Adana Adlî Tıp Kurumu'nun bulunduğu Çınarlı Mahallesi'nde endişeli bekleyiş, ağıt, feryat hiç eksik olmuyor. Her gün morga defalarca giriş yapan cenaze araçları ve ilaç kokusu, mahallelinin moralini altüst ediyor. Ev ve işyeri sahipleri mülklerine kiracı bulmakta zorlanıyor.

Ölümlü birçok haberde duymaya alışkın olduğumuz, 'Otopsi yapılmak üzere adli tıp kurumuna kaldırıldı' ifadesi, söz konusu kurumun bulunduğu mahalleliyi hayattan soğuttu. Her gün morgdan cenazelerin çıkışını, ağlayan, ağıt yakan insanları izlemek, çevre sakinlerinin ev ve işyerlerini terk etmesine sebep oldu.

Çınarlı Mahallesi sakinleri, mahallelerinde bulunan Adana Adli Tıp Kurumu'nun yaslı havasını artık yaşamak istemiyor. Kurum karşısındaki apartmanlarda mülk sahipleri kiracı bulmakta zorlanıyor. İlaç kokusu ve cenaze görmek istemeyenler ev ve işyerini terk ediyor. Kurumun karşısındaki Arzu Apartmanı'nın yöneticisi Esin İlba, her gün cenaze görmenin kendilerinden daha çok çocuklarının psikolojisini olumsuz etkilediğini söylüyor. Cenaze aracı, ambulans, tabut görmenin, ağlayan, fenalık geçirenlerin acılarına tanık olmanın morallerini bozduğunu anlatan İlba, bu durumu kimseye anlatamadıklarını kaydediyor. 19 daireli apartmana her yıl ortalama 40 ailenin yerleşip daha sonra taşındığını ifade eden İlba, morgdan yayılan ilaç kokusunun ayrı bir tedirginlik verdiğini belirtiyor. Kendileri gibi daire sahibi ailelerin mecburen binada oturduğunu, ama kiracıların buraya dayanamadığını vurgulayan İlba, "Sorun, cenazelerle bitmiyor. Cenaze yakınları bazen kavga ediyor, silah sıkıyor. Biz binanın arkasında olduğumuz için kısmen şanslıyız. Ama ön tarafta oturanların durumu hiç iyi değil." diye konuşuyor.

Gördükleri her cenaze ile strese girdiklerine değinen esnaf Mesut Bayram, "Sıcakların arttığı yaz aylarında morgdan yayılan ağır koku daha fazla hissediliyor. Sokakta bitmeyen matem havasını evimize de taşıyoruz. Vatandaş, seneyi doldurmadan evi, işyerini terk ediyor. Kurumun taşınması için her türlü mücadeleyi verdik. Fakat başarılı olamadık." şeklinde konuşuyor. Dükkanına müşteri bula- mayanlardan biri de eski parlamenter Ali Yalçın Öğütcan. Kimsenin tabut, ağlayan insan görmeyi istemediğini dile getiren avukat Öğütcan, şunları söylüyor: "Sabah hava almak için pencereni açtın. Kapının önünde cenaze ve ağlayan insanlar. Her gün bu hüzünlü manzarayı kim kaldırabilir. Kalabalık, binanın kapısına dayanıyor. Cadde araçlarla doluyor. Kimseye 'kapıyı aç, aracını kaldır' diyemiyorsun. Dediğinde ise 'kardeşim cenaze kaldırıyoruz' deyip saldırıyorlar. Hep alttan almak zorunda kalıyor insan. Adli Tıp'ın şehir dışına taşınması için çok uğraştık. Ama sonuç alamadık.

ZAMAN

Yayın Tarihi : 7 Ağustos 2008 Perşembe 21:01:42