinden sadece birkaçı. Sokaktaki ‘Mayolu’ turistleri görmek için önce Kleopatra sahili ve parelel uzanan caddeyi dolaşıp Damlataş Mağarası ve plajına kadar ilerledik. Otel yöneticisiyle, tatilcilerle, tezgahtarla, restoran çalışanıyla konuştuk. 

Kahya Otel Genel Müdürü Mustafa Kahya, “Böyle bir sıkıntı veya şikayet yok ama” diye düşüncesini söylemeye başladı. Kahya’ya göre, plajda elbiseyle dolaşan nasıl rahatsızlık verip dikkat çekiyorsa, çarşıda sokakta mayo ile dolaşan da aynı derecede dikkat çekip rahatsızlık veriyordur. Kahya, “Kara çarşafla da dolaşmak olmaz, mayo ile de. Ama Alanya turizm bölgesi olduğu için yeterince hoşgörü ve tahammül gösterilmeli” diyerek sürdürdü konuşmasını. 

ORTAMA UYARIZ 

Otelin Animatörleri Ahmet Altın, Mutlu Yılmaz, otel müşterilerinden Hollandalı Theo De Geijta ve arkadaşı Jolanda van Kerssen ile havuzbaşında sohbet ettik. Animatörler Altın ve Yılmaz, “Türkiye’nin kanunları, kuralları var; onlara uyulmalı” diyerek görüşlerini bildiriler. Bu tür tartışmaların turizme zarar vermeyeceği görüşünde olduklarını açıkladılar. 

Theo, “Otelin yakın çevresine, plajın bulunduğu caddede mayo ile dolaşabiliyoruz. Ama uzak yerlere çarşıya pazara plaj kıyafetiyle gitmiyoruz elbette” dedi. Bayan Jolanda da, “Yakın yerde markete gidip geliyoruz. Yemeğe mayo ile gitmeyiz. Kimsenin de bize bir şey dediği yok. Çarşıda mayo ile dolaşsam ben kendim rahatsız olurum önce” diye görüşünü açıkladı. Theo tekrar araya girdi; “Çarşıda havanın sıcak olması nedeniyle üzerini çıkarıyor insanlar bazen. Bu da hoş görülmeli bence. Rahatsızlık yarattığını da sanmıyorum. Daha önce Brezilya’ya tatile gittik orada daha rahatık mesela. Ama Türkiye’nin hassasiyetlerini de bildiğimiz için ona göre davranıyoruz” diye konuştu. 

Bay Martin ve bayan Carmi Weller çifti 1997 yılından beri 17 kez Alanya’ya tatile geldiklerini anlattılar. Ve hiç bir zaman çarşıda plajda veya başka yerde rahatsız edilmediklerini söylediler. Bayan Carmi, bir yandan heyecanla Almanca konuşuyor, bir yandan da eliyle tarif ediyordu; “Otel dışında sokakta gündüz veya gece oluşuna göre kılık kıyafet seçimi yapılır. Çarşıya, yüzme kıyafetiyle gidilmez elbette. Mayomuz varsa bile üzerimizde bir şal ile onu kapatırım.” 

SAÇMA BİR KARAR
 
Caddede karşımızdan Hollandalı iki genç kız geldi. Joyce Koolwsk ve Mandy Ahmadi’ye kısaca anlatmaya çalıştık ve sorduk; “Mayo ile sokakta dolaşmaya yasak getirilse ne düşünürsünüz” diye. Plajdan kaldıkları otele dönen Koolwsk ve Ahmadi’nin ilk tepkileri: “Çok saçma... Biz Hollanda’da istediğimiz gibi giyiniriz, istediğimiz kıyafetle dolaşırız çarşıda pazarda” şeklinde oldu. Sonra birkaç saniyelik duraksamadan sonra Koolwsk devam etti: “Kim kontrol edecek bunu. İlginç bir yaklaşım doğrusu.” 

İstanbul’dan Bilgisayar Mühendisi Ferhat Taşaner ile Almanya’da yaşayan iç ve dış ticaret dalında faaliyet gösteren iş kadını Sevgi Ergün tatil için Alanya’yı tercih etmişler. Taşaner’in ilk tepkisi, “Özgür bir ülkedeyiz. Bu tür gericilik olamaz” şeklinde oldu. Taşaner devam etti: “Böyle bir karar olabilir mi. Nasıl bir düşüncedir. Türkiye özgür bir ülke değil mi. Burası Alanya tatil bölgesi, Arabistan’da değiliz ki.”
Sevgi Ergün, arkadaşı gibi düşündüğünü söylerken, “Almanya’da doğup büyüdüğünü ve orada iş yaptığını anlatıp, tatil için Türkiye’yi ve Alanya’yı tercih ettiklerini söyledi. Ergün, şaşkın gözlerle etrafına bakınıp devam etti: “Böyle bir şey olursa başta biz gelmeyiz. Avrupalıya nasıl anlatacaksınız böyle bir yasağı. Nerede yasak nerede değili nasıl tarif edeceksiniz kamuoyuna. Böyle saçma bir karar olamaz. Sonuçta burası bir tatil yöresi.” 

ÇOLUK ÇOCUĞA KÖTÜ ÖRNEK

Hemen karşıdaki bir restoranın sefi olduğunu söyleyen Hüseyin Kavak geldi yanımıza. Başladı anlatmaya; “Abi, bu Çek’ler Polonyalı’lar Rus’lar var ya. Çarşıda bunlar tangayla dolaşıyorlar. Hani plaj olsa normal de çarşıda pazarda olmamalı. Tamam kimse birşey demiyor ama. Çoluk çocuk var. Eşiyle gelmiş insanlar var. Genç kızlarımız var. Kötü örnek oluyor gibi geliyor bana.” 

“Eee” diyerek konuşmaya devam etmesini bekledim, o da sürdürdü: “Vücuduna güvenen Avrupalı da var öyle gezen. Ama asıl doğu bloku ülkelerin bayanlarını daha çok görüyoruz öyle çarşıda. Üzerlerine bi şal alıp geziyorlar. Ama içi dışı görünüyo. Rehberler bu konuda uyarıda bulunsalar sorun kendiliğinden çözülür.” 

“Çok rahatsız mı oluyorsunuz. Mesela yüzlerce kişi mayosuyla mu dolaşıyor çarşıda” diye sordum, “Hayır da” dedi, “Zaten kimse bişey demiyo da” diye ekledi.
Cuma Pazarı’nda tezgahtar olarak çalışan Selahattin Turun, “Yok öyle bir sorun. Nerede mayoyla filan gezen. Ben bu yıl belki bir hadi bilemedin iki kez karşılaşmışımdır. Hava sıcak olduğu zaman üzerlerini çıkarıyorlar hepsi o. Kimseden de bu konuda rahatsız olduklarını duymadım” dedi.
------
‘Ciddiye alınacak birşey değil’
Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, bu konuda görüşünü soranlara, “Ciddiye bile almıyorum ki” diye karşılık veriyor. Sipahioğlu, “Sayın Ecevit ilk kez sizinle konuşuyorum bu konuyu. Ama inanın ciddiye alınacak bir şey değil. Bu konu gündeme bile gelmemeli. Alanya’ya turizme zarar verir. Düşün Bild gzetesi bunu manşet yapsa, nasıl açıklarız. Orada yasak burada değil diye nasıl açıklarız, nasıl anlatırız. Olacak şey mi allah aşkına. Bunu gündeme getiren meclis üyesi, daha önceki dönemde de 5 yıl olmak üzere toplamda 10 yıllık bir meclis üyeliği var. Yeni mi aklına geliyor bunlar. Niyetleri başka. Zaten meclis gündemine gelen böyle bir ne öneri ne teklif var” diye konuştu. 

Deniz, plaj, çarşı, eğlence yerlerinin iç içe olduğunu vurgulayan Başkan Sipahioğlu, “Alanya’da 1955 yılından beridir yani 53 yıldır turizm yapılıyor. Yaygara kopartılacak boyutta bir rahatsızlık yok ki çarşıda. Çıkın dışarıya arayın göremezsiniz bile. Yıl boyunda 10-20 kişiyi geçmez böyle bir durum” diye durumun ciddi olmadığını anlatmaya çalıştı.

Bülent ECEVİT - Kenthaber
Yayın Tarihi : 17 Eylül 2008 Çarşamba 18:43:09
Güncelleme :18 Eylül 2008 Perşembe 21:12:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?