ADANA’da ilköğretim öğrencisi baldızı 13 yaşındaki Sultan Gümüş’ü tecavüze kalkıştıktan sonra bıçaklayarak öldürdüğü iddia edilen ve ceketinde halı tüyleri bulunan 29 yaşındaki Ali Can Demirci ‘cinayetten’ ömür boyu, daha önceki ‘cinsel istismar’ suçlamasından ise 5 yıl hapis cezasına mahkum edildi.

23 Nisan İlköğretim Okulu 6’ncı sınıf öğrencisi Sultan Gümüş, Ova Mahallesi’ndeki evlerinde 14 Şubat’ta 2006’de öldürüldü. Elleri ve ayakları bağlanıp, pantolonu indirildikten sonra tecavüz edilmek istenen, direnmesi sonucu 8 yerinden bıçaklanarak öldürüldüğü belirlenen Gümüş’ün katil zanlısı olarak, daha önce talihsiz kıza cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla hakkında dava açılan eniştesi Ali Can Demirci gözaltına alındı. Telefon bakımı yapan bir firmada tekniker olarak çalışan Demirci’nin ceketindeki halı tüyleri ile cinayetin işlendiği evdeki halı tüylerinin aynı olması üzerine Demirci tutuklandı.

Adana 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayetten ağırlaştırılmış ömür boyu, cinsel istismara teşebbüs suçundan ise hakkında 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Demirci karar duruşmasına çıktı. Demirci, baldızının öldürülmesiyle ilgisinin olmadığını iddia ederek, “Ben Sultan’a daha önce cinsel tacizde bulunmadım. Kayınbiraderim askerde olduğu için 3 yıl kayınvalidemin evinde kalmıştık. Kayınbiraderim askerden dönünce başka bir eve taşındık. Bu süre zarfında baldızım Sultan benim oğlum Emircan’ı çok seviyordu. Bizim evlerinden ayrılmamıza kızıp, bana bu iftirada bulunmuş olabilir. Ben kendisine cinsel tacizde bulunmadım” dedi. Olay yerindeki halının tüylerinin ceketinin üzerinde bulunduğu iddialarına ise, “Olay yerinde ve üzerimde bulunan halı tüylerinin aynı olması normal. Çünkü kayınvalidem evdeki halının aynısından bize de almıştı. Eve geldiğimde ceketimi devamlı halının üzerine bıraktığımdan tüyleri yapışmış olabilir” diyerek kendini savundu.

Demirci’nin avukatı Erdem Tuğral, müvekkilinin çalıştığı işyerinden sadece bir saatliğine öğle yemeği için ayrıldığını bu saat içinde maktulün yaşadığı eve gidip öldürmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Ayrıca müvekkilimin üzerinde bulunan halı tüyleri kendi evinde de aynı halıdan bulunmasındandır. Bilirkişi raporunda da olay yerindeki, müvekkilimin üzerindeki ve evindeki halı tüylerinin benzer olduğu belirtilmiştir. Delil bulunamadığından müvekkilimin beraatine karar verilmesini talep ederim” dedi. Demirci’nin ikinci avukatı Murat Akbay da, olay yerinden toplanan 24 delilden hiç birinin müvekkili ile bağlantısının bulunmadığını belirterek beraatını istedi.

Daha önceki duruşmada tanık olarak dinlenen Demirci’nin kayınvalidesi öldürülen Gümüş’ün annesi 55 yaşındaki Nimet Gümüş ise damadının suçsuz olduğunu iddia etti. Nimet Gümüş, “Ben 7 yıldır damadımı tanırım. Kızımı öldürecek birisi değil. Kızım ile ölmeden önce konuştum. Ali Can’ın kendisine tecavüze kalkışmadığını, iftira attığını söyledi” dedi.

Mahkeme heyeti, Demirci’yi, ilköğretim öğrencisi baldızını öldürdüğüne kanaat getirip önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına mahkum etti. Duruşmadaki iyi hali nedeniyle bu cezasını ömür boyu hapis cezasına indirdi. Demirci’ye öldürme olayından önce baldızına cinsel saldırıda bulunduğu ve bu davayla birleştirilen iddia konusunda ise 5 yıl hapis cezası verdi. Öldürme olayında ‘cinsel istismar’ suçundan ise beraat etti.

ÖĞRETMENİNE TACİZİ ANLATMIŞTI

SULTAN Gümüş’ün öldürülmesi okulundaki öğretmenlerini ve arkadaşlarını şoka sokmuştu. Sultan’ın cinsel tacizi ilk aktardığı kişi olan resim iş dersi öğretmeni Zerrin Kırbay, polise verdiği ifadesinde şunları söylemişti:

“Sultan, 6 Aralık 2005’te derse geç kaldı ve ağlayarak sınıfa girdi. Neden ağladığını sordum. Kendisinin ifade edemeyecek kadar rahat olmadığını gördüm. Koridora çıkardım, neden ağladığını belirtip, ‘sorunun nedir?’ diye sordum. ‘Öğretmenim artık dayanamıyorum. Eniştem bana cinsel tacizde bulunuyor’ dedi. İnanmak istemedim. Israrla sorunca eniştesi olan Ali Can Demirci’nin öğle saatlerinde yemek bahanesiyle evlerine geldiğini, evde kimse olmadığı için kendisine cinsel tacizde bulunduğunu anlattı. Hatta kimseye söylememek için de tehdit ettiğini, şiddet uyguladığını söyledi. Ben de durumu okul müdürüne bildirdim. Nasıl yaptığını sordum, eniştesinin soyduğunu, vücudunu ellediğini, öptüğünü, üzerine çıktığı terimlerini kullandı.”

AİLENİN İHMALİ

Sultan öldürülmeden önce Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’nde görevlendirilen psikolog Tülay Baştaşkın ile görüşmüştü. Psikolog Baştaşkın, Sultan’la yaptığı görüşmesini değerlendirirken, “Bana 40-45 defa eniştesinin cinsel tacizine uğradığını söyledi. Ailenin herhangi bir önlem almadığı görülmüştür. Eniştenin evlerine kendi anahtarıyla girmesi de ailenin bu konuda ihmalkar davrandığını gösteriyor. Olayın yaşandığı anda ise karşı koymadığı düşüncesi oluşmuştur” görüşüne yer verdi. Öte yandan, cinsel taciz iddiaları Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nce de araştırılmıştı. Sosyal Hizmet Uzmanı Fatma Cömert ve çocuk gelişimcisi Fatma Tapçı hazırladığı raporlarında, ise “Gümüş’ün psikologla görüştürülmesinin uygun olacağı, ablası Rabia’nin hamile olması nedeniyle bu durumu sakladıklarını, görünüşte rahat, ifadeleri çelişkili görülmüştür. Okulda başarılı olduğu bilinmektedir, arkadaşları tarafından sevilmektedir.”