Adana'da ilk çocuğuna hamile kalan ve domuz gribi olan 37 yaşındaki kadın, bebeğini dünyaya getirdi ancak ona bir kez olsun dokunamadan hayatını kaybetti. Talihsiz anne, bebeğini eşinin cep telefonu ile çektiği fotoğraftan gördükten 12 gün sonra hayatını kaybetti.

M. (37) ve Tanju B. (41) çifti, 2.5 yıl önce evlendikten sonra ilk çocuklarının heyecanını yaşamaya başladı. Düzenli olarak doktoru E.M.'ye kontrollere giden M.B., 9 Kasım günü rahatsızlandı. Ağrı kesici yazan doktoru, "Ateşlenirsen gel serum bağlarız" diyerek M.B.'yi evine gönderdi. Durumu ağırlaşan kadın, 2 gün sonra doktorunun görev yaptığı özel hastaneye kaldırıldı. Yüksek ateş tanısı ile tedavi altına alınan M.B.'nin ateşinin düşürülmesi amaçlanırken, bebeğin sağlık durumu da takip edildi. Sağlık

durumu her geçen gün kötüleşen M.B., 16 Kasım'da Başkent Üniversitesi Seyhan Hastanesi'ne sevk edildi. Ciğerlerinin iflas ettiği anlaşılan M.B. ameliyata alındı. Sezaryenle bir erkek çocuğu dünyaya getiren M.B., Yüreğir Başkent Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'ne kaldırıldı. Dünyaya getirdiği bebeğini bir kez olsun kucağına alamayan talihsiz kadın, bebeğini eşinin cep telefonundaki fotoğraflardan gördükten sonra 28 Kasım'da Kurban Bayramı'nın ikinci gününde yaşamını yitirdi.

Hayatını kaybeden eşine domuz gribi teşhisi konulan T.B., eşinin ölümünden hastalığı için doğru teşhis koyamayan doktorunu ve hastaneyi suçladı. T.B., "Soruyoruz neyi var diye, 'tedaviyi uyguluyoruz' diyorlar. Geliyorlar, ilgileniyorlar. İlgi alaka çok. Ama hep iyi dediler. Son 3 gün nefes alamaz duruma geldi artık. Yemek yiyemiyordu, bol bol sıvı alsın diyorlardı. Yemek yiyemediğini sorduğumuzda 'biz ona serum veriyoruz' diyorlardı. Bize hiç kötü bir şey söylemediler, hep iyi dediler" diye konuştu.

Başkent Üniversitesi Seyhan Hastanesi'ne sevk edilen eşinin dudaklarının ve tırnaklarının morardığını anlatan T.B., "Orada çocuğu alacaklar dediler. Nefes iyice gitmiş. Doktor bizi orada görünce 'bu hastayı neden burada bekletiyorsunuz' dedi. Hemen doğum servisine aldılar. Hemen doktorları evlerinden çağırdılar. Acilde pratisyen hekim ciğerlerini dinledi. Ciğerlerin ikisinin de kapalı olduğunu söyledi. Bir gün önce ise bize ciğerleri tertemiz demişlerdi" şeklinde konuştu.

Ameliyatı yapan doktorun durumun çok ciddi ve ikisini de kaybetme riskinin yüzde 85-90'larda olduğunu söylediğini anlatan T.B. şunları söyledi:

"Biz orada olayın ciddi olduğunu anladık. O ana kadar doğuma gittiğimizi sanıyorduk. Çocuk gelişimini tamamlamış, 3.5 kiloydu. Orada anında çocuğu alsalar, bu hastalığın tedavisine başlasalardı karım kurtulacaktı. Çünkü yürüyerek girdik hastaneye, cesedini verdiler bize. Bebeğin sağlık durumu iyi. İl Sağlık Müdürlüğü'ne dilekçemizi verdik, araştırılıyor. Eşimin ölümünden sorumlu olanların cezasını çekmesini istiyorum."

Doktor E.M. ise domuz gribinden ölen eşin suçlamalarına karşılık, "Biz yaptığımız teşhisler ve tahliller sonucu hastayı domuz gribi şüphesiyle yatırdık. Domuz gribinden dolayı ilaç olarak Tamiflu ve antibiyotikler kullandık. Bir hastaya tanı konulmadan tedavisine nasıl başlarsınız? Tanısı konulmuştu. Hastaya ilgisiz kalma gibi bir durum söz konusu değil ve olamaz. Hasta hastanemize geldiği günden itibaren 4 gün boyunca sürekli tedavi yapıldı. Hastaya dört dörtlük bakıldı ve tedavisi gerçekleşti. Bebeğin

kalp atışlarının bozulması, annede de solunum sıkıntısı başladı. Hemen Seyhan Başkent Hastanesi ile görüşüldü ve oraya gönderdik. Bebeği canlı olarak dünyaya geldi. Hastane olarak tedavide hiçbir eksiğimiz yok. Konuyla ilgili olarak hastanın durumunu belirten yazıyı İl Sağlık Müdürlüğü'ne gönderdik" dedi.