4
Mayıs
2024
Cumartesi
ADANA

Huzuru huzurevinde buldular

Adana Huzurevi'nin kapasitesi 198 kişi olmasına rağmen şuanda 208 yaşlı barınıyor. 43 kişi de huzurevine girebilmek için sırada bekliyor. Huzurevi sakinleri ise huzuru burada bulduklarını belirtiyor.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) bağlı Adana Huzurevi'ne ilgi her gün biraz daha artıyor. Sosyal devlet olmanın tüm gereklerini yerine getirme çabasındaki Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) ait Türkiye'nin dört bir yanındaki huzurevleri yaşlılara kucak açıyor; ama o eski anlayışlar artık yok. Çünkü, huzurevleri, istenmeyen, itilen kakılan yaşlıların değil, mutlu olmak, 60'ından sonrasını dolu dolu yaşamak isteyenlerin öncelikli tercihi haline geldi.

SHÇEK'e bağlı Adana Huzurevi de geçmişin yanlış inanışlarını kıran en güzel kurumlar olarak dikkati çekerken, yaşlılar hep birlikte huzur içinde yaşamanın keyfini çıkarıyor. Önceki yıllarda ölmek üzere olan yaşlıların itilen insanların bulunduğu huzurevleri şimdilerde tıp alanında yaşanan gelişmelerin yanı sıra kişinin kendine ve yaşam tarzına daha fazla dikkat etmesi ve önem vermesiyle birçok gelişmiş Avrupa ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de huzurevleri ismi gibi huzur dağıtan bir mekan haline geldi. Son yıllarda ortalama yaşam ömrünün uzaması da, yaşlılıkta yaşam kalitesini yükseltme arayışlarını da artmasıyla, huzurevleri artık önemli bir ihtiyaç olarak göze çarpmaya
başladı.

Adana Huzurevi Müdürü Nurdan Kama, yaşanan olumlu gelişmeler neticesinde son 5 yıldır huzurevlerine olan ilginin, gerek Türk aile yapısının değişmesi, gerek sosyoekonomik yapıdan gerekse huzurevi şartlarının iyileşmesinden dolayı aşırı bir talep oluştuğunu söyledi.

Kama, Adana Huzurevi'nin kapasitesinin 194 olmasına rağmen şuanda kapasiteyi aştıklarını belirterek, "Huzurevine aşırı talep nedeniyle şuan 208 kişi kalıyor. Bunların 45'i sayısı 32'yi bulan 'küçük ev' dediğimiz 1+1 müstakil evlerde kalıyor. Bunların aylık ücreti 333 TL. Küçük evlerde tek kalmak isteyenler ise 342 TL'ye kalıyor. Geriye kalan 163 kişi de tek kişilik, iki kişilik ve dört kişilik koğuşlarda kalıyor. Bunların ücreti ise iki kişilik odalar 231 TL, dört kişilik odalar 204 TL. Bunun yanı sıra hiç geliri olmayan vatandaşları da devlet sokakta bırakmıyor. Huzurevinde kalan 208 yaşlıdan 82'sinden ücret alınmıyor" dedi.

Küçük ev modelinin Türkiye'de ilk ve tek uygulayan huzurevi oldukların anlatan Kama, sırt sırta iki, üç ev olduğunu maliyetinin yaklaşık 50 bin TL civarında ve genellikle içinde kalan yaşlılar ve hayırsever vatandaşlar tarafından yaptırıldığını kaydetti.

Adana Huzurevi Müdürlüğü görevini yaklaşık 15 yıldır sürdüren Kama geçmişte huzurevlerinin, çocukları, torunları, aileleri tarafından istenmeyenlerin sığındığı kurumlar gibi göründüğünü, ancak bunun büyük bir yanılgı olduğunun günümüzde net bir şekilde ortaya çıktığına dikkat çekerek şunları söyledi:

"Huzurevleri artık sosyal bir ihtiyaç, istenmeyenlerin değil, yaşlılığını mutlu ve huzurlu geçirmek isteyenlerin bir araya geldiği kurumlar. Yaşlılık dönemi 65 yaş ve üzeri olarak kabul edilse de huzurevleri 60 yaşını doldurmuş her kadın ve erkeğe kapılarını açıyor. Sosyal güvencesi olanlardan sembolik ücret alınıyor, olmayanlar ise bu kurumlardan hiçbir bedel ödemeden yararlanabiliyor. Kuruma gelen her yaşlı önce bir geçiş süreci yaşıyor ancak, bu süreç birkaç günü geçmiyor. Çünkü, yaşıtlarıyla yaşamlarının her anını dolu dolu geçiren yaşlıların büyük bölümü gençliklerinde yapamadıklarını yapıyor, içlerindeki gizli kalmış yeteneklerini bile keşfedebiliyorlar."

Kama, huzurevine gelen yaşlıların burada her türlü imkana sahip olduğunu, bakım, sağlık, yemek sosyal aktiviteler, yani hem otelcilik, hem sağlık, hem de sosyal hizmetler sunulduğunu, fizik tedavi salonu, kütüphane, el işi, kilim, yorgancılık gibi kurslara katılabildiğini ifade etti.

Huzurevine gelen yaşlıların yıllarca kendinin bile keşfedemediği yönlerini bulduğunu, hobi bahçeleri, ayrıca koro, halk oyunları, tiyatro çalışmalarına katılma imkanı bulduğunu belirterek, "Kimi sesinin güzelliğini keşfedip koroya katılıyor, kimi oyun yeteneğini keşfedip tiyatro kolunda yer alıyor. Bazıları da bugüne kadar bir çorap söküğü bile dikmemiş olmasına rağmen nakışta ne kadar usta olduğunu yaptığı el işleriyle ortaya koyuyor. Geziler, tiyatro, koro, el işleri, hobi bahçeleri ve seracılık gibi sosyal faaliyetlerinden arta kalan zamanlarda huzurevinin sosyal amaçlı salonlarında ya bilardo oynuyor, çayına, kahvesine iskambil çeviriyor ya da tavla atıyorlar. Bahar geldiğinde kırlara koşuyor, çocuklar gibi kendilerini çimlerin, papatyaların üzerine bırakıp doğanın tadını çıkarıyorlar; gençlik yıllarındaki hayat mücadelesi, şehirlerin kirli havası ve gürültülü trafiğinde stresli yaşamları, geçim kaygısı, çocuklarının eğitimi gibi çeşitli sorumlulukları nedeniyle yapamadıklarını huzurevinde yapma fırsatı buluyorlar" diye konuştu.

Kama, yaşlıları huzurevinde en mutlu eden şeyin yaşıtları ile bir arada olup onlarla vakit geçirmeleri ve çocuklarına yük olmak istememeleri olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

"Artık çekirdek aileye dönüşle birlikte yaşlının maalesef ailedeki yeri eskisi gibi değil. Bakımı sorun oluyor sağlığı iyi bile olsa evin kadını erkeği çalışıyor çocuklar okulda yaşlı evde yalnız, eskisi gibi komşuluk ilişkileri de yok. Bırak sosyal ilişkileri evde hastalansa ölse kimse yok. O nedenle özellikle büyük kentlerde şehirleşme ile birlikte huzurevlerinin önemi artıyor."

Huzurevinde 2 yıldır kalan 71 yaşındaki Nebahat Özen, huzuru; huzurevinde bulduğunu vurgulayarak, "Yıllarca keşfedemediğim yönlerimi huzurevinde keşfettim. Burada her türlü imkana sahibiz. Belki çocuklarımızın bize veremeyeceği imkana burada kavuştuk. Doktor, yemek her şey ayağımıza geliyor. Bu yaştan sonra spor yapma imkanı bile buluyoruz. Burada çok mutluyum" diye konuştu.

Huzurevinde 10 yıldır eşi ile birlikte kalan 79 yaşındaki Bedriye Hepyetkiner ise, eşiyle mutlu bir şekilde huzurevinde yaşadığını ifade ederek, "Çocuklarımızın hepsi çalıştığı için huzurevine gelmek zorunda kaldık. Önce çok düşündük ama geldikten sonra iyi ki buraya gelmişiz dedik. Çünkü buranın hem personeli hem de şartları çok iyi. Ben burada halk oyunu hem de kora da görev yapıyorum. Gençliğimde keşfedemediğim dans ve şarkı söyleme yeteneğimi burada kazandım. Çok mutluyum. Bütün yaşlılara burayı tavsiye ederim" şeklinde konuştu.

İHA
Yayın Tarihi : 12 Nisan 2009 Pazar 12:39:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?