3
Mayıs
2024
Cuma
ADANA

Esnaf 2009'a tedirgin giriyor

Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (Adana ESOB) ve Adana Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Kazım Barışık, 2008 yılını geride bırakırken, küresel kriz korkusu yaşayan esnaf ve sanatkarların da yeni yıla tedirgin girdiğini söyledi.

Barışık, yaptığı açıklamada, 2008 yılın ikinci yarısında ABD'de patlak veren finansal krizin tüm dünyaya sararak küresel hale gelmesinden, başta AB ülkeleri olmak üzere Türkiye'nin de zarar görmeye başladığına dikkat çekerek, hükümetin ekonomide sigorta vazifesi gören esnaf ve sanatkarları rahatlatacak acil tedbirler almasını istedi.

Kriz ortamında durgunlaşan piyasalara da "can suyu" vermek için imalatçı esnafa sağlanan faizsiz, uzun vadeli kredi fırsatından, hizmet sektöründeki esnafın da biran evvel yararlandırılması gerektiğini belirten Barışık, "Vergisini, çekini, senedini ödemekte, dükkanına koyacak yeni mal almakta zorlanan esnafımıza da acil Can Suyu kredisi verilmesi şart olmuştur. Esnafımız alacağı faizsiz kredilerle, hem devlete olan vergi ve sigorta borçlarını ödeyecek, hem de gelecek için kendisine yeni bir planlama yaparak iflastan kurtulacaktır. Hükümetin de, ekonominin dinamosu konumundaki esnafımızı böyle bir kriz ortamında görmezden gelmeyeceğine inanıyorum. Aksi durum hem ülke ekonomisi, hem de nefes almakta zorlanan esnafımız için felaket olur. Hükümet, yeni açılan kredi paketinde, hizmet sektöründe değişim ve dönüşüm sürecindeki esnafımıza daha fazla yer vermeli ve faizsiz kredi oranları artırılmalıdır" dedi.

2008 yılında yaşanan küresel kriz nedeniyle Adana'da kapanan iş yeri sayısında artış olduğuna dikkat çeken Barışık, "Adana ESOB, 87 bağlı esnaf odası, 138 bine ulaşan üye sayısıyla Adana'nın en güçlü sivil toplum kuruluşudur. Ancak, küresel kriz nedeniyle Adana'daki esnaf ve sanatkarımız da zora girmiştir. Adana'da 2008 yılı 30 Kasım itibariyle 11 aylık süreçte 4 bin 321 yeni üye kayıt yaptırırken, 3 bin 10 esnafımız da kriz nedeniyle kepenk indirmiştir. Bu tablo bile ekonomik krizin şehrimizi ne kadar etkilediğini açıkça göstermektedir" diye konuştu.

AB ülkelerinde küçük işletmelerin krizden zarar görmelerinin önüne geçmek için acil önlemler alınıp, düşük faizli, uzun vadeli kredilerle desteklenerek ayakta kalmaları için büyük çaba harcandığını söyleyen Barışık, "Bizde halen bir gelişme yok. Tedbir alınmazsa, 2009 yılında kapanan işyeri sayısı katlanarak devam edecek, binlerce insan işsiz, on binlerce aile efradı da sefalete sürüklenecektir. Küçük esnaf ve sanatkarın ayakta kalması mutlak ve mutlak sağlanmalıdır" dedi.

Kriz dönemlerinden en çok hizmet sektöründe faaliyet gösteren esnafın etkilendiğini, böyle bir ortamda da ilk desteklenmesi gereken kesimin esnaf olduğunu ifade eden Barışık, şunları söyledi:

"Esnafın vergi ve prim yükü hafifletilmeli. Sicil ve vergi affı mutlak uygulanır hale getirilmeli, borcunu ödeyen esnaf yeniden kredi kullanabilir hale gelmelidir. Kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye hız verilmeli, haksız rekabetin önüne mutlak geçilmelidir. Şehir merkezlerindeki hipermarketler, bir an evvel şehir dışına çıkarılmalı, küçük esnaf ve sanatkarımız korunmalıdır. Mesleki eğitim ve AR-GE'ye önem verilerek, vasıflı eleman açığı giderilmelidir. Dolaylı vergilerde oranlar indirilmeli, ücretlilere getirilen asgari geçim indirimi uygulaması, esnaf ve sanatkarları da kapsamalıdır. Taşımacı esnaflarımızın ÖTV'siz akaryakıt alımı sağlanmalıdır. Esnaf odalarına, meslekleriyle ilgili alanlarda temsil ve ortak kararlarda oy hakkı verilmelidir."

Krizden çıkış için yerli üretime ve yerli malı tüketime önem verilmesi gerektiğine de işaret eden Barışık, şöyle devam etti:

"Kriz nedeniyle ihracat ve ithalatta gözle görülür düşüş gözlenmektedir. Bu şartlarda üretime ara vermek, işsizliği artıracağından, yerli üretime ve yerli malı tüketimine ağırlık vermek gereklidir. Bunun için Türk esnaf ve sanatkarı, imkanları ölçüsünde kendilerini yenilemeli, teknolojiyi daha çok kullanmalı, kaliteli ürün ve hizmet üretmelidir. Duyarlı Türk halkının da ülkesinin geleceği açısından yerli malı tercihine duyarlılık göstereceğine inanıyorum."

"CAN SUYU KREDİSİ TAŞIMACI ESNAFINA DA VERMELİ"

Kozan Şoförler Odası Başkanı ve Adana ESOB Başkan Vekili Mustafa Avşar, esnaf için çıkarılan Taşıt Edinme Kredisi sonucu her tarafın ticari yük araçlarıyla dolduğunu ifade ederek, "Kriz gelince de işler durdu, hepsi ortada kaldı. Verdiği kredinin peşine düşen bankalar da, kamyonları bulduğu yerde yakalayıp, el koydu, bağladı. Bu krizden en büyük zararı taşımacı esnafı gördü. Mesleğe yeni girenlerin, gerçek meslek sahiplerine büyük zararı oldu. Üretici, imalatçı esnafa devlet kredi veriyor. Bizim hizmet veren esnafımıza hiçbir şey yok. Can Suyu kredisi taşımacı esnafına da vermeli. Bizim esnafımız yollara çıkmadı, grev yapmadı, devletine karşı gelmedi. Devlet de, sıkıntı içindeki esnafımıza can suyu vermeli, iş kapılarını açmalıdır" dedi.

Adana Minibüsçüler Odası Başkanı Nihat Sözütek de, 2008'in, 2001 krizini tamamen atlatma yılı olarak görüldüğünü ifade ederek, "Ama umulmadık, küresel bir kriz çıktı. Bu kriz değil, sanki tsunami. Tüm dünyayı etkiledi. Bizim gibi bedeniyle çalışan esnaf bu işten derin etkilendi. Bu krizde esnafım zor para kazanırken, kalkmış plakalara el atıyorlar. Neymiş plakalar iptal edilecekmiş. Benim tapulu mülkiyetim bu plakalar. Kimliğim, kişiliğim, canımı alırsın bu plakayı alamazsın, dokundurtmam. 2009'a umutlu bakmamız için hükümetin önce akaryakıttaki KDV'yi indirmeli. KDV'yi kaldırsınlar, bizde onlara Allah razı olsun diyeceğiz" şeklinde konuştu.

Tatlıcılar, Pastacılar Odası Başkanı Hakkı Başman ise küresel kriz nedeniyle, esnaf ve sanatkarın işinde durgunluk başladığını söyledi.

Krizde en fazla ezilenin işçi ve esnaf sanatkar olduğunu savunan Başman, "Devlet memuruna kriz dokunmaz. Masraflarını kısar o kadar. Ekonomi bir dişli gibidir. Dişlinin biri kırıldığı zaman bütün o makineyi durdurur. Bizim ekonomimiz de böyledir. Esnafımız satacak, çoluk çocuğuna, evine eşya alacak. Bakkal, berber, kebapçı, manifaturacı öyle. Tüm esnaf ve sanatkarımız birbirine zincirleme bağlıdır ekonomide. Kazanan harcayacak, harcandıkça kazanan da tekrar harcayacak ve çark dönecektir. Hükümet, üye kayıtları, aidatları ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelede bize destek olmalı. Seyyar tatlıcı, pastacı, börekçi piyasada cirit atıyor, haksız rekabet artıyor. Ruhsatını alıp, vergisini ödeyen esnaf korunmalıdır" dedi.

Tuhafiyeciler, Manifaturacılar, Zücaciye ve Hırdavatçılar Odası Başkanı Kadir Evrenkaya da krizin seslendirilmesinin psikolojik olarak esnafın moralini bozduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

"2008'de gerçek manada bir kriz yaşanmadı. Ama bundan sonra kriz olursa bir şey diyemeyiz. Esnafın, kredi kartları ve vergilerle ilgili sorunları var. Vergiye kolaylık getirdiler, ama biz af bekliyoruz. Can Suyu kredisini biz de istiyoruz. İmalatçı zaten para kazanıyor. Onları ihtiyacı bizden fazla değil."

Adana Kireççiler ve Tüpgaz Satıcıları Odası Başkanı Mehmet Susar ise kriz ortamından en çok esnafın etkilendiğini belirterek şunları söyledi:

"Önüne gelene kredi kartları verdiler. İnsanlar bol bol harcama yaptı, şimdi ödeyemiyor, bunalım yaşanıyor. Bankalar, verdikleri kredilerde en ufak sorun yaşayınca, kara listeye alınıyoruz. Sicil affı zorunlu hale geldi. Büyük alışveriş merkezleri yüzünden küçük esnaf zora düştü. Ne yapacağımızı şaşırmış vaziyetteyiz. İş yeri kirasını, stopajını, vergisini ödemekte zorluk çekiyoruz."

İHA
Yayın Tarihi : 25 Aralık 2008 Perşembe 14:56:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?