6
Mayıs
2024
Pazertesi
ADANA

Adana: Dövizdeki durgunluk ithalatı arttırdı

Müstakil ve Sanayici İşadamları Derneği (MÜSİAD) Adana Şube Başkanı Mustafa Çalışkan, son 2 yıl içerisinde döviz kurundaki durgunluğun ihracatı azaltırken ithalatı da arttırdığını söyledi.

Dövizdeki durgunluğun halkın alım gücünü nispeten arttırdığını belirten Çalışkan, bunun da piyasalarda suni bir rahatlamaya sebep olduğunu, tedbir alınmadığı takdirde bu rahatlamanın krize neden olabileceğini ileri sürdü.

MÜSİAD Adana Şube Başkanı Mustafa Çalışkan, döviz kurunun son 2 yıldır artmadığını ve bunun da sanayiciyi ve ihracatçıyı kara kara düşündürdüğünü söyledi.

Gelişmiş ülkelerin ihracat ve yatırım yapmak için paralarını belli bir dengede tuttuğunu vurgulayan Çalışkan, "Bazı ülkeler de bu dengeyi paralarını devalüe etmek suretiyle sağlarlar. Örneğin; son 10 yılda ortalama yüzde 10 büyümeyi yakalamış olan Çin, parasını hala devalüe etmektedir. Bu ise Çin’e yabancı sermayeyi getirmekte ve Çin mallarının bütün dünyada satılabilirliğini sağlamaktadır. Son bir yılda Çin’e gelen yabancı sermaye 50 milyar dolardır. Şu anda Çin’de 500 milyar dolarlık yabancı sermaye bulunmaktadır. Bizim ülkemizdeki yabancı sermayenin çoğunluğu portföy yatırım dediğimiz, hisse senedi, devlet tahvili, borsa gibi, gelip giden bir yatırımdır. Bu tür yatırımlar da ülkeye yarar yerine zarar getirmektedir. Bu durum ülkede yaşanan belirsizliğin, dövizdeki belirsizlikten ve dövizin artmamasından kaynaklanmaktadır" dedi.

ABD’nin de son bir yıl içinde dünya pazarlarında rekabet imkanını sağlamak için parasının değerini düşürdüğüne dikkat çeken Çalışkan, "Hal böyle iken biz paramızı niçin kıymetlendiriyoruz? Türkiye’ye en ufak bir kredi verileceği zaman paramızın değerini artırmaktayız. Ekonomideki en ufak bir iyileşmede bile paramızın değeri artmaktadır. Halbuki biz enflasyon oranında bir kur artışının Türkiye için faydalı olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

Türkiye’de satılan araçların yüzde 67’sini ithal otomobillerin oluşturduğunu kaydeden Çalışkan, bunun önemli bir gösterge olduğunu söyledi. İthalatın ihracatı karşılama oranının yüzde 72’den yüzde 8’lere düştüğünü ve sonuçta hükümetin 3.1 milyar dolar olarak hedeflediği ticari işlemler açığının bu yıl 8 milyar dolara ulaştığının altını çizen Çalışkan, şunları söyledi:

"Bu rakamlara ulaşılmasının temel sebeplerinden biri döviz kurunun artmamasıdır. Merkez Bankası’na bu konuda büyük sorumluluk düşmektedir. Merkez Bankası, politikalarını zamanında uygulamamaktadır. Döviz kurunun Türkiye’nin gerçeklerinde seyretmesini arzu etmekteyiz. Son 2 yıldır döviz kuru hemen hemen aynı seviyede seyretmektedir. Bu yıl yüzde 20’ler seviyesinde bir enflasyon var. Son 2 yılın toplamını alacak olursak yüzde 55 civarında bir enflasyon ve fiyat artışı olmasına rağmen döviz kuru yerinde saymaktadır. Bu halkın alım gücünü rahatlatmaktadır. İthal malların ucuzlaması halkın alım gücünü rahatlatmaktadır. Ama bu suni bir rahatlamadır. Bunun arkasından her zaman kriz beklenir. Biz artık ülkemizde kriz yaşanmasını istemiyoruz. Biz sanayinin, istihdamın, ihracatın, gelir düzeyinin arttığı bir ülke içinde yaşamak istiyoruz. Elbette burada da bütün yetkililer elinden geleni yapmalı. Merkez Bankası’nın ülkenin hassasiyetini ve dengesini korumasını ve paraya müdahalesini buna uygun olarak yapmasını istemekteyiz, beklemekteyiz. Yoksa şu anki rahatlığımız ilerde karşımıza kriz olarak çıkabilir."

MEHMET KAYMAK-ADANA (İHA)
Yayın Tarihi : 18 Aralık 2003 Perşembe 00:00:14
Güncelleme :14 Ocak 2004 Çarşamba 11:17:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?