1
Mayıs
2024
Çarşamba
ADANA

Bir Altın Koza böyle geçti

Adana Büyükşehir Belediyesi himayesinde, 1969 yılından beri Türk Sineması'nı, kentin sembolünü el üstünde tutan "Anadolu Kadını Heykelciği"nde olduğu gibi zirveye yükselten bir Uluslararası Altın Koza Film Festivali daha içinde Adanalıyı gururlandıran ilklerin barındığı rekorlarla son buldu.

Bu dönem, 42'inci yılına girmesine rağmen doğal afet, ekonomik kriz ve darbeler nedeniyle dönem dönem ertelenerek 18'incisi gerçekleştirilebilen Altın Koza Uluslararası Film Festivali, ilk kez kesintiye uğramadan üst üste 7'inci kez yapıldı. Festival boyunca, yaklaşık 100 binin üzerinde izleyici, 9 sinema salonunda, 720 gösterimle, 238 filmi ücretsiz izledi.

Toplam, 936 bin lira tutarında dağıtılan ödül ise sinemacılara kaynak sağlayarak, çalışmalarını devama taşımaları maksadında mükemmel bir moral oldu. Adanalılar, beyaz perdeden tanıdıkları sanatçılara, ilk kez bu kadar yakın olmanın mutluluğunu yaşadılar. Festivali takip eden her vatandaş, "Sevgi Korteji" ve "Sinema Dayanışma Gecesi" gibi etkinliklerde, hayranı olduğu sanatçılarla sohbet etme ve imza alabilme imkanı buldu.

ALTIN KOZA'DA SİNEMA KONGRESİ İLKE İMZA ATTI

Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Kısa Film Yarışması dünya sinema sanatına verilen önemi vurgularken, Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması da, genç beyinlerin neler başarabileceğini ekranlarda sergiledi. "Yaşam Boyu Onur Ödülü"ne layık görülen Kadir İnanır, Nebahat Çehre ve Ali Özgentürk gibi isimlerin, podyumdayken ilk ödüllerini alıyormuşcasına yarattıkları heyecan ise Altın Koza'nın benzer festivallerden ayrı bir kulvarda olduğunu kanıtlar gibiydi.

Uluslararası Altın Koza Sinema Kongresi, yalnızca kendi alanında değil, Türkiye çapında bir ilke imza attı. Onursal Başkanlığını Türk Sineması'na yön veren yönetmenlerden biri olan ve Akademisyen Ömer Lütfi Akad ve Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Adanır'ın yaptığı, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarım Bölümü'nün yürütücülüğünü gerçekleştirdiği kongre, yurtiçi ve yurt dışından yaklaşık 40 sinema araştırmacısı, kuramcısı ve üreticisini bir arada topladı.

Çin'den Fas'a, Mısır'dan ABD'ye, İsrail'den Avrupa ülkelerine kadar çeşitli ülkelerden sinemacının katıldığı kongrede, "Türkiye Sineması'nda Hukuki ve Ekonomik Sorunlar", "Türkiye Sineması'nda Türler", "Yönetmenler Üzerinden Türkiye Sineması'na Bakmak", "Türkiye Sineması'nda Politik Anlatının Yeri ve Sorunları", "Son Dönem Türkiye Sineması'na Dair Film Okumaları" ve "Geçmişten Günümüze Değişimin İzleri" gibi konular ele alındı.

ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASINDA 14 FİLM YARIŞTI

Festival kapsamında yapılan Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda, 14 film rekabete girdi. Yönetmen Derviş Zaim başkanlığında Beste Bereket, Bülent Vardar, Ebru Ceylan, Selim Demirdelen, Taner Birsel ve Yekta Kopan'ın yer aldığı jüri, filmleri mercek altına alırken, SİYAD En İyi Film Ödülü'nün verileceği filmi de sinema yazarları Murat Emir Eren, Selin Sevinç ve Talip Ertürk tarafından belirlendi.

Yarışan filmler şu eserlerden oluştu:
Serkan Acar'ın "Aşk ve Devrim", Ali Özgentürk'ün "Beni Sev", Onur Ünlü'nün "Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi", Cemil Ağacıkoğlu'nun "Eylül", Özcan Alper'in "Gelecek Uzun Sürer", Erdoğan Kar'ın "Kadife/Büyük Ana", Tolga Örnek'in "Kaybedenler Kulübü", Caner Erzincan'ın "Mar", İsa Yıldız ve Murat Onbul'un "Memleket Meselesi", Haluk Ünal'ın "Saklı Hayatlar", Ruhi Karadağ'ın '"Simurg", Burak Cem Arlıel'in "Türk Pasaportu", Mustafa Nuri'nin "Vücut" ve Muzaffer Özdemir'in ''Yurt'' Bu filmler, aynı zamanda 15 okulda, 15 bin öğrencinin de gösterimine sunuldu. 64. Cannes Film Festivali'nde "Jüri Büyük Ödülü"nü kazanan Nuri Bilge Ceylan'ın "Bir Zamanlar Anadolu'da" filminin Türkiye prömiyerinin Adana'da yapıldı.

YILMAZ GÜNEY UNUTULMADI, EŞİ SÜRPRİZ ÜSTÜNE SÜRPRİZ YAŞADI

Türk sinemasının öncüsü olarak kabul edilen Adanalı Sanatçı Yılmaz Güney, bütün etkinliklerde anılmadan geçilmedi. Onun anısına özel bir Yılmaz Güney bölümü oluşturulup, "Ağıt", "Arkadaş", "Hudutların Kanunu", "Sürü" ve "Umut" filmlerini dönüşümlü olarak sinema salonlarında seyirciyle buluşturdu. Festivalde ayrıca Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda "Yılmaz Güney Ödülü" de verildi.

Festival davetlileri arasında yer alan merhum sanatçının eşi Fatoş Güney, Yılmaz Güney'e benzerliğiyle dikkat çeken Ethem Akpolat'ı karşısında görünce şok yaşadı. Duygu dolu anlar yaşayan Güney, "Ethem'i ilk defa görüyorum. Yılmaz'a benzerliği karşısında adeta şok oldum. Onun hatıraları yeniden gözümün önüne geldi" dedi. Akpolat ile yakından ilgilenen Güney, seslendirilen duygusal parçalara Akpolat ile eşlik edip ona sarıldı.

Oldukça duygulandığı gözlemlenen Güney, yanında oturan Akpolat'a dönerek, "Siyah gömlek, beyaz çeket, siyah pantolon; tıpkı Yılmaz gibi giyinmişsin. Ona çok benziyorsun" ifadelerini kullandı. Fatoş Güney'e bir sürpriz de Ödül Gecesi'nde yapıldı. Yılmaz Güney'in İmralı'dan cezaevi arkadaşı olan 70 yaşında ki Mustafa Karlılar, sadece kendisinde olan "Çirkin Kral"ın daha önce hiç bir yerde yayımlanmamış fotoğraflarını Fatoş Güney'e hediye etti. Fotoğrafları görünce duygulanan Fatoş Güney, eşinin arkadaşına teşekkür etti.

"TÜRK SİNEMA TARİHİ MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"

Türk sineması ve Adana'nın tarihten günümüze kadar sinema ile olan ilişkisi, bir müzede toplandı.

Tarihi bir konağın restore edilmesiyle oluşturulan müzede, sinemanın üstatlarına ait pek çok doküman sergilenmeye başladı. Müzede, Yılmaz Güney için özel bir bölüm ayrılırken, Ressam Abidin Dino ve yazar Orhan Kemal'in bal mumundan heykelleri, İrfan Atasoy'un daktilosu, sinemayla ilgili siyah-beyaz fotoğraflar, sinema kostümleri, yüzlerce orijinal sinema afişi, yazlık sinema maketi, 35 milimetrelik sinema makineleri, Altın Koza Film Festivali'nin afiş ve tarihçesine ait eserler de sanatseverlerin ilgisine sunuldu.

Müzenin genişletilmesi için yanında ki bina da istimlak edilirken, Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, "Bu müzeyi yaşatacak olan sinema sanatçılarıdır" dedi.

Altın Koza Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sıtkı Özer, festivalin geçen yıllara göre daha görkemli geçtiğini, bu yıl Altın Koza'nın tamamen sinemaya dönük, ciddi bir festival haline geldiğini belirtti.

BU YIL Kİ ONUR "CELAL TAN VE AİLESİNİN AŞIRI ACIKLI HİKAYESİ"NİN

Festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda "En İyi Film Ödülü"nü yönetmenliğini Onur Ünlü'nün yaptığı "Celal Tan ve Ailesi'nin Aşırı Acıklı Hikayesi" aldı. Film Onur Ünlü'ye "En İyi Senaryo Ödülü"nü de kazandırdı. Ayrıca, festival jürisi, "Celal Tan ve Ailesi'nin Aşırı Acıklı Hikayesi"nin oyuncularına toplu performans ödülü verdi.

"Yılmaz Güney Ödülü", Özcan Alper'in yönettiği "Gelecek Uzun Sürer" isimli filme gitti. "En İyi Yönetmen Ödülü", "Eylül" filmiyle Cemil Ağacıkoğlu'nun olurken, "Adana İzleyici Jürisi Ödülü" Ruhi Karadağ'ın yönettiği "Simurg"a layık görüldü. Yarışmada Hatice Aslan "Vücut", Görkem Yeltan ise "Eylül" filmlerindeki rolleriyle "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü paylaştı. "En İyi Erkek Oyuncu" ödülü ise, "Gelecek Uzun Sürer"deki performansıyla Durukan Ordu'nun oldu. Ayrıca, "En İyi Yönetmen Ödülü" "Eylül" filmiyle Cemil Ağacıkoğlu'na, "Umut Veren Genç Erkek Oyuncu" ödülü "Vücut" filmiyle Hakan Kurtaş ve "Aşk ve Devrim" filmiyle Gün Koper'e, "Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü", "Aşk ve Devrim" filmiyle Deniz Denker'e, "En İyi Kurgu Ödülü" "Eylül" filmiyle Taner Sarf'a, "En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü" "Aşk ve Devrim" ve "Saklı Hayatlar" filmiyle Adalı Aksoy'a, "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü" "Memleket Meselesi" filmiyle Tuna Orhan'a, "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü" "Vücut" filmiyle Şeyla Halis'e, "En İyi Müzik Ödülü" "Gelecek Uzun Sürer" filmiyle Mustafa Biber'e, "En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü" yine "Gelecek Uzun Sürer" filmiyle Feza Çaldıran'a, "Jüri Özel Ödülü" ise Aşk ve Devrim filmine verildi.

"Gelecek Uzun SüreR" filmi "SİYAD En İyi Film Ödülü" ve "Yılmaz Güney Ödülü"ne layık görüldü.

iha
Yayın Tarihi : 28 Eylül 2011 Çarşamba 10:30:13
Güncelleme :28 Eylül 2011 Çarşamba 10:33:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?