25
Mayıs
2024
Cumartesi
TURİZM

Biz kovduk Yunanistan'a gitti

Geçen yıl yöneticileri dahil 140 personeli jandarma eşliğinde Türkiye'den çıkarılan Sunsail zengin İngiliz müşterilerini artık Yunanistan'daki tesislerine götürüyor.

Türkiye’de üç tesisi bulunan ve her yıl 20 bin zengin turist getiren Sunsail Clup geçen yıl yöneticileri dahil Türkiye’de çalıştırdığı yabancı personelinin sınır dışı edilmesi üzerine Türkiye’den çekildi. Ağırlıklı ingilizlere sertifikalı sörf ve yelken kursu veren Sunsail’in Türkiye yerine müşterilerini artık Yunanistan’daki tesislerine kaydırdığı öğrenildi.
Turizm Otelciler Federasyonu’nun yanı sıra Turizm Bakanlığı’nın da devreye girmesine karşın Sunsail bir daha Türkiye ile çalışmayacağını açıkladı.

Çalışma izni zor çıkıyor
Sunsail’in geçen yıl tesisin yöneticileri dahil ağırlıklı sörf ve yelken hocalarından oluşan toplam 140 yabancı personelinin tesisten jandarma eşliğinde toplandığını ve ardından sınır dışı edildiğini söyleyen TÜROFED Başkanı Ahmet Barut, “Türkiye’deki turistik tesislerde yüzde 10 yabancı personel çalıştırma hakkımız bulunuyor. Ancak bu yabancı personelin çalışma izni alması için 3 ile 6 ay arasında süre geçiyor. Yani nisan ayında Türkiye’ye gelen bir yabancı personelin izni ancak sezon bittiğinde geliyor. Bu süreçte eğer şikayet edilirse personel tıpkı Sunsail’de olduğu gibi sınır dışı ediliyor. Türkiye’de faaliyet gösteren konsept otellerin hepsi için bu risk bulunuyor. Yabancı çalışanların izin sürecinin bir an evvel hızlandırılması gerekiyor” dedi.

Her yıl yabancı personelin izin alması gerektiğini de sözlerine ekleyen Barut, Turizm Bakanlığı’nın bu izin sürecini hızlandırmak için çalışmalara başladığını da vurguladı.

Ödediği kiraları yaktı
Sunsail hakkında bilgi de veren Ahmet Barut, Sunsail’in Türkiye, Yunanistan ve İspanya’da sertifika programlı yelken ve sörf kursu verdiği lüks tesisleri bulunduğunu söyledi. Türkiye’de Foça’da ‘Clup Foça’, Datça’da ‘Perili Köşk’, ve Bodrum’da ‘Club Marvella’ olmak üzere üç tane tesisi bulunan Sunsail’in bu tesislerin 2009 yılına ait kiralarını ödemesine rağmen parasını yakma pahasına Türkiye’den ayrıldığı da belirtiliyor. Alman tur operatörlerinden TUI’ye ait Sunsail Türkiye’de yaklaşık 10 yıldır faaliyet gösteriyor. Ağırlıklı müşterileri zengin İngilizler.
Sertifika programları olduğu için hocalarının tamamı yurtdışında getiriliyor. Geçen yıl 141 personeli sınır dışı edilen Sunsail’in tesistelerinde ayrıca 450 tane de Türk personel bulunuyordu.

11 bin şişe şarap içtiler
Şu anda kapılarına kilit vurulan üç tesisin çalışmadığını ve bu yüzden Türk personelin de işsiz kaldığını söyleyen Ahmet Barut, “Ayrıca Türkiye yılda 20 bin turist kaybetmiş oldu. Bu çok zengin turist getiren bir organizasyondu. Ve yılda Türkiye’ye 20 bin civarında müşteri çekiyordu. Örnek vermek gerekirse Sunsail’in yarım pansiyon hizmet veren Datça’daki tesisinde bir yılda 11 bin şişe şarap tüketildiğini söyleyebilirim. Bu muazzam bir rakam. Türkiye’nin ihtiyacı da zaten bu zengin turistler” diye konuştu.

Akdeniz’in en iyi ülkesi Türkiye’de turizm yüzde 5.8 daraldı

Turizm sektörünün ilk beş ayına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan TÜROFED Başkanı Ahmet Barut global ekonomik krizle sarsılan turizm sektörünün yılın ilk beş ayını ve beklentilerini ise şöyle özetledi:

* 5.8’lik daralma normal: İlk beş ayda turizm sektöründe yaşanan ortalama yüzde 5.8’lik daralmayı normal olarak karşılıyoruz. Türkiye bu yılı turizm gelirlerinde yüzde 5-6’lık kapıyla kapatırsa bu başarılı bir sonuç olacak. Haziran ayı itibarıyla sektörün daha iyi performans göstereceğini düşünüyoruZ.
* Akdeniz’in en iyisiyiz: Akdeniz bölgesindeki diğer ülkelerin turizm sektörüne bakıldığında Türkiye en az gelir kaybı olan ülke konumunu ilk beş ayda korudu.
* En yüksek kayıp Ruslarda: Krizde en çok etkilenen Rus turistler oldu. İngilizler ise sterlinin değer kazanması ve Türkiye’nin kur nedeniyle İspanya, Yunanistan’a göre daha ucuz olması yüzünden ilgisini sürdürüyor. Geçen yıla göre baktığımız zaman Türkiye’ye gelen İngiliz turist sayısında sınırlı da olsa artış görüyoruz.
* Kriz Bursa’yı vurdu: Krizin en çok etkilediği il ise Bursa. Şehrin gelir kaynağı olan otomotiv sektöründeki daralmalar nedeniyle bu şehirdeki gelir kayıpları yüzde 30’lara ulaşmış durumda. Diğer lokomotif sektör olan tekstildeki daralmada da ortada Bu arada yerli turiste hitap eden Bursa’nın kriz nedeniyle turizm gelirlerinde de ciddi kayıplar oldu.
* Teşvik paketinde turizm unutuldu: Bizim için teşvik paketi hayal kırıklığı oldu. Pakette turizm hiç düşünülmemiş. Sektöre ilişkin hiçbir önlem yok. Teşvik paketinde modernizasyon yatırımlarına ilişkin de hiçbir madde yok. Oysa ki Türkiye’de 20 yıllık tesisler var ve bunların hızla yenilenmesi gerekiyor.
* Teşvik çıkmadı, fiyat kırmak zorunda kaldık: Teşvik sağlanmazsa turizmci için tek silah kalacak ol da fiyat kırma demiştik. Ve malesef oldu. Hem tur operatörleri, hem oteller, belki de uçak şirketleri dahil. Bu durum Türkiye’nin ucuz ülke olma konumu pekiştiriyor.
* 600 bin kişi erken rezervasyon yaptırdı: Yurtiçi talebi artırmak için yapılan erken rezervasyona indirim kampanyaları sayesinde yüzde 20’lik bir artış yakaladık. Bu sayede geçen yılki rakamlara iç turizmde ulaşılabileceğini düşünüyorum. Bu yıl toplam yerli turist sayısının 2 milyon olması bekleniyor. Bunun yaklaşık yüzde 35’i 500-600 bin kişi erken rezervasyonla sağlandı.
* En çok Ruslar için fiyat kırdık: Özellikle Rus pazarına ilişkin ağırlıklı Antalya bölgesinde kıyasıya bir rekabet var. Bu nedenle bu ilimizde kıyasıya bir fiyat rakabeti yaşanıyor. Sezon başında Rus ve Ukraynalı turist sayısında yüzde 50’lik bir düşüş bekliyorduk. Aşırı fiyat kırma politikası ile bu şimdilik yüzde 27’ler düzeyinde kaldı.
Sektör yetkililerine göre, Rus turistler bazı tesistelerde geçen yılki fiyatların yüzde 40’a varan oranlarda daha ucuza tatil yapıyorlar.
* 2010 yılı 20009’a göre daha zor olacak: 2010 yılı bu yıldan daha zor olacak gibi görünüyor. Çünkü Avrupa ülkelerinin ekonomilerinin düzeldiğine ilişkin daha bir ışık alınabilmiş değil. Bu yüzden turizmin teşvik edilmesi gerekiyor.
* Son dakika rezervasyonları arttı: Kriz döneminde son dakika rezervasyonlarında artış yaşandı. İnsanlar son dakikaya kadar işsiz kalabilirim, iznim iptal olabilir gibi nedenlerden beklemeyi tercih ediyor.
* İsrailli turistler gelmiyor: İsrailli turistlerde kaybımız ise yüzde 65’ler düzeyinde. Bunu bu yıl yüzde 50’lere çekebilirsek iyi olacak.
 

Radikal
Yayın Tarihi : 19 Haziran 2009 Cuma 16:54:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mustafa IP: 81.215.179.xxx Tarih : 27.06.2009 18:37:54

Bu konuda birçok kişi yazdı,çizdi.Ama hiç biri bir gazetecilik örneği gösterip araştırma yapmadı ve olayın içyüzünü yazmadı.
İŞTE OLAYIN İÇYÜZÜ
Ben Sunsail bünyesinde yöneticilk yapmış biri olarak bunları açıklamak istiyorum.
Firma haftalık kişi başı 1,000 sterlin parayı ingilteredeki kendi hesabına alır. Burada harcadığı sadece kişibaşı haftalık 150 ila 350 lira arasında bir rakamdır.Bunlar istatislik sonucu çıkmış rakamlardır.Lütfen kendi kendinizi kandırmayın.Her yerli ve yabancı turist bu kadar harcamayı zaten yapmaktadır.
Sunsail 25 yıldır ülkemizde yüzlerce milyon ingiliz sterlini kazanmıştır.15 yıl önce 3,000 olan müşteri potansiyelini bugün 20,000 e çıkartmıştır.Ama  bunun  oluşmasındaki en büyük unsurun Türk personelinin misafirperverliği, güleryüzlülüğü,içinde bulunduğu durum ne olursa olsun görevini eksiksiz yerine getirmesi olduğunu unutmuş olmasıdır.Bugün  Sunsail otellerinde 250 türk çalışan varsa 260 tanede ingiliz çalışan vardır.25 yıldır kimse bu vize sorununu dile getirmedi.Her zaman ingiliz ve türk çalışanlar arasında bir ayrımcılık olmasına rağmen kimse buna bir dur demedi.Takii Steve Glew adında bir ingiliz yönetici Datçada bulunan otel Perili Köşk'e gelinciye kadar.Bu adam  Bodrum Güvercinlikteki marverde oteldede bazı ırkçı davranışlarda bulunsada kimse önemsememişti.Fakat Perili köşk otelde yapıkları gerçekten yenilir yutulur gibi değildi.Evet Sunsail bu kişi hakkında önlemler alıp olaya el atacağına,ateşe körükle gitti ve bugün bu durumlara gelindi.Sunsail otellerinde çalışan ingiliz personellerin artık klasikleşmiş olan problemleri vardır.....Bunları kısaca şöyle özetleyebiliriz.
Saat 18:00 olduktan sonra işleri bittiği için derhal alkol alımına başlarlar.Bu durum gece yarılarına kadar gider.Artık zom olmuş vücutlar farklı bir frekansa geçtiğinden olmayacak davranışlarda bulunurlar.(umuma açık alanlarda ve toplu taşıma araçlarında seyahet halindeyken yandan geçen araca popolarını göstermek,alkolün etkisiyle nedensiz kavgalar çıkartmak,her fırsatta Türkleri ve Türkiye cumhuriyetini aşağılayıcı sözler sarfetderek etrafına küfürler savurmak, Türkiye'nin 3. Dünya ülkesi ve ne kadar kötü bir yer olduğunu söylemeleri vs. vs.)
Bu gibi gurur okşayıcı davranışlar hersene yüzlerce kez olmuştur.Türk personelinin bu gibi durumlarda bile kendilerini sokakta geçenlerin,yerli turistlerin hışmından ve linç etme girişimlerinden koruyarak yataklarına güvenli bir şekilde dönmelerini sağlamaları bile yeterli gelmezdi.Artık Steve arkadaş'ta nedensiz ırkçılık ve holigan davranışlarını artırmış ve kişilerin işlerine bahaneler bularak son vermektedir.Öyleki bir tecavüz seneryosu bile yazabiliyordu işten atmak istediği kişi hakkında.Bu duruma hayır diyen ve yıllarca severek yaptığı işlerine son verilen yöneticiler vardı.Yargının ve SGK'nın bunlardan haberi bile olmuyordu.
Artık Steve krallığını oynuyordu...Yerel halkada kötü davranıyor ve aşağılıyordu.Bu arada reytingler yerlerde gezmeye başladı. Devamında otellerin birinde bu işe ciddi anlamda dur denildi ve 47 personel sınır dışı edildi.Daha öncede bu konuda gerekli mercilere şikayetler yapılmıştı ama sunsailde bu duruma sadece kendi mevkisini ve çıkarlarını düşünen sözüm ona TÜRK bir kaç yönetici rüşvetle olacakları örtbas etmişti.Bugün Sunsail'in ülkemizi terk etmesi bizim değil onların kaybıdır.Çünkü Türkiye gibi kaymağı bol bir yoğurdu bırakmak onlarında işine gelmez.Bu sene Turizmde yaşanacak olan sıkıntıları kendi rezervasyonlarından gördüler ve yarı kapasite bile yapamayacakları otelleri açmaya gerek bile görmediler.Sonrada bilançoyu ülkemiz yargı organları ve bakanlıklarımızın almış oldukları kararlara kestiler.Tam bir ingiliz politikası...
Global kriz etkisini temmuz 2008 den belli etmiş ve gerekli finansal uyarılar bütün Dünyada yapılmıştı.Krizin ve beceriksiz yönetimlerinin faturasını tipik bir ingiliz düşünürlüğü örneği göstererek Türkite cumhuriyeti kanunlarına kestiler.
Burada görüşleri okudum ve mantıklı yazan arkadaşlarımızın olduğunu gördüm.

Sunsail 25 senedir neden gençlerimizin önünü açmadı,neden iyi ingilizce ve surf bilgisine sahip gençlerimize eğitmen sertifikası vermedi,,Neden Türkiye sörf yarışmaları burunlarının dibinde yapılırken sponsor olmadılar yada neden katılımcı olmadılar.neden iyi ingilizce bilen çocuk gelişimi mezunu kızlarımıza çocuk kulüplerinde iş vermedi,neden resepsiyonlarda yıllarca ingiliz personel çalıştırmakta diretti.(Bir müşteri yerleştirmeyidemi yapamıyoruz) O halde kapatın bütün otelleri ve Turizm okullarını bu ülkedeYerel halkın sempatisini kazanacak hiç bir faaliyette ve yardımdada bulunmamışlardır.Türk personel herzaman ırgat gibi kullanıldı.Hep geri hizmette kullanıldı.Adamlar geldi ülkemize ve benim güler yüzüm üzerinden yaptı reytingi ve kazandı milyarlarca sterlini ve şimdi oradan ahkam kesiyor.Önce kendi yöneticierini eğitsinler.Başka bir ülkeye gönderdikleri yöneticere profosyonel yönetim hakkında ve o ülkenin kültürü hakkında örf ve adetleri hakkında bilgi versinler.Arkadaşımızın da dediği gibi hava alanından müşteriyi alıp 2 saatlik yolculuk boyunca yalan beyanlarda bulunuyor ve yanlış bilgilendiriyorlar insanları.Bu olayda benim ülkemin kaybıdır..Çünkü kendi ilgiltereden turist vizesiyle getirdiği işçi bilgi ve eğitimden mahrum kalmış.

Derine inen yok.Koskoca bir firma bir tek densiz yüzünden ülkeyi terk etti gitti.Olay saptırılıyor ve fatura hep alakasız kurum ve kişilere kesiliyor.Adamlar ırkçılık ve ayrımcılık yaptıkları için bugün bu durumdalar.Bildiğimiz gibi Dünyadaki en büyük suçtur (insan hakları ihlali) Sunsail’in gitmesi iyi bile oldu.Çünkü insan haklarına önem veren,personelleri daha eğitimli ve her yönden sunsail’den çok daha iyi olan başka bir firma şimdi sunsail’in bıraktığı oteleri işletmesine dahil ediyor.Ayrıca yukarıda ve gazetelerde okuduğunuz rakamlar tamamen hayal ürünüdür.Toplamda yatak sayısı 1400 değil 950 dir.140 sörfçü değil 250 kaçak çalışan ingiliz denmesi gerekiyor.Çalışan türk işçi sayısı ise 400 değil 260 dır.
Sınır dışı edilen kaçak işçi sayısı ise 140 değil 47 dir.
Bu firmanın karayip adalarında bulunan club colonada(Antigua) sadece % 7 oranında yabancı işçi çalıştırabildiğini biliyormusunuz?Asla bir kişi bile fazla olamaz.Bu adada sendika kuralları ve iş kanunları o kadar sertki, işveren ve işçi ilişkileri ayyuka çıkmış durumda.Ülkemizdeki sunsail otellerinde hep bu otelde yaşanlar üzerine sohbetler ve kıyaslamar yapılır.Arkadaşlar uzun lafın kısası:
Ne turizm bakanlığımız nede SGK bu şekilde politika yapan şirketlere kesinlikle taviz vermemeli.Biri gider öbürü gelir’ki zaten geliyor,yukarıda açıkladım.
İsim vermiyoruz ama sunsail gibi bir kaç tane firma var ve onlara kimse niye birşey demiyor.Yada şu soruyu bir kez daha soralım kendilerine::::
Neden geçtiğimiz 25 yıl boyunca böyle bir problemle karşılaşmadınız?Çünkü ülkeye kazandırdıklarınız düzmeceleriyle gözümüzü boyadınız yıllarca.
Aslan gözünü açtı artık………Cebini doldurdun ve gittin Personellere ödediğin tazminatların çoğunuda mahkemeye gidildiği için ödedin.