Adana'da fotomodellik yapan eşcinsel arkadaşı 19 yaşındaki Ömer Çoban'ı başka erkeklerle ilişkiye girdiği gerekçesiyle kıskanıp tabancayla öldürdüğü iddia edilen inşaat mühendisi 45 yaşındaki Maliki Ejder Boyar'ın akli dengesinin yerinde olduğu ortaya çıktı

Boyar, Adana 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Sümer Mahallesi Bülent Angın Bulvarı'ndaki Site Apartmanı A Blok'taki dairesinde 10 Ocak 2004'de, 1.5 yıldır birlikte yaşadığı eşcinsel arkadaşı Ömer Çoban'ı öldürdükten sonra Adana Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne giderek doktoruna cinayeti itiraf edip tutuklanan Maliki Ejder Boyar'ın davası karar aşamasına geldi. Adana 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan Boyar hakkında İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan beklenen rapor da ulaştı.

Boyar'ın akli dengesinin yerinde olduğu belirtilen raporda, ‘Herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı, adli dosya tetkikinde sanığın mezkür suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı anlaşılmakla sanığın bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğu tamdır’ denildi.

Daha önce de Adana Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gören ve “Beni de öldürün” diyerek pişmanlık duyan Boyar hakkında ‘akli dengesi yerindedir’ raporu verilmişti.

Avukatlarının “Ceza ehliyeti yoktur. Akli dengesi yerinde değildir” dediği, ancak 2 ayrı hastaneden de ‘akıllı’ raporu verilen Boyar, mahkemede fotomodel arkadaşını kendisini başka erkeklerle aldattığı gerekçesiyle öldürdüğünü itiraf etmişti. Önümüzdeki duruşmada hakkında karar verilmesi beklenen Boyar, fotomodel arkadaşını nasıl öldürdüğünü şöyle anlatmıştı:“Arkadaşım Melih, beni Ömer'le beni tanıştırdı. İkisiyle para karşılığı ilişkiye giriyordum. 1.5 yıl önce Melih'le ilişkimi kestim. Sadece Ömer'le oluyordum. Kendisini fotomodel yarışmasına soktum. Adana 3'üncüsü oldu. İstanbul'daki yarışmada da 16'ıncı oldu. Tüm masraflarını ben karşıladım. Ancak, beni başka erkeklerle aldatmasını hazmedemiyordum. Kendisine başka birileriyle olmamasını söylediğimde olmadığını söylüyordu. Ömer’i çok kıskanıyordum. İnternet üzerinden birileriyle görüştüğünü, beni aldattığını öğrenince öldürmeye karar verdim. Evime çağırdım. ‘Sana bir hediye aldım’ diyerek odaya geçip eniştemin silahını aldım. ‘Bugüne kadar saf temiz parasını yemiş olduğun Malik'i tanıdın. Ejder'i tanıyor musun?’ diye sordum. ‘Hayır. Bana Ejder'i gösterecek misin?’ dedi. Tabancayı çıkartım ‘Ejder budur. Tanıdın mı?’ dedim. Bana ‘Madem ki beni öldüreceksin şakağıma sık öyle öldür’ dedi. Önce tabanca ateş almadı. Mermiyi hazneye sürüp tekrar ateşledim. İlk kurşunla oturduğu yere yığıldı. Ölmesi için yanına gidip arka arkaya sıktım. Cesedini naylona sarıp yatakların altında sakladım. Bir gece yattıktan sonra intihar etmek istedim. Ama başaramadım. Cinayet işlediğimi enişteme anlattım. Ailesi beni telefonla aradığında da Ömer’i öldürdüğümü kendilerine söyledim. Ne yapacağımı şaşırmıştım. İzmir'deki ağabeyimi aradım. Bana ‘Hastaneye git doktoruna olanları anlat’ dedi. Ben de Ruh Hastanesi'ne gidip doktor Bülent beye anlattım. Ömer'i çok sevdiğim için kıskançlıktan öldürdüm.”