Büyükelçi Kretschmer; Türkiye ev ödevini yapmalı

Adana da incelemelerde bulunan Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Hansjörg Kretschmer, Avrupa Birliği'nin (AB), Türkiye'ye diğer aday ülkelerden farklı koşullar sunuyormuş gibi görünmesinde resmi yetkililer ve otoritelerin de payının olduğunu savunarak, ''Önemli olan Türkiye'nin bizimle desteğimizle ev ödevini yapmasıdır. Koşullar, şartlar belli'' dedi.
Kıbrıs'ı Avrupa Birliği (AB) Türkiye ilişkilerinde büyük bir soru işareti gibi görmekten kaçınılmasını istedi. AB İlerleme Raporu öncesi sürdürdüğü görüşmeler kapsamında Adana Ticaret Odası'nı (ATO) da ziyaret eden Büyükelçi Kretschmer, görüşme sonrası düzenlediği basın toplantısında, müzakere sürecinde AB'nin Türkiye'ye sağladığı fonların olumlu ölçüde artacağını, bu şekilde de Türkiye'nin üyeliğe daha kolay hazırlanacağını söyledi.
AB'nin, Türkiye'ye katılım öncesi yardım mekanizması kapsamında 2005 için 300 milyon avro bütçe ayırdığını dile getiren Kretschmer, 2006 yılında bütçenin 500 milyon avroya ulaşacağını vurguladı. Kretschmer, bunların sadece parasal tutar sayıldığını, bu fonların sürdürülebilir ve değerli projelere aktarılmasının önemli olduğunu, AB'nin de bu konuda yardımcı olduğunu ve mevcut projelerin belirlenmesinde katkı sağladığını belirtti.




Gazetecilerin, Türkiye'deki terörle mücadeleye ilişkin soruları üzerine Kretschmer, ''Terörü şiddetle kınıyoruz. Terör için hiç bir mazeret olamaz. Türkiye, terörle kararlı bir şekilde mücadele ediyor. Ancak, bir yandan etkin mücadele yapılırken, diğer yandan da toplumun dayandığı temel ilkeler korunmalı. Terörle mücadele sırasında hukukun üstünlüğü, insan hakları ihlal edilmemeli. Terörle mücadele hiç bir şekilde, son bir kaç yıl içinde büyük başarıyla gerçekleştirilen demokratik ve siyasi reformları etkilememeli'' diye konuştu




Kretschmer, AB'nin Türkiye'ye sürekli zorluklar çıkarttığı yönünde görüşlerin halen mevcut olduğunu belirterek, şunları söyledi
''Katılım koşulları bütün aday ülkeler için aynıdır. Siyasi, ekonomik, şartlar farklı değil. Ülkeler için de farklı bir uygulama yok. Türkiye'nin önüne de büyük engeller konulmuyor. Ayrıca, AB'nin, Türkiye'ye diğer aday ülkelerden farklı koşullar sunuyormuş gibi görünmesinde resmi yetkililer ve otoritelerin de pay var. Çünkü, geçmişte sık sık 'AB ile ilgili her şeyi yaptık' şeklinde açıklamalar yapıldı. 'Şunun da bunun da yapılması gerekiyor' dediğimiz zaman da, yeni koşullar öne sürülmüş gibi görünüyordu. Halbuki böyle bir durum yok. Koşullar, şartlar belli.''