Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Adana Milletvekili Atilla Başoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın İstanbulda düştüğü atın 55 ülkede yasaklanan "subliminal" teknoloji ile ürkütüldüğünü iddia etti.
AK Parti Adana Milletvekili Atilla Başoğlu, düzenlediği basın toplantısında, gözün görüp kulağın duymadığı, ancak beynin algıladığı ses ve görüntü oluşumuna yol açan subliminal teknolojisiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Kızılötesi ışınlar ve düşük frekanslı reklamlarla tüketiciye gizli propaganda yapıldığını belirterek, "tüketiciyi bilinçaltı reklama karşı korumak" amacıyla TBMMye bir yasa teklifi verdiğini hatırlatan Başoğlu, subliminal yöntemi kullanılarak elektronik cihazlarla, TV programı, film, reklam ve müzik eserleri aracılığıyla "gizli propaganda" yapılmasının önlenmesini istedi.
Subliminal tekniklerle insanlarda baskı unsuru oluşturup, tüketicileri bazı profesyonellerin yönlendirebileceğini ve bunlara da mani olunması gerektiğini düşünerek bir senedir bu çalışma içinde olduğunu, bu çalışma doğrultusunda 1.5 yıl önce Harry Potter ve Matrix filmleri Türkiyeye gelmeye başladığında, "Kültürümüz erozyona uğruyor" diye soru önergesi verdiğini hatırlatan Başoğlu, "O zaman da bunların denetime açılmasını istemiştik. O günlerde bilim adamlarımızla yaptığımız çalışmalarda, bazı yazılımlarla böylesi filmlerin kanalıyla topluma mesajlar verildiği hissine kapıldık. Araştırmaları derinleştirdik. Daha sonra gördük ki, ABD ve Avrupada 1964 senesinden başlamak üzere subliminal teknikleri yasaklayan yasaklar gelmiş. İlk defa İngilterede yasaklanmış" dedi.
Başoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın İstanbulda düştüğü atın 55 ülkede yasaklanan "subliminal" teknoloji ile ürkütüldüğünü iddia etti.
İnsanlarda iki çeşit bilinç hali olduğunu, bunun ilkinin 8-23 hertz arasındaki normal hali, diğerinin ise farklı durum halleri olduğunu ifade eden Başoğlu, "Farklı bilinç halleri arasında, uyku, rüya görme, hipnoz ya da uyarıcılar ile uyuşturucularla varılan farklı insan hali olarak tanımlandığını ifade ederek, "Bu bilinen tekniklerle insanlara farklı bilinç eklenerek farklı yönlendirilebilir mi dediğimiz de bilim reddetmiyor. Subliminal insanın bilinç altını etkileyen, insanın duyu organlarının algısı dışında olan sesler ve görüntülerdir. 1964te İngiltere, 1974te ABD olmak üzere dünyadaki 55 ülke insanlarını bu tekniklere karşı korumaya almıştır. O zaman ortaya ciddi bir sorun çıkıyor. Subliminal teknikle insanlar etkileniyorsa, o zaman insanların doğal olarak kanun yapıcılar tarafından korunması gerekiyor. Bu kanun bizde kabul edilirse 6 milyar YTL para, 10 yıl da hapis cezası öngörüyor" diye konuştu.
Avrupada subliminal tekniklerle yapılan reklamların yasaklandığını belirten Başoğlu, "Bu teknik en son ABD seçimleri sırasında George W. Bushun, rakibi Al Goree karşı yaptığı için mahkemelik oldu. Burada, Bushun konuşması sırasında, bu teknikle karşı tarafa Gore sıçan olarak algılanıyor. Dolayısıyla böyle bir ciddi yasanın Meclise verildiği dönemde kuşkulu sözleri anlayamıyoruz" şeklinde konuştu.
Azeri bir profesörün, Ermenilerin Karabağı işgali sırasında, Azerilerin bütün dağ-taşın tam teçhizatlı Ermeni askerleriyle doldurulduğu imajını aldıklarını söylediğine de işaret eden Başoğlu, "Acaba bu da subliminal bir ses çalışması mıydı? Zaten biz bu kanun çalışmasını yaparken sayın başbakanımız ile bire bir görüştük, müsaade aldık. Bu kanun teklifi toplum için çok gerekli. Ama basın bunu ters yönlere kullanabilir. Çünkü geçen yıl İstanbul Atlıspor Kulübünde yaşadığınız o müessif olayda da böyle bir bilim kullanıldı" dedik. Başbakanın ve insanların kulağının duymayacağı çok tiz bir ses çıkaran düdükten verilen sesle, at ürkütüldü. Zaten resimlerde de görülüyor ki, atın gözleri dışarı fırlayacakmış gibiydi. Halbuki yapılan araştırmada Bu at o kadar uysal ki, üzerine çocuk alır bindirirdik dediler. Dolayısıyla subliminal teknikler vardır. Profesyoneller bunu yapar" dedi.
Subliminal tekniklerle herhangi bir filme, istenilen mesajları istenilen zaman aralıklarıyla istenilen kızılötesi ile yazılabildiğini de ifade eden Başoğlu, "Göz görmüyor ama bilinç altına gidebiliyor. Türkiyede somut örnek vermek için 100 bin Euroya ihtiyacım vardı, olmadı. Sahip olduğumuz tekniklerle bunları ancak ana makaradan yakalayabilirdik. Türkiyede kale boş, habire birileri çekiyor, gol atıyor" ifadelerini kullandı.
AK Parti Adana Milletvekili Atilla Başoğlu, yurt dışından kaçak yollarla getirdiği uzun lifli pamuk tohumunu Ankara Üniversitesi ile Çukurova Üniversitesine teslim ederek, genlerinin birleştirilmesi ve tohumunun çoğaltılmasını isteyeceğini de açıkladı.
Başoğlu, "Ben bu tohumları yasak olduğu halde yurt dışından kaçak yollarla Türkiyeye getirdim. Daha önce de bir profesör arkadaşım, yurt dışı seyahatinde bir laboratuardan cebine 50 gram atarak getirmiş, Adanada 3 büyük çiftçi ailesi çoğaltarak kullanmıştır. Yeni getirdiğimiz tohumlar Ankara Üniversitesinde genlerinin birleştirilmesi, Çukurova Üniversitesinde de ekilip çoğaltılması halinde 3.5 yıl sonra Adana çiftçisi ihya olacak duruma gelecektir. Çünkü uzun lifli pamuk dünyada 2.70 Cente giderken, Türkiyede İzmir ve Antalya uzun lifli pamuğu 1.40 Cent civarında satılıyor. Ayrıca uzun lifli pamuktan yapılan tişört Avrupada 8 dolardan satılırken, kısa lifli Çin tişörtü 0.50 Cente satılabiliyor" şeklinde konuştu.