2
Mayıs
2024
Perşembe
ADANA

Adana: Öğretmen cinayetinde sürpriz gelişme

Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde "Adam öldürmek" suçundan 24’er yıl ağır hapis istemiyle yaklaşık 6 yıldır tutuksuz yargılanan İmamoğlu MHP İlçe eski Başkanı Alper Ege (35) ile bankacı arkadaşı Bedi Levent Yakar (33), daha önce verdikleri ifadelerde suçsuz olduklarını belirterek maktulün alkollü iken silahı alarak intihar ettiğini, kendilerinin katil olmadığını ileri sürmüşlerdi.

Yapılan otopside alkollü olduğu tespit edilen Şeref Göksen Tel’in silahın mekanizmasını çekip havaya ateş ettikten sonra kendisini de vurup vuramayacağı yönünde araştırma isteyen müşteki avukatı Nizar Savaş, şok bir sonuçla karşılaştı. İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gönderilen inceleme sonunda Göksen öğretmenin 204 promil etil alkole rağmen silahın mekanizmasını çekip havaya ateş ettikten sonra kendisini de öldürebilecek hareketliliğe sahip olabileceği kaydedildi. Gönderilen rapora kızan Avukat Nizar Savaş, "Bu rapor tek taraflı ve yanlı bir rapordur. Adli Tıp Genel Kurulu’na itiraz ettik. Böyle karar olamaz. Hiç silah kullanmayan 45 kilo ağırlığındaki bir bayan, 204 promil alkollü iken nasıl olurda bir silahın mekanizmasını çektikten sonra kendisini vurabilir?" diye tepki gösterdi.


Bu arada, her iki sanığı da yakından tanıdığını ve olayın tanığı olduğunu ileri süren Mehmet Benzinci adlı vatandaş, mahkemeye gönderdiği mektupta davanın seyrini değiştirerek önemli iddialarda bulundu. Benzinci’nin mektubunda şu iddialar yer aldı:


"Vicdanen rahatlamak için yazıyorum. Bir hukuk yanlışlığının düzeltilmesini istiyorum. Çünkü planlı olaydan ben de haberdarım. Bedi Levent Yakar, Şeref Göksen Tel’i tanıyordu. Kadrolu öğretmen olarak işe girmesine yardımcı olacaklarını söyleyerek akrabası olan İmamoğlu MHP İlçe Başkanı Alper Ege ile tanıştırdı. Alper Ege, kıza ’kendini işe girmiş bil, partimiz iktidarda’ diyerek samimiyetlik kurdu. Olay günü ise Şeref Göksen Tel’i arayıp işinin olduğunu, görüşmelerinin gerektiğini söyleyerek genç kızı yemeğe götürdüler. İşi kutlamak amacıyla Göksen Tel’e bol bol alkol içirdiler. Daha sonra İmamoğlu İlçesi’ne getirdiler. Arabanın içerisinde de bira içmeye devam ettiler. Kızın sarhoş olduğunu görünce ilçe dışına çıkarak olayın olduğu yere, tarlaya götürdüler. Göksen Tel, ’Beni nereye götürüyorsunuz? diyerek bağırmaya başlayınca tokat attılar. O sırada burnu kanadı. Kaçamayacağını anlayan Göksen, sürekli ağlayarak kendilerini bir ağabey olarak gördüğünü ve evli oldukları için de güvendiğini söylüyordu. Buna çok sinirlenen Alper Ege, ’Madem karşı çıkıyorsun, bizimle beraber olmayacaktın, neden görüştün? Böyle şeylerin karşılığını vermen gerektiğini bilmiyor muydun? Ya bizimle olursun yada öldürürüm’ dedi. Hayır cevabı alan Ege, belindeki silahı çıkarttı. Yere çömelmiş durumda olan genç kızın kafasının sol tarafına dayayarak tetiğe bastı. Daha sonra olay yerinden kaçarak İmamoğlu Özel İdare Müdürü Ramazan Boz’un evine gittiler. Maktulün nasıl öldürüldüğüne ait senaryoyu Ramazan Boz’un evinde iki zanlı, ben, sanık Levent Yakar’ın babası Saadettin Yakar ve arkadaşları Nurettin Işık birlikte yaptık. ’Siyasi ve maddi gücümüzü kullanıp bu işi hallederiz’ dediler. Bunun üzerine olayın olduğu yere gidip silahı kızın sağ eline koyup bir el ateş ettirdiler. Bunu ölen Göksen’in elinde barut ve parmak izi çıksın diye yaptılar. Alper de elindeki barut izini bazı ilaçlı sularla saatlerce yıkayarak temizledi. Panikle silahı ters eline koyduğumuzu daha sonra fark ettik. Bu olay için çevreye çok rüşvetler verildi. Alper Ege kuyumcuydu, durumu çok iyiydi ancak iflas etti. Şimdi bekçilik yapıyor. Suç ortağı Bedi Levent Yakar işinden ve yuvasından oldu. Levent Yakar’ın babası Saadettin Yakar’ın da ayağı kesildi. Sayın mahkeme başkanı; bu olay yüzünden ben de rahat uyamaz oldum ve her gece rüyalarıma giriyor. Daha fazla dayanamadım. Beni öldüreceklerini bildiğim için huzurunuza çıkıp anlatamadım.Yazdıklarımı araştırırsanız gerçek olduğu ortaya çıkacaktır."


Dava, İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu’ndan gönderilecek raporun beklenilmesi için ertelendi.
Seyhan Mavi Boncuk Ana Okulu’nda öğretmenlik yapan Şeref Göksen Tel, 28 Eylül 1999’da annesi Güllü Tel’i telefonla arayarak "Otobüs durağındayım. 15 dakika sonra evde olurum" dedikten sonra bir daha kendisinden haber alınamamıştı. Bir gün sonra genç kız, İmamoğlu’na bağlı Faydalı Köyü yakınlarındaki tarlada başından silahla vurularak ölmüş olarak bulunmuştu.
Tel’in otopsisinde ve olay yerinde yapılan incelemede, intihar izlerine rastlanmış ancak sanıklardan Alper Ege’ye ait tabancanın öğretmenin sağ elinde olması, kurşunun ise sol şakaktan girmesi ve elinde barut izi bulunmaması cinayet şüphelerini artırmıştı. Ayrıca olay yerinde bulunduğu ileri sürülen "Herkesi seviyorum. Elveda" yazılı notun da öğretmenin kendisine ait olmadığı tespit edilmişti.

Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde kısa bir süre tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edilen sanıklardan MHP’li Ege, kız arkadaşı öğretmen Şeref’in aşırı derecede alkol aldıktan sonra "Ben yaşlıyım. Çirkinim" dedikten sonra belindeki tabancayı alarak kafasına ateş ettiğini öne sürmüştü. Daha sonra 2 sanık da delil yetersizliğinden beraat etmişti. Bu karar Yargıtay Ceza Genel Kuru’lunca bozulmuştu.

iha-adana
Yayın Tarihi : 21 Ağustos 2004 Cumartesi 10:39:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?