4
Mayıs
2024
Cumartesi
ADANA

'Ergenekon yargıçlarına baskı yapılıyor'

Nizam Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Mustafa Doğar, bazı çevrelerin Ergenekon soruşturmasını ve kovuşturmasını yapan savcı ve yargıçları hedef gösterme çabasına girdiğini söyledi.

Dernek Başkanı Av. Doğar, yaptığı açıklamada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yasaların verdiği sorumluluğun ve görevin gereği "Ergenekon Terör Örgütü" ile ilgili iddianame düzenleyerek yargılama talebinde bulunduğunu hatırlattı. Doğar, "Ne var ki, talebin muhatapları ve yandaşları iddianamenin kurumsal olduğu gerçeğini gözardı ederek, akla, mantığa ve hukuka aykırı söylemlerle önce başsavcıyı yıpratma yöntemini izlemişlerdir." dedi.

Kimi basın kuruluşları, emekli yüksek yargı mensupları ile bazı siyasi parti lider ve yöneticileri her gün yeni bir açıklama yaparak soruşturma savcıları ve yargılamayı yapan mahkeme üzerinde baskı kurmaya çalıştıklarını vurgulayan Doğar, şunları söyledi: "Herkes konuşuyor. (İddianame boş, lakırdılardan ibaret) diyenler de var. (Sanıkların hepsi suçlu, asılsın) diyenler de... 2 tarafın da bunları söylemeye hakkı yoktur. Her gün yorumlar yapılıyor, yargıçların yerine geçilerek aklanma ya da mahkûmiyet hükümleri kuruluyor. Onca değerlendirmenin yapıldığı bir yerde; adalet kirletilir, yargının verdiği karar kuşkulu hale gelir. Hâkim ve savcıların görevlerini her türlü baskıdan uzak bir şekilde yerine getirmeleri gerekir."

İçinden geçtiğimiz şu günlerde yargı mensuplarının sürekli tartışma ortamında tutulmasını doğru bulmadığını dile getiren Nizam Hukukçular Derneği Başkanı Doğar, hakim ve savcıların rahat bırakılmasını istedi.

Soruşturmanın gizliliği, suçsuzluk karinesi, yargı bağımsızlığı, adil yargılanma, erkler ayrılığı ilkelerinin ve Türk Ceza ve Basın Yasaları'nın hoyratça çiğnenmesinden ötürü, yargı sürecine müdahale edilmesinin doğuracağı hataları işaret eden Doğar, bu durumun adalete zarar vereceğini belirtti.

Yargıyı etkileyecek her türlü söz ve davranıştan kaçınma konusunda, öncelikle ülkeyi yönetenler, siyasi parti liderleri ile medya mensuplarının örnek olması gerektiğini ifade eden Doğar, tüm kurum ve kuruluşları, hukukun üstünlüğü, yargının tam bağımsızlığı ve kişi hakları gibi demokrasinin temel kavramlarına saygılı olmaya çağırdı.

Siyasal gücü elinde bulunduranların, emekli bürokrat ve yüksek yargı mensuplarının, elindeki gücü fütursuzca kullanan basın mensuplarının bu kavramlara saygı göstermemeleri halinde demokrasi dışı güçleri de aynı ihlaller için özendirmiş olacağını vurgulayan Nizam Hukukçular Derneği Başkanı Mustafa Doğar, şöyle devam etti: "Yargı son çözümlemede hukukun ne dediğini söyleyen ve sistemi meşrulaştıran vazgeçilmez bir güçtür. Bir ülkede özgürlükten söz edebilmek için yasaların özgürlükleri güvence altına alması yetmez. Herkesin yasalara uyması da gerekir. Bu nedenle yargıçlar, yasa metinleri kendi görüş ve inançlarına ters düşse bile yürürlükteki yazılı hukuku uygulamaktan kaçınamazlar. Yargı, yürütme ve yasamanın birbirine girdiği izlenimi verdiği bugünlerde engebeli, sorunlu ve tarafgir bir kamplaşmadan derhal çıkılmalıdır."

Yargının önüne gelmiş konularda davaya karşı olmanın ya da ondan yana olmanın yargı bağımsızlığını örselediğinin altını çizen Doğar, "Hukuk bilinci olan bir toplumda herkesin bu konuda yargıya yardımcı olması ve susması gerekir. Türk Ceza Yasası'nın 277, 285 ve 288. ve Basın Yasası'nın 19. maddelerinin ilk başta basın kuruluşları, köşe yazarları ve ne yazık ki emekli yüksek yargı mensuplarınca ihlal edildiğini gözlemlemekteyiz. Gizli bilgileri yayınlamak, yargıçları ve yargıyı etkilemek suçtur. Kimse önceden, 'Bunlar suç işler ya da şunlar suç işlemez' biçiminde önyargıyla konuya yaklaşmamalıdır." şeklinde konuştu.

Soruşturmanın savcılığına ve avukatlığa soyunan siyasi liderlerin, tarafgir davranarak yargıyı etkilediğini savunan Doğar, yargının önüne gelen konularda hiç kimsenin yorum yapmamasının önemine dikkat çekti

zaman
Yayın Tarihi : 8 Ocak 2009 Perşembe 18:48:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?