Alman Der Spiegel Dergisi’nin Adem ile Havva’nın yaşadığı cennetin Şanlıurfa Göbeklitepe’de olduğunu yazmasının ardından, dün de İngiliz The Observer Gazetesi, Türkiye’nin bugünkü bozulmamış cennetlerini geniş biçimde işledi.

Gazetenin yazarı Annabelle Thorpe, Ege ve Akdeniz kıyılarında yükselen beton blokların gerisinde, doğaya kaçış nokları ve el değmemiş köyler bulunduğunu belirterek, Türkiye’nin keşfedilmeye hazır gizli cennetlerini yazdı.

NEFESİNİZ KESİLİR

"Türkiye’nin harikulade sahil şeridinin giderek kentleştiğini görmek, bizim gibi Türkiye’nin egzotizmine yıllar önce vurulanlarda depresyon yaratabilir. Geleneksel balıkçı köyleri giderek dev oteller ve apartmanlar tarafından yutuluyor, ancak nereye gideceğinizi bilirseniz, Türkiye’de halen el değmemiş sahiller ve bakir köyler var" diye yazan Thorpe, Dalyan’dan Kalkan’a, Datça’dan Bozburun’a birçok tatil beldesinde gizli kalmış güzellikleri anlatıyor.

Gerçek Türkiye’nin hálá bulunabileceği dört bölgeyi saptayan Thorpe, bunları "Likya’nın İç Bölgesi, Bozburun Yarımadası, Datça Yarımadası ile Gökçek ve Dağlar" olarak sıralıyor. Dalaman Havaalanından Fethiye’ye kadar yapılan araba yolculuğunu Avrupa’nın "en nefes kesici" yolculuklarından biri olarak nitelendiriyor.

GERÇEK TÜRKİYE

Sahillerin çok yakın mesafedeki iç bölgelerde hayatın pek değişmediğini kaydeden Thorpe, Likya uygarlığının damga vurduğu Fethiye ve Ölü Deniz bölgelerinin iç kısımlarındaki tarım alanları ve yeşil dağların turizmden hemen hemen hiç etkilenmediğine işaret ediyor. Patara ve Londra’nın şık semtlerinden Hampstead’e benzettiği Kalkan’a dikkat çektikten sonra, Ölü Deniz’in arkasındaki Kaya vadisindeki terkedilmiş Kaya Rum köyündeki son yıllarda restore edilen çiftlikleri ve Perma Ranch’ı tavsiye ediyor.