4
Mayıs
2024
Cumartesi
ADANA

Meclis'ten "cinsel hak" talep etti

Adana'da bir yıl önce sahte çek nedeniyle 5 yıl hüküm giyen evlenecekken cezaevinde giren bir kişi avukatı aracılığıyla, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na "Cinsel hayatı için haklarının tanınması" talebinde bulundu.


Adana'da ekonomik kriz öncesi tekstil işiyle uğraşan ve işi de iyi giden 40 yaşındaki Davut Diblen, ekonomik kriz nedeniyle kötü günler geçiriyor. Krizle birlikte işleri bozulan ve çekleri ödeyemez duruma gelen Diblen 2008 yılında, "Karşılıksız çek" suçundan mahkemelik olarak 5 yıl hüküm giydi. Bu sürede eşi tarafından terk edilen Diblen gönlünü yeni bir kadına kaptırdı ancak tam evlenmek üzereyken cezaevine düştü. Hüküm giydikten sonra 5 yıl cezasını çekmek üzere Adana'nın Kozan ilçesinde bulunan
cezaevine gönderilen Diblen burada en fazla evlenmek üzere olan sevgilisini özledi. Yaklaşık 1 yıldır cezaevinde yatan Diblen sevgilisinin hasretine daha fazla dayanamayarak, avukatı ve vasisi olan Fahri Özsungur aracılığıyla TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı'na "Cinsel hayatı için haklarının tanınması" talebini içeren bir dilekçe gönderdi.
Cezaevinde bulunan Diblen, avukata ve vasisi aracığıyla yaptığı açıklamada, "Her insanın yemek yeme, su içme gibi temel ve vazgeçilmez ihtiyaç ve hakları mevcuttur. Bu haklar yaşamın atom çekirdekleri olup vazgeçilmez unsurlarıdır. Tıpkı çocuğunu ve ailesini görmek istemek gibi cinsel hayat da kısıtlı dahi olsa hükümlünün vazgeçilemez bir hakkıdır. Bu hak evrensel bir hak olup hiç kimse tarafından engellenemez. Aşağıda izah edeceğimiz gerekçelerle bir insanın cezaevinde yatıyor olması onu belirli hakları ve ihtiyaçları kullanmaktan alıkoymamalıdır.

Cinsel hayat insanların içgüdüsel bir kısım davranış biçimlerinin açığa çıktığı önemli bir olgudur. Bu olgu insan hayatında zevk ve neşesini bir şekilde karşı tarafa yansıttığı, stres ve sinirini yine sapkınlıklarını bir kenara attığı önemli bir olgudur. Bu nedenle de cezaevinde mahkumlar için bu olgunun izin verilmemiş olması kişide sapkınlığa, davranış bozukluklarına yol açacaktır. Yine böyle bir durumda kişi cezaevinde yatmasının temel amacını kavrayamayacak
ve sapkınlıkları artacaktır. Cinsel hayatın mahkumlara engellenmesi mahkumlarda cezaevinden dışarı çıktığında kadınlara bakış açısını değiştirecek, onları sadece bir seks aracı olarak görmesine neden olabilecektir. Halbuki cinsel hayat bakımından engellenmemiş mahkumlarda ise işlediği suçu daha iyi kavrayabilme, dışarı çıktığında insanlara bakış açısında daha olumlu bir tablo boy gösterebilecektir" dedi.
Avukat ve Diblen'in Vasisi Fahri Özsungur ise Diblen'in bu talebinin çok doğal olduğunu belirterek, "Eşi olsun ya da olmasın mahkumlara cinsel hayat için yeme, içme gibi doğal bir ihtiyaç gibi imkanlar sunulması kanaatimize göre bir zorunluluktur. Özellikle de empati yaptığımızda yani kendimizi biraz mahkumların yerine koyduğumuzda onların topluma kazandırılabilmesi, cezasını çektiğinde bir daha suç işlememesi için cinsel hayatları ile ilgili hakların kendilerine tanınması gibi vazgeçilemez hakların
kendilerine tanınması gerektiği kanaatine varabiliriz. Bu nedenle de zaten hürriyeti kısıtlanmış olan mahkumların sosyal ve psikolojik konumları dikkate alınarak insani ihtiyaçlarının ve haklarının kendilerine tanınması gerektiğini unutmamalıyız. Bu bağlamda cezaevinde hükümlü bulunan ya da tutukluluk süresi belirli bir süreyi aşan (Örneğin 6 ay) kişilere cinsel hayatları ile ilgili hakların kendilerine tanınmasını talep etmekteyiz. Böylece bu kişilerin topluma kazandırılması ve suç eğilimlerinin azaltılması daha kolay olacaktır" diye konuştu.


Özsungur bir hukukçu olarak, cinsel hayatla ilgili önerileri de olduğunun atını çizerek şöyle devam etti:
"Herhangi bir suçtan hükümlü olanlarda zaman sınırlaması olmaksızın ya da 6 aydan fazla tutuklu kalanlar bu haklardan yararlanabilmeli. Eşi olanların eşleriyle cinsel ilişkide bulunabilmelerine yönelik çalışmalar yapılmalı. Eşleri olmayanlar için de cinsel hayatlarını yaşayabilecekleri kız arkadaşları ya da bu işi yapan kişilerle ilişki kurmalarının sağlanması. Cinsel ilişki kurulmasını kötü amaçlar için kullanan (Örneğin kaçma girişimi gibi) kişilere bu hak kısıtlanabilir."

iha
Yayın Tarihi : 5 Temmuz 2009 Pazar 10:44:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?