Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Şaban Baş, 2008 yılına taşınan istikrar umutlarının finansal krizle hüsrana dönüştüğünü belirterek, 2009'un da kayıp yıl olacağı endişesini taşıdıklarını bildirdi.

Baş, 2008 yılını değerlendirdiği, 2009'dan da beklentilerini dile getirdiği açıklamasında, şimdiye kadar alınan bazı önlemlerin ekonomide yaşanan krizi ortadan kaldırabilecek nitelikte olmadığını savundu.

Türkiye'yi de etkisi altına alan finansal krizin, yakın zamana kadar güçlü ekonomik yapısıyla bilinen Adana'yı da olumsuz etkilediğini ifade eden Baş, Adana'nın "En avantajlı yatırım bölgesi" ve BTC ile birlikte ortaya çıkan "Dünyanın enerji terminali" olma yönündeki özelliklerinin alınacak acil
önlemlerle bir an önce desteklenerek hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
Krizden etkilenen tüm ülkelerin, piyasalarındaki çöküntüyü engellemek için önlem paketleri açıkladığını belirten Baş, "Avrupa Komisyonu, küresel finansal krizle birlikte durgunluğa giren AB ekonomisini canlandırmak için 200 milyar euroluk teşvik paketini uygulamaya koydu. Krizin baş gösterdiği Amerika Birleşik Devletleri de 1 trilyon doların üzerindeki parayı piyasalara sürerek, krizin etkilerini en aza indirmeyi hedefledi. Ancak gelinen noktada, bu denli yüksek miktardaki paralar bile piyasaları kendine getirmeye yetmedi. Türk ekonomisine yön veren yetkililer ise dünyanın seferber olduğu durum karşısında, bırakın krizi kabullenip önlem alınmasını, tam tersine 'Kriz ortamından yararlanma yollarının bulunması' yönündeki önerilerle yetinmektedirler. Oysa bir sorunu aşabilmenin ön koşulu, o sorunun varlığını kabullenerek önlemler alınmasıdır" dedi.

Krizin etkisiyle yaşanan talep daralmasının, sanayi kuruluşlarını üretimi kısmaya zorladığının altını çizen Baş, şunları kaydetti:
"Bunun yansıması olarak da; bazı kuruluşlar çalışanlarına ücretsiz izin vererek durumu idare etmeye çalıştı. Direnme şansı olmayanlar ise ya çalışan sayısını azalttı ya da işletmesine kilit vurmak durumunda kaldı. Yaşanan bu süreç, istihdam sorununu en üst seviyeye çıkarırken, sürekli artış gösteren ihracatın da geçtiğimiz dönemlere oranla eksilere düşmesine neden olmuştur."
ATO Başkanı Şaban Baş, piyasalardaki sıkışıklığın, sadece üreten sanayi kuruluşlarını değil, bunları yurt içi ve yurt dışında pazarlayan ticaret sektörünü de olumsuz etkilediğini vurgulayarak, "ATO kayıtlarına göre, 2008 yılının Ocak-Kasım döneminde 2 bin 295 firma açılırken, bin 56'sı da kapandı. Oysa bu rakamları 2007'nin aynı dönemine uyarladığımızda, açılan firma sayısının 2 bin 389, kapanan firma sayısının da 855 olduğunu görüyoruz. Buna göre, 2008 Ocak-Kasım döneminde açılan firma sayısı, 2007'nin aynı dönemine göre yüzde 3.5 azalmış, kapanan firma sayısı da yüzde 23.5 artış göstermiştir. Bu gelişmelere bağlı olarak, protesto edilen senet sayısı da geçtiğimiz yılın Ocak-Kasım dönemine göre yüzde 20 oranında artmıştır" ifadelerini kullandı.

Bölgenin makus talihini değiştirecek önemde olan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Projesi ve buna bağlı olarak kurulan Adana-Yumurtalık Serbest Bölgesi'nde halen beklenen sanayi yatırımlarının başlatılamadığını kaydeden Baş, "Bugüne kadar yapılan çalışma ve tesis sayısı, kurulacak denilenin onda biri oranındadır. Kurulacağı açıklanan tersane, rafineri ve diğer petro-kimya tesisleri bir an önce hayata geçirilerek oluşacak istihdam ve katma değerle bölge ekonomisinin rahat nefes alması sağlanmalıdır" dedi.

ATO Başkanı Şaban Baş, açıklamasının son bölümünde, mevcut uygulamaların krizin etkilerini daha da derinleştireceğine yönelik endişelerini dile getirdi. Kapanmayla karşı karşıya kalan iş yerlerinin halen peşin vergi, sanayi kuruluşlarının da hemen hemen dünyanın en yüksek maliyetli enerji ve vergi yüküyle ayakta kalmaya çalıştığını ifade eden Baş şunları söyledi:

"İstihdamdan yakınıyoruz, SSK ve Bağ-Kur primlerini yüksek tutuyoruz. İç ticarette işten çıkarma ve iş yeri kapatmalardan yakınıyoruz, henüz kazanılmayan kazancın vergisini peşin ödüyoruz. Oysa; sanayici ve üreticinin rekabet gücü ve istihdam olanakları artırılmalıdır. Krizden dolayı çok değerli işadamlarımızı, marka haline gelen sanayi kuruluşlarımızı bir bir kaybediyoruz. Millet olarak top yekun kaybettiğimiz bir ortamda hiç kimsenin kazancı olamaz."

İha

Yayın Tarihi : 31 Aralık 2008 Çarşamba 12:36:36