2
Mayıs
2024
Perşembe
ADANA

Beyaz altın yerini ayçiçeğine bıraktı

Artan maliyetler nedeniyle pamuktan uzaklaşan Çukurova çiftçisinin ayçiçeğine yöneldiği, bölgede ayçiçeği ekim alanının 10 bin hektara ulaştığı bildirildi.


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi, Adana Ticaret Borsası Başkanı Fethi Coşkuntuncel, yaptığı açıklamada, artan maliyetler nedeniyle pamuktan uzaklaşan Çukurovalı üreticinin ayçiçeğine yöneldiğini, başta Trakya bölgesi ve İç Anadolu'da üretilen ayçiçeğinin, artık 'Beyaz altın'ın anavatanı Çukurova'da da yoğun bir şekilde ekildiğini söyledi.

Çukurova'nın sembolü pamuğun bölgedeki ekim sahasının her geçen yıl daraldığını belirten Coşkuntuncel, "Üretici içinde bulunduğumuz dönemde geliri az, ama maliyeti daha düşük olan ürünler üretiyor. Bugün pamuğun anavatanı Çukurova'da yüksek maliyetli olan pamuk ekimi yarı yarıya düştü. Kısacası çiftçi ayakta kalabilmek için alternatif ürünler üretmeyi deniyor" dedi.


Çukurova tarımında ürün deseninin değiştiğini anlatan Coşkuntuncel, "Çukurova bundan 5 yıl önce ayçiçeğini bilmezdi. Şu an 10 bin hektar alana ayçiçeği eken bölge durumuna geldik. Ayçiçeği önceleri sadece İç Anadolu ve Trakya bölgesinde üretiliyordu.Şimdi Çukurova'da üretilen ayçiçeğinin verimi Trakya'da üretilenden daha iyi düzeyde. Çünkü, Türkiye'nin sadece ham yağ ithalatı 1.4 milyar dolar. Cari açığımız 75 milyar doları buluyor. Bunun 13 milyar doları sadece tarım ürünlerinden geliyor, bu ürünleri yetiştirme şansı ve kabiliyeti olan bir bölgede olmamıza karşın. Dolayısıyla yağlı tohum bitkisi olan ayçiçeğindeki ekim artışını olumlu görüyoruz. Türkiye'nin ayçiçeğine ihtiyacı var" diye konuştu.


Çukurovalı üreticinin yöneldiği bir diğer ürünün de mısır olduğunu vurgulayan Coşkuntuncel, şunları kaydetti:
"Mısır maliyeti düşük olan bir ürün. Pamuk gibi değil. Türkiye'nin mısır ihtiyacı da 3.5-4 milyon ton arasında. Şu an 5.5 milyon tonluk bir üretimden bahsediliyor. Türkiye'ye yetecek miktarda mısır varken bir de mısır ithalatı yapılıyor. Bunun hangi zihniyetle yapıldığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Öbür taraftan mısırın dışında Çukurova'da soyaya tekrar bir dönüş var. Ama çok yoğun değil. Şu an ayçiçeği iyi oynuyor.

Zeytin yetiştiriciliği iyi gidiyor. Çukurova'da belirli bölgelerin çoğunda yetiştiriliyor. Bodur meyvecilik iyi gidiyor. Bu türler katma değeri yüksek ürünler. Bir buğday, arpa gibi değil. Tüm bunları olumlu karşılıyoruz. Ama pamuktan kaçışı olumlu göremiyoruz. Pamuk, özel bir ürün. Katma değeri yüksek. 'İç Anadolu buğday, Güneydoğu ve Çukurova pamuk yetiştirsin' diyoruz. Çünkü pamuğu belirli bölgelerde yetiştirme şansınız var."


Çukurovalı üreticinin ayçiçeğine yönelmekle Türkiye'ye bir mesaj da verdiğini vurgulayan Coşkuntuncel, "Çukurova'nın değişen ürün deseni ile birlikte yeni mesajlar da veriyoruz. Diyoruz ki; 'Elimizde, tüm dünyanın küresel ısınma ve kuraklık tehdidi altında bulunduğu dönemde Türkiye'de kuraklıktan (Güneydoğu ve İç Anadolu kadar) etkilenmeyen bir bölge var. Bu bölge, Çukurova. Türkiye'nin tüm tarım ürünü ihtiyacını karşılayacak bir bölge.

Dolayısıyla kuraklıktan ciddi manada etkilenmeyen Çukurova'yı analiz etmek gerekiyor. Türkiye tarımına yön veren siyasi iradelerin bunu göz önünde bulundurması lazım. Çukurova'nın pilot bölge olarak gösterilmesi gerekiyor. Çünkü Çukurova tarımı diğer bölgelerdeki tarımın 10-15 sene ilerisinde.

Gerek verimli toprakları açısından gerek ileri teknoloji ve tohum kullanımından gerekse de verim açısından. Bu da Türkiye için bir şans. Bölgeyi destekleme ve planlama zamanı.

Sadece Çukurova değil, tüm Türkiye'de nerede ne üretilmeli, planlanmalı. Eğer bu planlamayı yapmazsak büyük sıkıntılar doğar. Çukurova gibi verimli topraklarda sera karpuzu üretmeyi doğru bulmuyoruz. Kuraklık olmasa Çukurova'da buğday üretilmesi bile doğru değil" şeklinde konuştu.

iha
Yayın Tarihi : 17 Ağustos 2008 Pazar 12:33:51
Güncelleme :17 Ağustos 2008 Pazar 13:15:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?