Çelik herkese mesaj verdi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Başbakanın Dış İlişkiler Danışmanı Adana Milletvekili Adayı Ömer Çelik, bir şehrin marka olabilmesi için parlak siyasilere, iyi bir medya, iş dünyası ve yerel yönetime sahip olması gerektiğini söyledi.

Adana'da basın mensupları ile sohbet toplantısı yapan Ömer Çelik, Adana'da son dönemde basında, yerel yönetimlerde, iş dünyasında ve sivil toplum örgütleri arasında bir sinerji oluştuğunu, bunun bozulmadan artarak devam ettirilmesi gerektiğini vurguladı. Çelik, "Bir şehrin marka olabilmesi için gerçekten parlak siyasileri olacak, iyi bir medyası, iyi bir iş dünyası olacak, iyi yerel yönetimleri olacak ki o şehir marka şehir olsun. Bunlar birleşik kaplar gibi hepsi birbirini yukarıya taşır. Son dönemde şehirde bu konularda bir zemin yakalanmış. İş dünyasında, gazeteciler arasında birlik beraberlik havası oluşmaya başlamış. Bunu koruyalım. Bundan mutluluk duyuyorum, bu bakımdan keyfim yerinde. Adana'da oluşan birlik beraberlik havası daha da güçlenirse hepimizin keyfini daha da arttıracak gelişmeler olacaktır" dedi.

MHP ADAYLARINDAN ÖZÜR BEKLİYOR

MHP Milletvekili Adayı Cahit Öztok'un "Ömer Çelik reklam yapmak için kendi seçim bürolarını bombalatıyor. Niye başka kimsenin seçim bürosu bombalanmıyor" şeklindeki açıklamasına gösterdiği tepkinin çok sert olduğu yönündeki eleştirilere katılmadığını da belirten Çelik, "Şahsımızla, arkamızdaki kitleyle yada liderimizle ilgili iftira ve yalana başvurulduğu zaman benim sertliğim sınır tanımaz, bunu herkes de bilir. Ama bir aydır benim nasıl seçim kampanyası götürdüğüm ortada. Ama bu iki şahsın bu beyanata doğrusu yakışmadı. Ben de gereken cevabı verdim. Sanmasınlar ki bizim centilmenliğimiz zayıflığımızdandır, bilakis Ahlakımızdandır. Bir açıklama bir şehrin havasını nasıl zehirledi ortada. Bu açıklama bu arkadaşların üzerine ömür boyu yapışmıştır. Siyasi rekabeti siyasi husumete çevirmemek lazım. Şimdi benim 5-6 bürom molotoflanacak, 6 tane seçim aracım tahrip edilecek. Çıkacaksın Ömer Çelik bunları kendi kendine yaptırdı. İnsanda utanma, haya duygusu olur. Geçmiş olsun dememişler bir de iftira atıyorlar. MHP'nin seçim büroları neden bombalanmıyor diyorlar. Ben de bunu soruyorum. Neden bombalanmıyor. Yapanlar yakalandı. Adliyeye sevk edildi. Hiçbir sermayesi kalmamış, kendi reklamını yapıyor diyor. Geçmişte MHP'nin böyle vakaları vardır. Kendi bürolarını bombalattığı görülmüştür. Siyasete girerken atılan ilk adım çamur olmamalı. Bu arkadaşlar yeni. MHP'li BDP'li, CHP'li hiçbir kardeşimizin kılına zarar gelsin istemem. Bunlar hassas meseleler. Birinin sıkıntısı yüzünden sevinç duymak yada bunu siyasete dahil etmek Allah muhafaza hiç kimsenin başvurmaması gereken bir konudur. Gerçekten siyasetçilerse, Adanalılarsa, bu ülkeye hizmet etmek istiyorlarsa korumaları gereken değerler var ve bunların başında şimdiye kadar bir kere geçmiş olsun demeleri gerekirdi. Bundan sonra ise en azından özür dilemeleri gerekir" diye konuştu.

"ŞEHRİN HAVASINI ZEHİRLEDİLER"

Şehrin ve ülkenin menfaati için birlikteliği ve uzlaşmayı önemsediğini ancak belli konularda kırmızı çizgileri olduğunu vurgulayan Çelik, "Bir adam Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı değişsin, Güneydoğu'ya olağanüstü hal gelsin diyorsa ben bununla uzlaşmam. Uzlaşma ahlaki temel değerler ve demokratik prensipler çerçevesinde olur. Bundan dolayı özür dilemedikleri müddetçe, -saldırıya uğruyoruz. Geçmiş olsun demedikleri gibi kendileri yaptırdı diyorlar. Bu arkadaşlarla bir araya gelmemiz mümkün değil. Temel bir ahlaki sorundur. Bu aşılamadığı müddetçe, demokratlıkla faşizm uzlaşmaz. Asıl uyarılması gereken şehrin havasını zehirleyen bu arkadaşlardır. Bugüne kadar seçim kampanyasında herhangi bir şahsı hedef aldığım görülmedi. Ama bundan sonrası artık centilmenlikten çıkar bunlara cevap vermemek acziyet olur. Türkiye genelinde 100 civarında seçim bürosu bombalanmış. Molotoflanmış. Bundan ayıp şeyler, üstelik bunlar siyasete yeni girmiş arkadaşlar. Özür dilemeleri lazım" çağrısında bulundu.

"BELEDİYEYİ BASANLARIN ARKASINDAKİ GÜÇ ARAŞTIRILSIN"

Bir olayı yapanlar değil onu yaptıran arkadaki güç odaklarının bilinmesi, bulunması gerektiğine işaret eden Çelik, Büyükşehir Belediyesi baskınıyla ilgili olarak da "Adanalı şunu kendi kendisine sorsun. Bu sorunun cevabını bulmak için Cumhuriyet savcıları da çok titiz çalışmalılar. Niçin Adana büyükşehir belediyesi baskına uğradı. Baskın yapanlar önemli değil. Olayın arkasını okumak lazım. Niçin basılıyor, başkan vekili MHP'den ayrılıyor. Bunun azmettiricileri kimler, hangi rant hesapları var. Buna kafa yormak lazım. Taşlayanları değil arkasındaki organizasyonu sormak lazım. MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural Star Gazetesi'ni basanlara arka çıkıyor, 'Bazen insanın sabrını taşırıyorlar' diyor. Her kafasını bozulan gazete basacak olursa bunun sonu nereye varır" dedi.

"GÖKTEN PARA YAĞMADI, PETROL DE BULMADIK; BU ZENGİNLİĞİ BU MİLLET ÜRETTİ"

AK Parti'nin 8,5 yıllık iktidarı döneminde ülkenin kaynaklarını harekete geçirerek Cumhuriyet tarihi boyunca yapılamamış hizmetler ürettiğini anlatan Çelik şöyle devam etti:

"Bugün batması gündeme gelen Yunanistan'ın AB'ye girdiğinden bu yana aldığı yardım miktarı 50 milyar Euro. Türkiye bu yardımı almamıştır. Bu süreçte Türkiye bir yandan IMF ye 25 milyar dolar borç ödedi, bir yandan merkez bankası rezervini 27 milyardan 95 milyar dolara çıkardı. 490 bin TOKİ konutu yaptı, 360 bini teslim edildi. Bir yandan yüzde 30'la teslim aldığı enflasyonu yüzde 4,5 a indirdi, bir yandan Halk Bankası'ndan esnafa yüzde 49 faizle verilen krediyi yüzde 5'e indirdi. Bir yandan Ziraat Bankası Çiftçiye yüzde 59 tefeci faiziyle kredi veriyordu bunu yüzde 5'e indirdi, faizleri tek rakamlara çektik. Bütün bunlar 8,5 yılda yapıldı. 13 bin 600 km duble yol yapıldı. 15 bin KM daha yapılacak. Bu ülkenin zenginliği, siyaset bunu organize eder. Keramet de millettir. Bu zenginliği bu millet üretiyor, petrol bulmadık, gökten para da yağmadı. Sadece bunu organize ettik. Burada sorulması gereken asıl soru şu. Bundan önce bunlar niye olmadı."

"Türkiye Cumhuriyeti'nin en başarılı başbakanı Sayın Başbakanımızdır" diyen Çelik, bürokrat atamalarıyla ilgili tasarruflara ilişkin bir soruya da "Atanmış seçilmişe tabidir. İster üniformalı, ister üniformasız olsun. Biz nasıl 4 yılda bir millete hesap veriyorsak, atanmış da seçilmişe hesap verir. Bu dünyanın her tarafında böyledir" şeklinde cevap verdi.

DURAK'LA İLGİLİ DEĞERLENDİRME

Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın idari kararla görevden uzaklaştırılması ve mahkeme kararı olmadan 14 aydır görevine iade edilmemesiyle ilgili bir soru üzerine Çelik şunları söyledi:

"söz konusu şahsın görevden uzaklaştırılması konusunda hiçbir dahlimiz yok. Hiçbir müdahalemiz yok. En yüksek seçilmiş insan kimdir milletvekili. Cürüm işlerken yakalansa dokunulmazlık kalır mı? 25 yıl bir şehri soyacaksınız, işi kitabına uyduracaksınız ondan sonra gelen giden mahkeme kararlarına şu yada bu şekilde pas edeceksiniz, hazine arazilerini üzerinize geçireceksiniz. Sırf işi kitabına uydurdunuz diye. Çağdaş bir dünyada böyle bir şey yok. Eğer sadece mahkemelerce işler yürütülseydi hiçbir denetim kurumuna gerek de kalmazdı. Çağdaş demokratik dünyada denetim kurumları mahkemenin işlerini kolaylaştırmak için vardır. O konuda hiçbir şek ve şüphe yok. Çağdaş demokratik dünya bir takım kazanılmış hakları korumak için bu tip yollara başvurur."