"Adam öldürmek ve ölümle tehdit" suçlarından ömür boyu ağır hapis cezası istemiyle yargılanan Hakkı Demir, kendini şöyle savundu:
"Maktule öz annem olur. Annem 3-4 kez evden kaçtı. Diyarbakır veya İstanbul’a gider en az 3 ay gelmezdi. Başka erkeklerle yaşardı. Kaçıp gittiğinde bir kaç kez ben ikna edip getirdim. Kendisine neden çocuklarına bakmadığını sorduğumda bana ’Ben hayatımı yaşamadım. İstediğim insanlarla gezerim, sen bana karışamazsın’ diye bağırdı. Ben de kendimi kaybedince üzerimde her zaman taşıdığım bıçakla 17 kez vurdum. Hastaneye götürmek istediğimde annem ölmüştü. Kaçmaya çalışırken beni ikna etmeye çalışan teyzeme, üzerime gelmemesi için bıçak salladım. Pişmanım. Olayı ailemden habersiz tek başıma yaptım. Çünkü, annem yüzünden herkesin yanında küçük düştüm, kimsenin yüzüne bakamaz olmuştum."

Müşteki Songül Ateş ise ablasını öldüren yeğeninden şikayetçi olmadığını ifade ederek, "Yatıyorduk, ses gelince uyandık. Hakkı kapıyı içeriden kilitlemiş açmıyordu. Yardım istemek için dışarı çıkıp geldiğimde ablam ölmüştü. Yeğenim daha sonra ’üzerime gelmeyin’ diye bağırarak kaçtı. Ablamın başka erkeklerle olduğunu duydum, ancak görmedim. Şikayetçi değilim" diye konuştu.

Duruşma, delillerin toplanması için ertelenirken, duruşma çıkışı sanık avukatı Vedat Özkan ile mağdur vekilleri Fatoş Velioğlu ve Songül Yıldız arasında tartışma yaşandı. Polis, adliye koridorunda tartışan avukatları aralayarak tarafları uzaklaştırdı.
11 Temmuz 2004 tarihinde, Küçükdikili Beldesi Çınar Mahallesi 54 Sokak 15 numarada yaşanan olayda, sık sık evini terk ederek başka erkeklerle yaşadığı iddia edilen Sakine Demir, uyuduğu esnada oğlu Hakkı Demir tarafından 17 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştü.

Kenthaber

Yayın Tarihi : 17 Ağustos 2004 Salı 14:18:59

Güncelleme :17 Ağustos 2004 Salı 16:21:19