4
Mayıs
2024
Cumartesi
ADANA

Kent Konseyi'nden tarihi adım

ADANA KENT KONSEYİNDEN TARİHİ ADIM

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Sadi Sürenkök, Adana Kent Konseyi Genel Kurul toplantısında kaçak yapılara ilçe belediyelerinin göz yumduğunu, hatta yasallaşabilmesi için yapanlara yol gösterdiğini öne sürerek, bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunulmasını önerdi.

Öneriyi yerinde bulan 300'e yakın katılımcı konsey üyesi, kaçak yapıyla mücadele etmeyen belediyelerin uyarılması ve görevini yapmayan birimler hakkında da savcılıklara suç duyurusunda bulunulması ve milletvekillerine mektup yazarak yasal düzenlenme istenmesine karar verdi.

Kaçak yapılaşma ile mücadele konusunun görüşüldüğü Kent Konseyi toplantısında söz alan İMO Başkanı Sadi Sürenkök, kaçak yapı sorununun Adana'nın değil tüm Türkiye'nin problemi olduğunu hatırlattı. Türkiye'de halen yapıların yüzde 65'inin kaçak olduğunun varsayıldığını, Adana'nın da bu ortalamada seyrettiğine dikkat çeken Sürenkök, özellikle seçim döneminde kaçak yapılaşmanın inanılmaz boyutlara ulaştığını anlattı. Cumhuriyet tarihi boyunca 17 kez kaçak yapılara yönelik af çıkarılarak yasallaştırıldığını, imar affı yasası çıkarıldığını, hatta tapu belgesi de verildiğini hatırlatan Sadi Sürenkök, "Kaçak yapı dediğimiz bu yapılara baktığımız zaman bunların hepsinde devlet eliyle götürülmüş yol, telefon, elektrik, içme suyu, kanalizasyon gibi hizmetleri görebilirsiniz. Yani bunlar kaçak yapı değil de bana göre göz yumulmuş idare edilmiş oy deposu olarak görülmüş yapılar. Bu yalnızca Adana'da da değil işin ilginci tüm Türkiye'de yapıların yüzde 65'inin kaçak olduğu varsayımı var. Adana'da da bu oranın üç aşağı beş yukarı yakınlarındayız. Kaçak olmayan yapılara da baktığımız zaman bunların çoğunun da mühendislik hizmeti almadığını görüyoruz" dedi.

 

İLÇE BELEDİYELERİNE KAÇAK YAPI REHBERİ SUÇLAMASI

1998’da meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki Adana depreminden 75 bin yapının ağır, orta ya da az hasarlı olarak etkilendiğini, 145 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Sürenkök, kimsenin bu felaketlerden ders almadığını vurguladı.

Sürenkek, "Seçim öncesi belediye ye ruhsat almaya giden vatandaşa ilçe belediyesinde çalışanlar şunu söylüyordu. 'ya siz bu yapıyı yapacağınız zaman gidip proje çizdireceksiniz. Bunun üstüne bir de yapı denetime gideceksiniz. En azından 4 bin liranız gider. En küçük 200 m2 yapıya siz gidin mahalle muhtarından 10 Ekim 2004'ten önce yapılmış diye bir ilmühaber alın. Biz bunun geriye dönük 5 yıllık emlak vergisini alırız yasallaştırırız' dediler ve 2004'ten önce yapıldı diye gösterilen yapılar, temel atılmış ya da yapılmış diye gösterilmiş yapılara Google'ın uydu görüntülerinden bakın 2006 yılındaki görüntülerde göremezsiniz. Yani 2006 yılından sonra yapılmış 2009'a yakın yapılmış ama bunların eğer belediye evrakları incelendiğinde çoğunda '10 Ekim 2004'ten önce yapılmıştır' diye muhtarlara belirli bir ücret karşılığı verilerek ya da ahbap çavuş ilişkisi ile alınmış ilmühaberlerle yasal hale getirilmiş yapılardır" iddiasında bulundu.

 

HİÇBİR FELATETTEN DERS ALMIYORUZ

Türkiye'de ne Adana depreminden ne de 30 bin insanın hayatını kaybettiği ya da kaybolduğu Marmara depreminden ders alınmadığını savunan Sürenkök, şöyle devam etti:

"Hala ders almadık, kaçak yapı yapmaya devam ediyoruz. Bu yalnızca depremlerle ilgili değil sel ya da diğer doğal afetlere de baktığımız zaman aynı sıkıntıları ne yazık ki görüyoruz. Bizlere plan değil pilav lazım diyen zihniyet ülkeyi bu noktalara getirdi. Yani bunlara zamanında alkış tutanlar oldu ama meslek odaları bir şeyler söylediği zaman ya bunlarda her işe karşı çıkıyor mantığı vardı. Aslında mutlaka yapılar yapılırken binaların depreme dayanıklı olması lazım. Yani mühendislik hizmeti alması lazım. Yapıların kaçak olmaması gerekir bu konuda herkes üzerine düşeni yapmalı ve herkeste kendi üzerine düşen sorumluluğu almalı. Bizim meslektaşlar da dahil bu konuda yapılan yanlışlar var. Çünkü o projeli yapılan yapıların da çoğunun projesine uygun olmadığını biliyoruz. Biz 1998'de çıkan o yönetmelik çerçevesinde ilçe belediyeleriyle ilgili suç duyurusunda bulunduk. Osmaniye'ye o zaman bir müfettiş geldi İçişleri Bakanlığından. Bizim o dilekçe verdiğimiz tarihle yılbaşı arasında inceleme yapılmasını istemiştik 1 Ocak 1999 ile Ekim ayının sonuna kadar oradan 475 tane proje geçmiş. Osmaniye'den yapılan incelemede 465 tanesinde deprem hesabı yapılmamış. 10 tanesi de yeterli değil, yani kaçak olmayan yapılarda bile projesi varsa belki ruhsatı varsa bunların bile çok doğru yapılmadığını görüyoruz."

Adana Havaalanı çevresindeki kaçak yapılaşma ile ilgili kendilerinin de çalışma yaptığını kaydeden Sürenkök, "Orada güvenlik alanı içerisinde yapılan çok sayıda 100'lerce kaçak yapı vardı ve oradaki insanlarda dedikleri şuydu: 'Bize gidin yapın size dokunulmayacak sözü verildi' dediler onun için bu kadar yapı yapılmıştı. Bu konuda parti ayrımı gözetmeksizin mutlaka bir milat konularak bunların alımı satımı engellenirse yani bunlar ekonomik bir değer ifade etmeyeceği görülürse sanıyorum insanlara yap deseniz de yapmayacaklardır" çağrısında bulundu.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNALIM

Kent Konseyi'nde söz alan üyelerin, "Belediyelere kaçak yapıyla mücadele etmeleri çağrısında bulunalım" mealindeki sözlerine de karşı çıkan Sürenkök, "Belediyeler yasal görevlerini uygulasın mı uygulamasın mı demek bana göre çok yanlış olur. Uygulanmıyorsa suç duyurusunda bulunalım" dedi.

Sürenkök'ün önerisini de dikkate alan Adana Kent Konseyi, kaçak yapılaşma ile mücadele konusunda görevli ve yetkili olan ilçe belediyelerinin, kaçak yapılaşma sorunu ile etkin mücadele konusunda bildirimde bulunulmasına; görevini savsaklamakta ısrar eden birimler hakkında suç duyurusu yapmak zorunda kalınılacağının hatırlatılmasına, Adana milletvekillerine Kent Konseyi mektubu gönderilerek, "Türkiye genelinde çarpık kentleşmeye yol açan bu sorunun çözümü için, yeni bir yasal düzenleme yapılması konusunda öncü bir hareket başlatmalarının talep edilmesine ve aynı bağlamda Adana Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe belediyelerinin ortak çalışma yaparak, kentin son durumunun hava fotoğraflarıyla belirlenip belgelenmesinin talep edilmesine" karar verdi.

İHA
Yayın Tarihi : 22 Ekim 2009 Perşembe 13:28:01
Güncelleme :22 Ekim 2009 Perşembe 13:49:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?