Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden kışın narenciye bahçelerinde portakal, mandalina, limon toplamak için Adana'ya gelen tarım işçileri, zor şartlar altında yaşıyor. Gündüzleri tarlalarda yağmur ve soğukta çalışan işçilerden bir grubu, Adana'nın merkez Yüreğir ilçesinde mahalle kenarlarındaki boş alanlara kurdukları çadır kentte ayakta kalmaya çalışıyor. Yağmur yağdığında çadırlar su altında kalırken, çadırların çevresi de çamur deryasına dönüyor.

Adana'nın taşı toprağı altın diyerek Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesine bağlı Yukarı Serpan köyünden gelen 63 yaşındaki Mustafa Korak da, iki eşi, 26 çocuğu, gelinleri ve torunlarıyla zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyor. Çocuklarının isimlerini tek tek hatırlayamayan Mustafa Korak, köylerinde iş olmadığı için eşleri, çocuk ve torunlarıyla Adana'ya geldiğini belirterek, "Ekmek parası kazanmak için Adana'ya geldik. Burada çadırlarda çalışarak ekmek parasını çıkarmaya çalışıyoruz. Ancak burada hayat şartlarımız hiç iyi değil" dedi.

3 kez evlendiğini, ilk eşi Aysel Altuk'un yaklaşık 10 yıl önce hayatını kaybettiğini anlatan Korak, "Eşim öldükten sonra İğde Korak (45) ile evlendim. Ondan 7 çocuğum oldu. Daha sonra Türkü Seyar (35) ile evlendim. Bundan ise 11 çocuğum oldu. İlk eşimden ise 8 çocuğum olmuştu. Toplam 26 çocuğum var. Şuan bunların hepsi benim yanımda değil. 18 çocuğum benim yanımda. Diğerleri Şanlıurfa'da. Benim yanımda olanlarla bu çadırda kalıyorum" diye konuştu.

18 çocuk, 2 eş, 4 torun, 1 gelini ve kendisiyle birlikte bir çadırda 26 kişi yaşadıklarını söyleyen Korak, "26 kişi 10 metrekarelik bir çadırda yaşam mücadelesi veriyoruz. Biz torunlar ve gelinlerle birlikte 37 kişiyiz. Ama diğer çocuklar, torunlar ve gelinlere başka bir naylon çadır yaptım, orada kalıyorlar. Çadırda yaşadığımız için kışın hiç gelmesini istemiyoruz. Yağmur yağdığı zaman çadırlarımız su altında kalıyor. Çadırın etrafı çamurdan geçilmiyor. Tehlikeli olmasına rağmen çadırın içine soba kurup ısınıyoruz" dedi.

Nüfus cüzdanları bile olmayan çocuklarının hiçbirinin okula gidemediğini, ayakkabıları dahi olmadığını dile getiren Korak, "Çocuklar kışın çamurda bile yalınayak geziyor. Ben okula gitmedim, onlar da bu çağda okula gitmiyor. Ben cahil kaldım, onlar da cahil yaşıyor. Çocuklar hiç banyo yapamıyor. Ancak aydan aya banyo yapabiliyor. Çok zor koşullarda yaşıyoruz. Bir cahillik ettik 3 kere evlenerek 26 çocuk yaptım" şeklinde konuştu.