19
Mayıs
2024
Pazar
TURİZM

Doğunun ateş diyarı AZERBAYCAN

Havyarı, halısı ve petrolüyle tanıdığımız Azerbaycan aslında bilinmeyenleyle keşfedilmesi gereken bir ülke. Tarihi bölümü UNESCO tarafından koruma altına alınan Bakü hızla gelişiyor, güzelleşiyor. Ülkenin kırsal kesimi yüksek dağlar, göller, kaya oluşumlarıyla göz alıcı güzelliklere sahip. Ateş tapınakları, Kafkas Dağları, Neolitik ve Bronz dönemlerden kalma eserleri, ortaçağ camileri bir zamanlar İpek Yolu’nun en önemli duraklarından biri olan Azerbaycan’ı daha da cazip hale getiriyor.

Ülkenin tarihi en az üç bin yıl öncesine uzanıyor. Buraya yerleşen Türk boyları 1050’lerde kültürel bir rönesansa imza atmış. Ardından Cengiz Han’dan Timur’a kadar doğudan gelen istilacı Moğollar ne varsa yakıp yıkmış. Eskiden ateşe tapan Zerdüştlerin yaşadığı, adı "ateş ülkesi" anlamına gelen Azerbaycan’ın bugün yüzde 93’ü Müslüman. Ülke, 1918’den 1920’ye kadar kısa bir süre bağımsızlığını kazanmış, dolayısıyla Azeriler, Müslümanlar arasında ilk cumhuriyeti kuranlar olarak övünüyor. Stalin döneminde özellikle eğitimli kesimden olmak üzere 400 bin Azeri öldürülmüş. 1991’de Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından ülke özgürlüğünü kazanmış. Dağlık Karabağ sorunu yüzünden topraklarının yüzde 16’sını Ermenistan’a kaptırınca, yaklaşık 600 bin Azeri ülkenin diğer yerlerine göç etmiş. Azeriler kendilerini Türklere çok yakın görüyor. Haydar Aliyev’in de dediği gibi "Bir millet iki devlet" olarak bakıyor. "Biz size okşamaya (benzemeye) çalışıyoruz" diyorlar. Şikayetleri ise sorunlarından bihaber olmamız. Dağlık Karabağ sorununu Türkler detaylı bilmeyince çok üzülüyorlar. "Biz PKK’sı dahil her türlü sorununuzdan haberdarız ama siz bizim sorunlarımızı bilmezseniz yabancılar nasıl anlar ki" diye sitem ediyorlar. Azerilerin bayrağında sekiz köşeli yıldız var. Bayraktaki yeşil İslamiyeti, mavi gökyüzünü, kırmızı ise medeniyeti ve ateşi temsil ediyor. En büyük milli bayramları Novruz’u (Nevruz) 21 Mart’ta kutluyorlar.

2500 YILLIK KIZ KALESİ’Nİ ATEŞE TAPANLAR İNŞA ETMİŞ

1872’den sonra petrolün bulunmasıyla beraber Bakü’nün çehresi değişmiş. Çok sayıda Avrupalı zengin aile şehre yerleşip, muhteşem evler yaptırmış. Sovyet döneminde şehir ihmal edilmiş. Bugünün Bakü’sü petrolden gelen parayla ışıldıyor. 18 ve 19. yy’dan kalan binalar çok güzel bir şekilde restore ediliyor. Türkiye’ye henüz gelmeyen yabancı markalar çoktan Bakü’ye yerleşmiş. Kentte birçok Türk firmasının temsilciliği var. 15 bin Türkiyeli, Azerbaycan’da yaşıyor. Aşçısı, kuaförü, fırsatlar diyarı diye soluğu burada alıp, dükkan açmış. Gerçekten de fırsatlar ülkesi. Bakü’de her köşeden bir inşaat yükseliyor. Bunları İran nüfusunun yüzde 40’ını oluşturan Azerilerin alması bekleniyor. Bir taksi şoförü Bakü’nün cazibesini anlatırken kısaca "Bizde içki de var, kadın da" demekle yetindi. Bu nedenle emlak fiyatları patlamış. Rüşvete çözüm bulup, petrol gelirlerini akıllıca kullanabilirse Azerbaycan 10 yılda çok daha iyi bir konuma gelecek.

Haydar Aliyev ülkenin Atatürk’ü. Resimleri, heykelleri, sözleri her köşede karşınıza çıkıyor. Anıt mezarı, Bakü’deki Faxri Xiyabani’de (Devlet Mezarlığı). Önde gelen kişilerin sanat eseri gibi mezarları bulunan Faxri Xiyabani şehrin turistik mekanlarından biri haline gelmiş. Biraz ileride ise Shahidlar Xiyabani (Şehitler Mezarlığı) var. Rusların, Ermenilerin öldürdüğü Azeriler burada gömülü. Granit mezarlara şehitlerin yüzleri işlenmiş. Mezarlığın sonuna kadar yürüdüğünüzde Hazar Denizi ayaklarınızın altında kalıyor. Azerbaycan’da şehit olan Türk askerlerin anıt mezarı ile Türk Diyanet Vakfı’nın yaptırdığı cami de bu noktada. Yolun karşısı ise 125 üyeli Azerbaycan Milli Meclisi görülüyor. Ülkede, gerçek iktidar Cumhurbaşkanı İlham Aliyev. Ekim 2008’deki seçimleri de kazanması, hatta Anayasa değişikliğiyle 2013’de tekrar aday olması bekleniyor.

Azerbaycan’ın nüfusu 8,3 milyon, yarısı Bakü’de yaşıyor. Kentin en ilginç yerlerden biri Icari Şahar (İçeri Şehir) dedikleri tarihi kısım. Dar sokaklarında çok güzel evler, camiler ve kervansaraylar var. Etrafı surlar ve kulelerle çevrili. İçeri Şehir’de Şirvan Şah Sarayı’nı görmek lazım. En eski bölümü 15. yüzyılda yapılmış. Sarayda divanhane, türbe, hamam ve cami gibi bölümler var. Hazar Denizi manzaralı saraydan akşamüstleri günbatımı çok güzel. Aşağı doğru yürüdüğünüzde Qız Qalası’na (Kız Kalesi) varıyorsunuz. Etraf halıcı kaynıyor. Sekiz katlı kalenin duvarları beş metre kalınlığında. M.Ö 500’lerde ateşe tapanların inşa ettiği düşünülüyor.

Bakü’deki Milli Müze, 12. yüzyıl şairi Nizami’nin Müzesi ve Halı Müzesi şehrin en gözdelerinden. Milli Galeri’nin özellikle modern bölümü çok güzel. Bibi Heybat Camii ve Juma (Cuma) Mescidi de şehirde görülmesi gereken dini yapılardan. Fountains Meydanı, şehrin en hareketli noktalarından. Adını fıskiyelerden alan meydan kentin alışveriş açısından en uygun noktası. Meydana yolunuz düştüğünde, Azari veya Dostlar Bahçesi isimli kafelerde oturup günlük yaşama şahitlik edebilirsiniz.

BEŞPARMAK’IN VOLKANLARI ÇAMUR VE ŞİFA PÜSKÜRTÜYOR

Bakü’den dışarı çıktığınızda apayrı bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Kişibaşına ulusal gelir artışında yüzde 34,5’la dünya lideri olan Azerilerin yüzde 49’u fakirlik sınırında. Şehirler arasındaki yollar tek şerit, delik deşik ve engebeli. Etrafta Sovyetler döneminden kalan sanayi enkazları var. Azerbaycan’da ilk petrol 1848’de çıkarılmış ve ülke Sovyetler Birliği’nin petrol deposu olmuş. Geçmişte çok kirletilen Hazar Denizi bugün petrol platformu ve kuyularıyla dolu. Buradan başlayan boru hattı, Tiflis üzerinden Ceyhan’a ulaşıyor. Bakü’den yaklaşık 55 kilometre uzaklıktaki Sangachal Terminali’nde dört bin kişi çalışıyor. 120 metre derinden çıkarılan petrol Mayıs 2005’den beri 1770 kilometrelik bir mesafeyi aşıp Ceyhan’a ulaşıyor. 100 milyar varil petrol ve bir o kadar da gaz rezervine sahip olan Azerbaycan’da günde bir milyon varil petrol üretiliyor.

Bakü’den kuzeye doğru gittiğinizde, kurak topraklardan ve Beş Parmak Dağları’ndan geçiyorsunuz. Bu bölgede Zerdüştlerden kalma tapınaklar ve çamur volkanları var. Azerbaycan genelinde 350 civarında çamur volkanı bulunuyor, bunlar bildiğimiz volkanlar gibi yüksek değil, bu volkanlardan elde edilen çamur da sıcak değil. Bu çamuru, çamur banyolarında tedavi ve masaj için kullanıyorlar, aynı eski Roma döneminde yaptıkları gibi.

Dağ Yahudileri’nin kasabasında çatılar süslü, yağmur boruları kuş biçiminde

Bakü’den yaklaşık üç saat mesafedeki Quba’da ilginç bir Yahudi kasabası yer alıyor. Quadiyalçay Nehri’nin diğer yakasında. İsrail dışında, dünyada tüm yaşayanları Yahudi olan tek yerleşim. Nüfusu dört bin civarında. Krasnaya Sloboda ya da Kırmızı Kasaba olarak adlandırılıyor, halkına Dağ Yahudileri deniyor. Hz. Süleyman Tapınağı’nın M.Ö 722’de yıkılmasından sonra dünyanın farklı köşelerine dağılan gruplardan biri buraya yerleşmiş. Daha inandırıcı bir iddiaya göre, kasaba halkı 17. yüzyılda İran’dan kaçan Yahudiler. Azerbaycan genelinde 10 bin Yahudi yaşıyor ve mecliste bir milletvekiliyle temsil ediliyorlar. Krasnaya Slobodo’daki genç neslin bir kısmı Moskova’ya göç etmiş, kazandıklarıyla da kasabalarında çok lüks villalar inşa etmişler. Burada öğrencilerinin çoğunun Yahudi olduğu bir okul da var. Okula gittiğinizde öğrenciler önce Azeri Milli Marşı’nı okuyor. Sözler öyle tanıdık ki: "Azerbaycan, Azerbaycan. Ey qahraman övladın şanlı vatani. Senden ötrü qan tökmeye cümle qadiriz. Üç renqli bayrağınla mesud yaşa..."

Ardından bildik bir şarkı geliyor: "Havva Nagila Havva..." Öğrenciler için kasabada bir Yahudi Kültür Merkezi de bulunuyor. Kasabada 13 sinagog var. Sovyet döneminde 12 tanesini kapatıp, depo ve fabrika yapmışlar, İbranice konuşmayı yasaklamışlar. İlahi adalet çerçevesinde, Sovyet dönemi bitince Lenin heykelinin kafası koparılmış. Bugün Belediye Binası’nın bahçesinde başsız bir heykel görürseniz şaşırmayın! Günümüzde sinagogların üç tanesi kullanılıyor. Sırf Yahudi düğünleri için kullanılan özel düğün salonları var. Evlerin kapıları ve çatıları çok süslü, yağmur borularını kuş biçiminde yapmışlar, Hz. Davut yıldızını da çok sık kullanmışlar. Krasnaya Slobada çok verimli bir bölgede yer alıyor, her taraf yemyeşil, fonda ise karlı dağlar bulunuyor. Bu bölge trekking ve dağ tırmanışı için de çok uygun. Yakınlardaki Xınaliq (Kınalık) renkli insanların yaşadığı çok güzel bir köy. Xınaliq civarında Ateşgah dedikleri bizim Chimera’ya benzeyen, yerden ateşlerin çıktığı bir bölge var. Resmi rakamlara göre Azerbaycan’a senede bir milyon civarında turist geliyor. Bu bölgeler ise turistlerin çok nadiren yolunun düştüğü sıra dışı coğrafyalar.

AZERİ DİLİ, YEŞİLÇAM TÜRKÇESİ GİBİ

Azeri Türkçesi, 1960’ların Yeşilçam filmlerini hatırlatıyor, hele bir de dile hakim bir Azeri bulursanız, konuşması şiir gibi geliyor. Günümüz SMS Türkçesi’nden çok farklı, teknoloji kurbanı olmamış, katıksız Türkçe gibi bir şey. Aksana alışmak ve bazı kelimeleri anlamak ilk başta zor geliyor ama insanın anadilini bir başka ülkenin her köşesinde konuşabilmesi çok güzel. Azeriler "k" yerine "q" harfini, "h" yerine de genelde "x" harfini kullanıyor, "j" harfi çoğu zaman bizdeki "c" yerine geçiyor. Yıllarca Rus egemenliğinde yaşadıklarından Rusça çok yaygın, hatta bir statü sembolü. Aliyev Ailesi’nin bile aralarında Rusça konuştuğu söyleniyor. Rusça eğitim veren okulların daha iyi olduğu düşünülüyor ama Haydar Aliyev zamanında alınan bir kararla Azeri Türkçesi mecburi hale getirilmiş. Tüm tabelalar Azerice. İşte size günlük yaşamdan birkaç Azerice sözcük ve Türkiye Türkçesi’ndeki karşılıkları: Necasan (Nasılsın), Ha/Bali (Evet), Yok (Hayır), Mehmankhana (Otel), Ayaq yolu (Tuvalet), Khastakhana (Hastane), Gatar (Tren), Düşmek (İnmek), Sabah (Yarın), Bağlı (Kapalı), Siqaret çakmak qadağandır (Sigara içmek yasaktır), Tikinti (İnşaat)

NEREDE KALINIR?

Excelsior (www.excelsiorhotelbaku.az), Radisson/SAS (www.radisson.com), Park Hyatt (www.hyatt.baku.az) ve Europe (www.europehotel-baku.com) Bakü’nün iyi beş yıldızlı otelleri. Dört yıldızlı otellerde Park Inn iyi bir seçim. Yaz aylarında, Hazar Denizi üzerindeki Crescent Beach (www.crescentbeachhotel.com) de tercih edilebilir. Sultan Inn (www.sultaninn.com) ise Bakü’nün tarihi bölümündeki bir butik otel, özellikle Kız Kalesi ve Hazar Denizi manzaralı restoranı tavsiye edilir. Diğer alternatifler: Hale Kai Hotel (www.hotelhalekai.com) Crown Hotel (www.crownhotelbaku.com), Af Hotel (www.afhotel.az)

PRATİK BİLGİLER

Azerbaycan saati Türkiye’den iki saat ileride. THY ile direkt olarak Bakü’ye üç saatte uçabiliyorsunuz.

Azerilerin para birimi Manat, dolardan değerli. (1 Manat = 1,23 USD). Büyük otellerde iyi bir değişim oranıyla döviz bozdurabilirsiniz.

Azerbaycan’ın telefon kodu: 994. Bakü’de güzel bir binaya sahip olan bir Türk Büyükelçiliği var, telefonu ise: + 994 12 498 81 33

Bakü’de taksilerde taksimetre yok, pazarlık var. Metronun dört hattı var ve biletler neredeyse bedava. Şehir merkezindeki ulaşım için minibüsler (marshrutki) çok uygun.

NEREDE YENİR VE EĞLENİLİR?

Azeri mutfağı Türk mutfağına çok benziyor, yalnız çeşitler çok daha kısıtlı. Yemek isimleri bile aynı. Ayran, bakhlava, balıq, basturma (pastırma), buglama, çiğ köfte, çorba, çörek, dolma, dograma (cacık), kaklik (keklik), karni yarik, lahmacun, manti. Pencere (+994 12 510 37 00) ve Bah Bah (+994 12 467 14 10) yerel restoranlardan. Scalini (+994 12 598 28 50) şehrin en iyi İtalyan restoranı. Şehrin en güzel yapılarından biri olan Filarmonica’nın restoranında (+994 12 492 77 88) konserden önce, İtalyan mutfağından ürünler tadabilirsiniz. Daniz Restaurant (+994 12 447 04 40) 10 Manat’a öğle yemeği servisi veriyor. Gece, eğlence için Europe Hotel’deki Le Chevalier (Tunnel), Hard Rock Bar, Club Bee ve The Phoenix Bar denenebilir. Yerel biralara meraklıysanız Xirdalan’ın tadına bakabilirsiniz. Azerilerin yerel şarapları da tatmaya değer.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 2 Eylül 2008 Salı 11:45:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?