Adana'da yaşayan Hikmet Günkan, 16 yıl önce kaybolan babasını bulabilmek için her kapıyı çaldı ama bir türlü izine rastlayamadı. Çocuklarından birine babası Mehmet Mustafa Günkan'ın adını veren Günkan, Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanlığı, emniyet ve savcılığa başvurmasına rağmen hala babasını bulamadı.

Günkan ailesinin dramı, 1994 yılında yaşadıkları Diyarbakır'ın Hani ilçesine bağlı Akçayurt köyünde başladı. İddiaya göre, Akçayurt köyü yakınlarında çıkan çatışmanın ardından güvenlik güçleri köye gelerek vatandaşları köy meydanında topladı. Jandarma, köyün muhtarı olan Mehmet Mustafa Günkan ile birlikte 4 kişiyi gözaltına aldı. 4 kişi bir hafta sonra serbest bırakılırken köy, jandarma tarafından boşaltıldı. Bazı köylüler Adana'ya taşınırken, Günkan ailesi Kaledibi köyü Hörse mezrasına taşındı. Günkan,

yaşadıkları sorunları anlatmak amacıyla Ankara'ya gelerek girişimlerde bulunup televizyona çıktı.

Ankara dönüşü, köylerine dönme talebinde bulunmak üzere Hani Topçular Jandarma Karakolu'na başvuran Mehmet Mustafa Günkan, iddialara göre köye dönerken asker kıyafetli kişiler tarafından yolu kesilip, askeri helikoptere bindirilerek gözaltına alındı. O günden itibaren Günkan'dan haber alınamadı.

Ailenin tüm girişimleri sonuçsuz kalırken, babası kaybolduğunda 16 yaşında olan Hikmet Günkan (32), babasının bulunması için ilk girişimini 1998 yılında yaptı. Günkan, bu tarihten itibaren Hani Kaymakamlığı, ilçe jandarma komutanlığı başta olmak üzere Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı düzeyinde girişimlerde bulundu. Yaptığı tüm başvurulara rağmen babasının izine rastlayamayan Günkan, başvurularını sürdürdü. Dışişleri Bakanlığı, konuyu

araştırması için Jandarma Genel Komutanlığı ve İçişleri Bakanlığı'na yazı yazdı. Cumhurbaşkanlığı'nın yanı sıra Başbakanlık İletişim Merkezi'nden yardım talebinde bulunan Günkan'a İçişleri Bakanlığı yanıt vererek, Adana Emniyet Müdürlüğü Kayıp Kişiler Büro Amirliği'ne ifade vermesi istendi. Emniyete gelerek ifade veren Günkan, 16 yıldır kayıp olan babasının ölüsünün veya dirisinin bulunmasını isteyerek, "16 yıldır babamın akıbetini öğrenmeye çalışıyorum. Bugüne kadar yüzlerce dilekçe yazdım. Çaldığım

hiçbir kapıdan olumlu bir yanıt almadım. Çocuklarım dedelerini göremediler. Bbaamın hatırasını, adını çocuğuma vererek yaşatıyorum" dedi.

Babası köy muhtarı iken bir çatışma sonrası jandarmanın köye gelerek köyün boşaltılmasını istediğini ileri süren Günkan, "Jandarma köy tamamen boşaltılmayınca sabah tekrar geldi. Erkekleri nehrin bu tarafına, kadınları öbür tarafına dizdi. Daha sonra okulun önünde bir konuşma yaptı. Jandarma 'Sizinle sorunumuz yok. Burada terör var. Sizin buraları terk etmeniz gerekiyor' dedi. Daha sonra babam ve amcamı alıp karakola götürdüler. Amcam ve babam karakoldan bir hafta sonra çıktı. Bu arada köyde 7 evden

duman çıkmaya başladı. Köyü yaktılar. Amcamlar Adana'ya, biz de yakın bir köye göç etmek zorunda kaldık. Ardından babam Ankara'ya giderek bir televizyonda yaşadıklarını anlattı ve köye döndü. Köye döndükten sonra tarlaya giderken jandarma tarafından helikoptere alındı ve o gün bugündür babam yok" diye konuştu

Babasının bir türlü bulanamadığını anlatan Günkan, olaydan sonra kendisinin evlendiğini belirterek, "Ben evlendim, 3 çocuğum oldu. Birine babamın ismini koydum. O kocaman oldu, okula gidiyor ama babam bir türlü bulunamadı. Ben babamın bulunmasını, adaletin yerine getirilmesini istiyorum" dedi.

8 yaşındaki Mustafa Günkan da adının dedesinin adı olduğunu ancak onu hiç görmediğini, bilhassa bayramlarda dedesini çok aradığını söyledi.