Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Göncü, "kırmızı et açığı ve buna bağlı yükselen fiyatların zamansız ve gereksiz ithalat nedeniyle besicilerin zarara uğratılmasından kaynaklandığını" öne sürdü.

Prof. Dr. Göncü, Türkiye'de hayvancılığın gerek bankaların verdiği krediler, gerekse devletin teşvikleriyle özendirildiğini ancak, bu konudaki politikaların sürekli kılınmamasının besicilerde güvensizliğe yol açtığını belirtti.

Çeşitli desteklerle özendirilerek birkaç yıl önce sektöre giren besicilerin, ardından zamanlı zamansız yapılan ithalatla zor durumda bırakıldığını, bu yüzden ellerindeki hayvanları yok pahasına satarak sektörden uzaklaştığını belirten Göncü, "Bu durum, kaş yapıp ardından göz çıkarmaya benzedi" dedi.

Göncü, Türkiye'de hayvancılığın mutlaka desteklenmesi gerektiğini, süt sığırcılığında belli bir mesafe alınmasına rağmen et sığırcılığında aynı olumlu gelişmenin söz konusu olmadığını savundu.

Büyük sanayicilerin "piyasada kaliteli et yok" dediklerinde hiçbir teknik araştırma yapılmadan ithalat kapılarının açıldığını savunan Göncü, "Besicilerin hakları, çıkarılacak yasalarla korunmalı. Sanayici her isteğinde ithalat yapılarak yerli üretici haksız rekabetle karşı karşıya bırakılmamalı" dedi.

Göncü, Türkiye'nin yaptığı uluslararası anlaşmalar nedeniyle yılda 19 bin ton civarında et ithal etmek zorunda bırakıldığını, bu yüzden besiciliğe yatırım yapmak isteyenlerin, ithalatta kota sınırlarının aşılmasının yanı sıra sürekli değiştirilen politikalar nedeniyle kararsızlığa sürüklendiğini belirterek, şöyle devam etti: "Türkiye'nin yıllık sığır eti tüketimi 750 bin ton, bir başka ifadeyle kişi başına 10-11 kilogram civarında bir tüketim söz konusu. Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında bu miktar oldukça düşük. ABD'de kişi başına yaklaşık 43 kilogram, AB ülkelerinde ise ortalama kişi başına 18 kilogram et tüketimi söz konusu. Bunun en önemli nedeni Türkiye'de etin kilogram fiyatının dünya ülkeleri ortalamasının çok üzerinde seyretmesi. Türkiye'nin artan nüfus da dikkate alındığında ileride daha da büyüyecek pazarın talepleri göz önünde bulundurularak, et sığırcılığı desteklenmeli."

"TÜRKİYE, ŞOKLANMIŞ, DONDURULMUŞ ETE MAHKUM OLMAMALI"

Göncü, "Türkiye'nin şoklanmış, dondurulmuş ithal ete mahkum bırakılmaması" gerektiğine dikkati çekerek, "Avrupa Birliği ülkeleri zaten ellerindeki ihtiyaç fazlası eti satmak için Türkiye'yi büyük bir pazar olarak görüyor" dedi.

Prof. Dr. Göncü, üniversitelerin zootekni bölümlerinin yaptığı bilimsel araştırmalarla, Türkiye iklimine uygun et ve süt sığırı yetiştiriciliği ve uygulanan son teknoloji sayesinde kaliteli üretim yapma imkanının da bulunduğunu, tek ihtiyacın istikrarlı hükümet politikaları olduğunu sözlerine ekledi.