TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, son günlerde herkesin küresel ısınma ve kuraklıktan bahsettiğini, ancak asıl tehlikenin gıda güvencesi olduğunu belirterek, "Gıda güvencesini dikkate almayıp, gerekli tedbiri almazsak, insanlar birbirlerini yiyecek" dedi. 

Karaca, TEMA Adana Temsilciliği'ne gerçekleştirdiği ziyarette yaptığı konuşmada, küresel ısınmanın 37 yıldır söylendiğini, ancak son günlerde gündemi aşırı bir şekilde meşgul ettiğini belirtti. Dünyayı asıl bekleyen tehlikenin gıda güvencesi olduğunu ifade eden Karaca, "Bugün gıda güvencesi çok önemli oldu. Bu sefer 'Daha korkunç bir dünya geliyor' diyorlar. Birleşmiş Milletler'in (BM) 2005 verilerine göre 2.2 milyar insan aç. Bu rakam durmayacak ve hızlı bir şekilde artıp, 6 milyara kadar ulaşması bekleniyor. Bizler aklımızı başımıza almalıyız ve gerekli tedbiri almalıyız. 6 milyar insanın aç olduğu bir dünyayı aklınıza getirin, her 4 kişiden 3'ü aç olursa insanlar birbirlerini yiyecekler. Artık gazeteler kimin ülkesinde ne kadar insan yenmiş onu yazacak böyle giderse. Gıda güvenliğini önemsemeliyiz" diye konuştu. 

Karaca, 1980'li yıllardan beri gıda güvencesinin bilindiğini, ancak hiç kimsenin umursamadığını vurgulayarak, bu sorunun kesinlikle dikkate alınması gerektiğini kaydetti. TEMA'nın kendisine bir hedef koyduğunu ve ülkede, en değerli varlığının toprak olduğunu anlatmak için kamuoyu oluşturduğunu belirten Karaca, şunları söyledi: 

"Kamuoyu sadece ağaçlandırmayı dikkate aldı. Herkes ağaç dikiyor, 'Benim de bir çamım vardı' diyor. Çok güzel, ancak toprak olmazsa çamı nereye dikeceğiz. Daha toprağın farkında değiliz. 1 milyar 400 milyon ton üst toprak kayboluyor, gidiyor. Toprak bizlere emaneten verilmiştir, ona sahip çıkmalıyız." 

TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, erozyonun da önemli bir sorun olduğuna dikkat çekerek, erozyonun medeniyetlerin kaybolmasına neden olduğunu söyledi. İnsanların Nataşalar'a bakış açısının farklı olduğunu belirten Karaca, Nataşalar'ın öğretmen, mühendis, doktor ve yüksek eğitim almış kişiler olduğunu, ancak hem kendilerinin hem de çocuklarının aç olduğunu söyledi. Karaca, Nataşalar'ın aç kalabileceğini, ancak çocuğunun aç kalmasına dayanamayacağını ifade ederek, şunları söyledi: 

''Kadın aç kalabilir ama çocuğunun aç kalmasına dayanamaz. Toplumun onlara verdiği bu 'Nataşa' ismine de katılmıyorum. Onlar bir melek, çünkü bu insanlar çocuklarının açlığına razı olmuyorlar."