18
Mayıs
2024
Cumartesi
TURİZM

Ve Pera Palas açılıyor

İstanbul'un efsanevi oteli Pera Palas, tarihi dokusu korunarak yapılan restorasyonun ardından tüm ihtişamıyla kapılarını açmaya hazırlanıyor

İstanbullu Levanten mimar Alexander Vallaury'nin tasarladığı ve 1892'de Türkiye'nin Avrupa standartlarındaki ilk oteli olarak açılan Pera Palas, uzun zamandır kapalı.

2008 yılının nisan ayından bu yana kapsamlı bir restorasyon-renovasyon sürecinde. Ancak bu süreç artık sona eriyor. Otelin haziran sonunda tamamen yenilenmiş olarak kapılarını açması planlanıyor. Pera Palas, İstanbul'un en ihtişamlı yapılarından biri olarak açıldığında, birçok ilki de barındırıyordu;

İstanbul'da Osmanlı sarayları dışında elektriğin verildiği, ilk elektrikli asansörün ve ilk akar sıcak suyun bulunduğu binaydı. 1917'den itibaren Atatürk, Kraliçe II. Elizabeth, Şah Rıza Pehlevi, Yugoslavya Devlet, Zsa Zsa Gabor, Greta Garbo, Alfred Hitchcock, Jacqueline Kennedy, Agatha Christie, Ernest Hemingway gibi isimleri ağırlamış. Restorasyon çalışmaları nedeniyle kapalı bulunan Pera Palas, Hazine mülkiyetinde. Üst kullanımı ise İhsan Kalkavan'ın sahibi olduğu Beşiktaş Deniz ve Turizm Yatırımları A.Ş'ye verilmiş bulunuyor. Otelin yönetimini otelcilik sektöründe 25 yılını dolduran Pınar Kartal Timer üstleniyor.

BALO SALONU YENİDEN DÜZENLENDİ
Art nouveau, art deco ve oryantalist mimari tarzlarının bir arada kullanıldığı Pera Palas'ın restorasyon süreci zorlu geçmiş. Sadece restorasyon maliyeti 23 avro olan çalışmalarda bir taraftan tarihi dokuyu korumak, diğer taraftan da modern hizmetleri sağlayacak altyapıyı kurgulamak için büyük efor sarf edilmiş. 16'sı suit, 10'u Grand Pera odası başta olmak üzere, bütün odaların altyapısı, havalandırmasından elektrik sistemine özenle planlanmış.

Otelin karakteristik mekânlarından balo salonu ise yeniden düzenlenmiş. Mekânda özgün olan tüm dokuların olduğu gibi korunduğunu anlatan Pınar Timer, "Grand Pera salonunda bulunan kartonpiyer, kalıbı çıkarılıp yeniden yapılabilecek ve bir ay gibi kısa bir sürede tamamlanabilecekken, ekibimiz onu yerinden indirip restore etti ve bu çalışma altı ay sürdü," diyor.

Yenileme çalışmalarında tarihi asansör de tüm teknik altyapısı yenilenerek korunmuş. Timer, "Otelin orijinal mimarisinde olmayan ve sonradan eklenen boya vb. gibi niteliksiz eklemeler temizlendi, yapının dönemin mimarisini yansıtan ilk haline döndürmeyi hedefledik," diyor. Kubbeli Salon'un üzerinde bulunan ve önceki yıllarda havalandırma amaçlı olarak kullanılan altı kubbenin üzerindeki tavanın camla kaplanmasının da önemli yeniliklerden biri olduğunu anlatan Pınar Timer, bu yöntemle orta boşluktan tüm lobi katının doğrudan güneş ışığı almasının sağlanacağını söylüyor.

.
Yayın Tarihi : 2 Mayıs 2010 Pazar 21:04:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?