Yurtsever, yaptığı açıklamada, Osmanlı Arşivinde Kanuni Sultan Süleyman döneminde tutulan Tapu-Tahrir defterlerini çözümleme çalışmaları çerçevesinde Ceyhan Nehri üzerinde ana kervan yolunun geçişini sağlayan Akköprü'nün adının geçtiğini belirterek, "Akköprü'yü bulmak elimde Osmanlı Arşivinden aldığım 5 yüz yıllık köy ve mezra isimleri listesi olan defter ile Ceyhan Nehri kıyısında araştırma çalışmaları yaptım. Ceyhan Nehri kıyısında "Keriz" adı verilen tarihi geçiş yeri harabelerinin bulunduğunu öğrendim. Ceyhan Nehri kıyısında köprü özelliği gösteren tarihi yapının 6 ayağının ayakta ve sapasağlam olduğunu görünce de çok şaşırdım" dedi.

Tarihi yapı hakkında yaptığı incelemede Keriz harabesi olarak bilinen yapının Osmanlı Arşiv defterinde adı geçen Akköprü olduğunu belirten Yurtsever, şöyle devam etti:

"Çünkü aynı yer yakınından Çukurova'yı Toros geçitlerinden İç Anadolu'ya bağlayan Akyol geçiyordu. Kanuni Sultan Süleyman'ın Tapu-Tahrir defterinde adı "Akköprü" olarak kayıtlara geçen tarihi yapı 2 bin yıllık Roma köprüsü idi. Yakınlardaki Kastabala Antik Kenti'nin su ihtiyacı Ceyhan Nehri'nin doğu kıyısındaki Karagedik yöresinden elde ediliyor, köprü üzerinde döşenen su boruları vasıtası ile de taşınıyordu. Kastabala antik kenti Akköprü'den gelen su sayesinde zamanının en parlak şehri özelliğini de kazanmıştı."

Ceyhan Nehri üzerindeki tarihi Akköprü'nün yerleşim mekanı üzerinde yapılan yüzey araştırmaları sonucu uzunluğu 400 metreyi bulan 15 ayaklı ve yerden yüksekliği de 30 metreye yaklaşan kemer köprü özelliği taşıdığını kaydeden Yurtsever, köprünün üzerinden hem su kanalı geçtiğini hem de insan ve hayvanların geçmesine uygun olarak yapıldığını söyledi.

Akköprü'nün, Ceyhan Nehri üzerindeki Misis Köprüsü'nden daha uzun ve çok fonksiyonlu bir Roma köprüsü özelliği taşıdığını vurgulayan Yurtsever, "Köprünün Romalılardan kalan asıl ismi unutulmuş. Üzerinden geçen Akyol adındaki kervan yolu ile bağlantılı olarak Akköprü adı verilmiş. Çukurova'da ve Osmaniye yöresinde 1700'lü yıllarda yaşanan aşiret ve derebey kavgaları dolayısı ile Akköprü'de yıkılarak kendi kaderine terk edilmiş. Ve üstelik ismi de değişerek "işe yaramaz" anlamına gelen "Keriz" adı verilmiş. Şubat 2009 içinde Kesmeburun Köyü, Ceyhan Nehri kıyısında bulduğum Akköprü'nün ayakta kalan ayakları ve Ceyhan Nehri içinde kalan su boruları ile dünya tarih ve kültür mirasına girecek kadar önemli bir tarihi yapı. Osmaniye Valiliği ve Kültür Bakanlığı'nın en kısa zamanda Akköprü'yü koruma altına alarak dünya kamuoyuna tanıtımını yapması gerekir" diye konuştu.

İHA

Yayın Tarihi : 25 Mart 2009 Çarşamba 11:18:55